Kurtuluş Savaşı'ndaki üç kılıcın hikayesi
Kurtuluş Savaşımız ve İzmir’in kurtuluşu ile az bilinen bir önemli bir olayı aktaracağız haberimizde. Başkomutan Mustafa Kemal, İzmir’e Türk Bayrağını çeken subaya, tarihin gördüğü askeri ve siyasi dehalardan biri olarak kabul edilen Timur’un kılıcını hediye etmişti. Peki bu kılıcın önemi neydi? Niçin İzmir’e sancağı ilk diken subaya verildi? İşte üçüncü kılıcın hikayesi. Üçüncü çünkü, iki kılıç daha var.
Kurtuluş Savaşında İzmir kritik bir öne sahipti. Akdeniz’in kapısı, Doğu’nun en batısı, Akdeniz’i Karadeniz’e bağlayan stratejik bir noktaydı İzmir... 1402’de, Timur’un fethinden sonra tamamen Türk yurdu olmuş ve 15 Mayıs 1919’a kadar da yabancı asker ayak basmamıştı. Bu nedenle de İzmir tarihsel bir değere sahipti. Millî Ordu, Sakarya’da düşmanı yenmiş ve bu zafer umut olmuştu ezilen uluslara... İşte bu kırılma noktasında Sovyet Buhara Cumhuriyeti’nden Ankara Hükûmeti’ne üç kılıç gönderildi.
Dokuz Eylül Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Kemal Arı, üç kılıcı ve üçüncü kılıcı araştırdı. O üç kılıçtan biri Timur’un İzmir’i fethinde belindeki kılıçtı.
Üç kılıcın biri Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’e, ikincisi de Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa’ya hediye edildi. Üçüncü kılıç ise İzmir’e Türk bayrağını çeken subaya verilecekti.
Türk Ordusu, Büyük Taarruz ile şaha kalkmış ve Başkomutan Mustafa Kemal, 1 Eylül 1922’de “Ordular ilk hedefimiz Akdeniz’dir ileri!” emrini vermiştir. 9 Eylül günü Türk süvarileri İzmir Sabuncubeli’ne ulaşmıştı. İşte o süvari birliğinin komutanı da Yüzbaşı Şerafettin Bey’di. Anılarında Hükümet Konağı’na Türk Bayrağını çekmesini canlı bir biçimde anlatır.
Başkomutan Mustafa Kemal 10 Eylül’de İzmir’e gitti, yanında da Timur’un kılıcı vardı.
Yüzbaşı Şerafettin 15 Eylül’de kılıç kuşandı. Mustafa Kemal Timur’un kılıcını törenle bizzat kendi verdi Yüzbaşı Şerafettin’e…
Yüzbaşı kılıcı yıllarca titizlik şerefle korudu... Ta ki İzmir’de bir İnkılap Müzesi açılacağını haberini alana kadar.
Yüzbaşı Şerefettin’in kılıcı gibi, Atatürk ve İnönü’ye armağan edilen kılıçların da akıbeti belli değil. Bu gerekçe ile “Millî bilincin geliştirilmesine” vurgu yapan Prof. Dr. Kemal Arı “Tarihsel değerlerimize sahip çıkalım” dedi.
HABER: UFUK AKKAYA – KAMERA: AKIN KARA
ulusal.com.tr