Çinli yetkiliden ABD uyarısı

Emekli Tümgeneral, cezaevinden yolladığı mektubunda Çinli yetkililerin kendilerini ABD'ye karşı uyardığını ve ABD'nin Türkiye'nin Çin füzesi alımına tepki göstermesinin gerçek nedenlerini yazdı

Çinli yetkiliden ABD uyarısı

Emekli Tümgeneral Beyazıt Karataş cezaevinden yolladığı mektubunun bir bölümünü Savunma Sanayi konularına ayırdı. Karataş, 2009'da Suriye ile imzalanan Türkiye-Suriye İşbirliği Anlaşması'yla iki ülke arasındaki askeri ilişkilerde önemli gelişmeler yaşandığını anlatırken, ABD'nin bu ilişkiden büyük rahatsızlık duyduğunu vurguladı.

Çin'den Uzun Menzilli Füze Alımı konusunda da ABD'nin rahatsız olduğunu hatırlatan Karataş, 2007-2009 yılları arasında Milli Savunma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı olarak Pekin'e gittiğinde, Çinli bir yetkilinin kendisine "Eğer Türkiye bu füzeleri almaya kalkarsa ABD bunu size aldırmamak için her türlü engellemeyi yapacaktır" dediğini aktardı. Karataş, ABD'nin asıl hedefinin TSK’nın önderliğinde savunma projelerindeki yerlilik oranının yıllar içinde artış göstermesi olduğuna dikkat çekti.

Balyoz davasından 16 yıl hapse mahkum edilen emekli Tümgeneral Karataş, mektubunun ilgili bölümünde şunları kaydetti:

"2007-2010 yılları arasında Tümgeneral rütbesiyle Milli Savunma Bakanlığı’nda Müsteşar ve Teknoloji Koordinasyon Yardımcısı (MTKY) olarak görev yaptım. Sorumluluk alanlarım; Araştırma-geliştirme projeleri, önemli silahlanma projeleri, kalite kontrol ve yönetimi, savunma sanayi teknik hizmet yardımları, savunma sanayi dış ilişkiler, savunma sanayinde çalışanlar ile kendi personelimizin eğitilmesi ve buna benzer konular olarak geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır."

Türkiye-Suriye Savunma Sanayi İşbirliği Anlaşması

"Bilindiği gibi iyi giden Türkiye-Suriye ilişkileri önce büyük bir ivme kazanmış, 6 Şubat 2011 tarihinden sonra kesilmiştir. Daha önce hep Ankara’da düzenlenen Mayıs 2009 tarihinde ilk kez İstanbul’da Beylikdüzü’ndeki fuar alanında yapılan Savunma Sanayi Fuarı sırasında, Türkiye ile Suriye arasında fuar alanının giriş lobisinde televizyon kameralarının önünde iki ülke savunma bakanlarının ve davetlilerin katılımıyla Savunma Sanayi İşbirliği Anlaşması imzalanmıştır. Söz konusu anlaşmaya Türk tarafı adına Tümgeneral Beyazıt Karataş, Suriye adına bir Tümgeneral imza atmıştır. İlk defa fuar alanında bu faaliyeti öğrenen ve şaşkınlığını gizleyemeyen ABD’nin Türkiye Savunma Koordinasyon Ofisi (ODC-T) Başkanı ABD’li Tümgeneral, anlaşma imzalandıktan sonra yanıma gelerek Türkiye’nin ne yapmaya çalıştığını öğrenmeye çalışmıştır.

"Türkiye ve Suriye arasındaki siyasi ilişkilerin yanı sıra iki ülke arasındaki askeri ilişkilerde de kısa zamanda önemli gelişmeler sağlanmıştır. Üst Düzey Askeri Diyalog Toplantıları yapılmış, İkili Askeri İşbirliği Anlaşması ve Savunma Sanayi İşbirliği Anlaşması imzalanmıştır. Kısa zamanda ilişkilerin bu seviyede geliştiği, daha sonra kesildiği örneklere her zaman rastlamak mümkün değildir."

