Yunanistan'ın Lozan karşıtı adımları
Ege'de Lozan Antlaşması'nı ihlal eden Yunanistan, kendi sınırları içerisinde de Türklerin haklarını hiçe sayıyor. Yunanistan son olarak varlıkları Lozan Antlaşmasıyla tescillenmiş 12 Türk okulunu kapatmıştı ancak Batı Trakya Türklerinin şikayetleri sadece bununla bitmiyor. Batı Trakya Türk toplumunun önde gelenleri, yaşadıkları sorunları Ulusal Kanal'a anlattı.
Yunanistan'ın Türk Azınlık okullarını kapatmasına tepkiler gelmeye devam ediyor. Kararı Türk kimliğini unutturmak için alınmış olduğunu düşünen Batı Trakya Türkleri Ulusal Kanal'a özel açıklamalar yaptı.
Batı Trakya Türk toplumu LozanAntlaşmasının hükümleri gereğince azınlık statüsüne sahip. Bu doğrultuda Türk toplumuna her türlü örgütlenme ya da okul açma gibi haklar tanınıyor.
Ancak buna rağmen Yunanistan makamları, Türk toplumunun "Türk" adı altında örgütlenmesine izin vermiyor. Yunanistan'ın bu tutumuna karşı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de daha önce Batı Trakya Türklerinin lehine kararlar verdi. Ancak Yunanistan, AİHM kararlarına uymayarak engellemelere devam ediyor
Batı Trakya Türk Kadın Platformu Kurucusu ve Batı Trakya Türk Azınlığı Kültür ve Eğitim Şirketi Genel Müdürü Dr. Pervin Hayrullah bunun dışında da 5 önemli başlığa dikkat çekiyor. Bunlar, din ve vicdan özgürlüğünün sınırlandırılması, atanan Türk müftülerinin tanınmaması, vatandaşlık haklarında kısıtlamalar ve seçim barajı üzerinden demokratik temsiliyetin örselenmesi. Hayrullah ayrıca baskıların artması durumunda bunun asimilasyona da yol açabileceği karşısında uyardı.
Batı Trakya Türklerinin siyasi partisi Dostluk Eşitlik Barış Partisi de Yunanistan'ın politkalarını değerlendirdi. Türkiye ile Yunanistan arasında yaşanan gerginliklere dikkat çeken DEB Partisi, özellikle Doğu Akdeniz'deki sorunların gerginliği daha da arttırdığını kaytdetti. Ayrıca Yunanistan'ın bu bölgede askeri tatbikatları yoğunlaştırdığı da belirtildi.
Ulusal Kanal'a konuşan bir diğer isim de Rumeli Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi Araştırmacısı Hasan Özkan. Özkan, Batı Trakya Türklerinin haklarının gasp edilmesine karşı Türkiye'nin garantör olduğuna dikkat çekti.