Ataklı: Hükümete ‘Ayağını denk al’ dediler
Arslanlı Yol'daki 1 milyon 89 bin 615 yurttaşın mesajı neydi? CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı aday adayı Can Ataklı'ya göre Anıtkabir'de birleşen kitle hem iktidara hem muhalefete "ben de varım" dedi
Hükümete 'Ayağını denk al' dediler"
AKP, 11 yıllık iktidarı boyunca adım adım Atatürk ilke ve devrimlerini, Cumhuriyet değerlerini erozyona uğrattı. Bu erozyonun büyük bölümü, "aydın" dediğimiz, çoğu -maalesef- eski komünist, Marksist kesimlerin yoğun desteğiyle ortaya çıktı ve ilk başlarda fark edilemedi. Fakat giderek erozyondan ziyade tamamen "yok etme" operasyonuna dönüştü. Eğitim sistemindeki 4+4, dindar-kindar nesil yetiştirme, din eğitimini artırmaya yönelik çabalar ve giderek toplumda kendileri gibi olmayan herkesin yaşam biçimine müdahale çabaları toplumda çok ciddi bir öfkeye neden oldu. Ancak aynı dönemde Türkiye'de muhalefetin varlık gösterememesi, medyanın iktidarın dümen suyuna girmesi ya da tam baskısı altında olması nedeniyle bu sesler yükselemez oldu. Bireyler örgütlü olmadığı, örgütlü olanlardan da ses çıkmadığı için öfkelerini hep kendilerinde saklıyorlardı. Ama milli bayramlar ve son olarak 10 Kasım, patlama noktası oldu. Hep sorulan ve merak edilen konu şu olageldi: Ben ne yapacağım? Bazı gençlik örgütlerinin, özellikle TGB'nin çok katkısı var, onların hep uyarması ve "tepkini bugün gösterebilirsin, öfkeni bugün göstermelisin" türü kampanyaları, insanları cesaretlendirdi. Penguen medyası ne kadar saklasa da, akın akın Anıtkabir'e giden insanları göstermek zorunda kaldı. Herkes birbirinden cesaret alarak sokağa çıktı.
"Bu ülkede ben de varım, ayağını denk al" demektir bu.
Muhalefete de mesaj vardı
Şu anda bir siyasi hareket olarak bu iktidarı devirecek güçte midir? İlk bakışta "hayır" diyebiliriz, ama bu öfkenin ortaya çıkması ve insanların yalnız olmadığını hissetmesi, bu konuda iyi siyaset uygulayacak siyasi oluşumları yükseltecektir. Kaldı ki, Anıtkabir'deki bu kitle, nitelikli bir kitledir... Üç beş bin kişinin güdümlü tepkisi değildir. Burada insanları zorlayan, onlara promosyon sağlayan hiçbir şey yok. Kimse onları taşımadı, kumanya vermedi, eline bayrak tutuşturmadı. Türkiye'nin nitelikli çoğunluğu, Türkiye'nin itici gücü olduklarını görüyoruz. Siyasi partiler, bunu iyi okusun. "Nasıl olsa benden başka muhalefet yok, gidecek yerleri yok" rehavetine kaçmadan o yönde siyasetler ve muhalefet üretsinler.
Aydınlık