Tepki neden şimdi?

"Her iki Çin ziyaretimde halen Çin Hava Kuvvetleri’nde benzeri kullanılan FD-2000 füze sisteminin üretildiği ve başkent Pekin’e yaklaşık 45 dakikalık mesafede bulunan tesisleri gezdim. 2009 yılındaki füze üretimi yapılan tesisleri ikinci ziyaretim sırasında, üretimi tamamlanan ve Çin Hava Kuvvetleri’ne teslimi yapılacak füzelerin kullanıcı personel tarafından testlerini komuta-kontrol odasında izleme fırsatı buldum. Ziyaretim sırasında Çinli bir yetkili 'Eğer Türkiye bu füzeleri almaya kalkarsa ABD bunu size aldırmamak için her türlü engellemeyi yapacaktır' ifadesinde bulunmuştur. FD-2000 alımı ile ilgili tartışmalara bakıldığında Çinlilerin zaten bu tartışmaları ve engellemeleri bekledikleri anlaşılmaktadır.

"Kara Kuvvetleri bünyesinde bulunan Kasırga ve Yıldırım satıhtan-satıha füzeleri Çin şirketi ile ortaklaşa ROKETSAN tesislerinde üretilmiştir. Halen üretimine devam edilen Bora satıhtan-satıha füzesi de Çin şirketi ortaklığında üretilmektedir. Kasırga, Yıldırım ve Bora sistemini üretirken ROKETSAN’ın birlikte çalıştığı Çinli şirket, FD-2000 uzun menzilli hava savunma füze sisteminin üreticisi olan aynı şirket yani CPMIEC’dir. Daha önce aynı Çin şirketi ile füze projeleri yürütürken ses çıkarmayanlar, şimdi neden seslerini yükseltmişlerdir?"

'ABD'nin hedefi Türkiye'nin yerli projeleri'

"Çin füzelerinin alımına başta ABD olmak üzere tepki gösterenlerin açıkça söylemek istemedikleri asıl neden, Türkiye’nin sürdürmekte olduğu diğer projelerle bağlantılıdır. Türkiye, kısa ve orta menzilli hava savunma füzeleri, hava-hava füzeleri, tanksavar füzeleri vb. projelerini yerli katkı payı projelerle hayata geçirmeye çalışmaktadır. Türkiye ayrıca, uzaya faydalı yük atma veya uydu fırlatma kabiliyetini de kazanmaya yönelik çalışmalar yürütmektedir. Çin şirketinin seçilmesi savunma projelerindeki politikaların bir devamı niteliğindedir. Sözleşme imzalama sürecindeki gelişmeler, Türkiye’nin uluslararası alandaki güvenilirliğinin test edilmesi için bir örnek oluşturacaktır."

Savunma projelerindeki yerlilik

"Cumhuriyet’in kuruluşundan itibaren geliştirilmeye çalışılan fakat çeşitli nedenlere kesintiye uğrayan veya uğratılan milli harp sanayinin geliştirilmesi çalışmalarına, 1974 Kıbrıs Barış Harekâtından sonra hız verilmiştir. Türk halkının destekleri, TSK’nin önderliğinde ve projelerde çalışan personelin gayretleri ile savunma projelerindeki yerlilik oranı yıllar içerisinde artmaya devam etmiştir. Buna rağmen kat edilecek çok yol vardır.

"Yüksek irtifa hava savunma füze sistemi ihalesinin sonucu ne olursa olsun, Çin kazanmıştır. Çin, NATO üyesi bir ülkenin açmış olduğu ihalede ön plana çıkmış ve yeterlilik testlerini geçmiştir. Artık ihalenin verilip, verilmemesinin veya mali kaybının Çin için önemi yoktur. Çin, savunma sanayi konularında dünyadaki diğer ülkelere olan satışlarında ABD ve Rusya ile diğer ülkelerin pazarlarını daha ciddi şekilde zorlamaya devam edecek önemli bir ülkedir."

Gamze Çınlar

Aydınlık