Hikmet Çiçek'ten Nedim Şener’e cevap
![Hikmet Çiçek'ten Nedim Şener’e cevap](https://img.ulusal.com.tr/rcman/Cw1280h720q95gc/storage/files/images/2016/11/09/127720-0.jpg)
Aydınlık gazetesi yazarlarından Hikmet Çiçek, bugünkü köşesinde Nedim Şener'e cevap verdi.
Hikmet Çiçek, Nedim Şener için, "‘Çok korkmuş, çok kusmuş’, hala kusuyor..." ifadelerini kullandı.
Çiçek'in yazısı şu şekilde:
Önceki akşam CNN Türk “Tarafsız Bölge”de Cumhuriyet gazetesine yönelik tutuklamalar konuşuluyor. Konuklardan Nedim Şener şöyle diyor: “Aydınlık’ta yazılan iki yazı, Hikmet Çiçek ve Rıza Zelyut’un yazıları, tıpkı Mehmet Baransu’nun benim hakkımda yazdıkları gibi.” 1 Kasım 2016 günlü “Cumhuriyet bu hale nasıl geldi?” başlıklı yazımın, tutuklama gerekçesinde bir “delil” olarak gösterilmesinin saçmalığını bir yana bırakalım. Nedim Şener’e gelelim. Ne zaman Şener’in adı geçse, 4 Mayıs 2012 günlü Aydınlık’ta, “Şeytanca” köşesinde Yalçın Küçük’ün Şener hakkında kaleme aldığı “Çok korkmuş, çok kusmuş” başlıklı yazısı aklıma gelir.
DUVARLARIN İÇİNE SAKLANIP YÜRÜYORDU
Küçük, Şener’in “Baba seni neden oraya koydular?” kitabı için ‘Af dileme kitabı’ dediği yazısında Nedim Şener’i şöyle anlatıyordu: “Önce doktora, sonra avukata giderken karşılaştım, selam vermeme imkan tanımadı, ‘Yalçın Küçük geliyor, kaçın, suç... kaçın’ diye bağırıyordu. Vahşi bir ses çıkarıyordu. Önce şaka yapıyor sandım, bir iki kez tekrarladı ve sonra, maltada beni görünce, duvarın içinden yürümeye başladı. Duvarların içine saklanıp yürüyordu, Yüce Gök’e akıl sağlığı için dua etmeye başladım. Çağlayan’da uzun süre kaldığımız nezarethanede hep uzak durdu. Çok korkmuştu, üzerime kusmasından korkuyordum. Korkmuşlardan korkarım. Kusarlar, üzerime sıçrarlar.”
‘ERGENEKONCULARIN OLDUĞU HAPİSHANEYE GİTMEM’
“Silivri’ye ulaştık, bizi biraz dolaştırdılar, sonra 2 No’lu cezaevine getirdiler, biz, ‘cürüm arkadaşlarımızla’ 1 No’lu cezaevine gitmek istedik. Nedim Şener benimle hiç konuşmadı, ‘Ben Ergenekoncuların olduğu hapishaneye gitmem’ diyordu; Soner Yalçın’ın nefes aldığı mekanda olmak istemiyordu.
Anladım, beni ‘Ergenekon’ sanıyordu ve çok titriyordu. Nedim Şener beni gördükçe Ergenekon’un yürüdüğünü sanıyordu.”
Bugün Cumhuriyet Vakfı’nda dönen dolapları, Cumhuriyet yönetiminin, Uğur Mumcu’nun kıdem tazminatına nasıl “ihtiyati tedbir” koyduğunu yazacaktım, araya Nedim Şener girdi. Neyse onu da yarın yazarım.
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ
ulusalkanal.com.tr