Suriye direnişi 8. yılında

Emperyalist güçlerin Suriye'de 8 yıldır devam ettirdiği kargaşada artık sona doğru geliniyor. Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad'ın direnişi Türkiye, Rusya ve İran'ın hamleleriyle, ABD bölgede neredeyse yok olma aşamasına geldi. Şam Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Mehmet Yuva, Ulusal Kanal yayınında Suriye'de yaşananları anlattı. Yuva, 'bölgesel güçbirliği' vurgusu yaptı

ABD'nin Ortadoğu planı 20 Mart 2003'te Irak'a attığı bombalarla başladı. 9 Nisan 2003'te Bağdat’ta Saddam Hüseyin’in heykeli yıkıldı. İşgal 19 gün sürerek tamamlandı.

“Arap Baharı” ise Irak'ın işgalinden 7 yıl sonra başladı. 17 Aralık 2010'da Tunus'ta Muhammet Buazizi adlı bir gencin kendini yakmasının ardından Batı hızla harekete geçti. Sosyal medya eliyle ülke bir anda ayağa kalktı. Devlet Başkanı Zeynel Abidin 14 Ocak 2011'de ülkeden kaçtı.

Arap Baharı'na yakalanan yönetimlerden biri de Mısır oldu. 25 Ocak 2011'de başlayan olaylar 11 Şubat'a kadar devam etti ve Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in istifasıyla sonuçlandı.

NATO'nun güç gösterisine rağmen Arap Baharı'na en uzun zaman direnen Kaddafi yönetimi oldu. Libya'daki olaylar 7 Şubat 2011'de başladı. Halk destek vermeyince devreye “yabancı teröristler” sokuldu. Ayrıca NATO da müdahaleye başladı. Kaddafi yaklaşık 8 ay sonra 20 Ekim 2011'de öldürüldü.

Suriye'deki olayların ise bugün tam 8. yılı... Gösteriler 15 Mart 2011'de başladı. Libya'da olduğu gibi silahlı gruplar hızlıca harekete geçirildi. Onlarca kişinin ölümü ve ABD'nin güçlü desteğine rağmen Beşar Esad yönetimi direnmeye devam etti. Suriyelilerin neredeyse 4'te biri ülkeden ayrılsa da kalanlardan önemli kısmı Esad'a destek oldu. Devlet ve halk emperyalizme karşı kenetlendi.

Suriye'de yaşanan olayları ve geçen 8 seneyi Şam Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve Aydınlık gazetesi yazarı Prof. Dr. Mehmet Yuva, Ulusal Kanal'da Halil Nebiler'in programında anlattı.

Prof. Dr. Mehmet Yuva, 2010'da Suriye'de keşfedilen doğalgaz havzalarının ardından olayların patlak verdiğini kaydetti.

Prof. Dr. Yuva, Katar ve Körfez ülkelerinden gelecek doğalgaz nakliyatının Suriye üzerinden Türkiye'deki İskenderun Limanı'na aktarılması ve Mısır doğalgazının da yine Suriye'den Gaziantep'e geçirilmesi için Şam ve Ankara arasında çeşitli anlaşmalar yapıldığını anımsattı.

Yuva “Tam bu esnada İsrail'in 2000'li yılların başından itibaren Doğu Akdeniz'de başlattığı doğalgaz çalışmaları, ürünlerini vermeye başlamıştı. İsrail'in keşfettiği ve artık çıkarmaya başladığı doğalgazın Avrupa'ya satılması söz konusuydu. Bir tarafta İsrail'in doğalgazı, diğer tarafta Suriye, İran, Irak, Mısır ve Katar'ın yer aldığı doğalgaz grubu arasında rekabet vardı. 2010 yılında sosyal medya üzerinden başlatılan, Tunus'ta bir gencin kendini yakmasıyla müthiş bir medya operasyonuyla dünya kamuyunun gündemine oturması hadisesi (Arap Baharı) başladı” ifadelerini kullandı.

“Bugün 8. yıldönümünü tahlil ettiğimiz, ibret alınması gereken derslerle dolu bir dönemi yaşadık” diyen Yuva, ABD ve Avrupa'nın bölgeye yığınak yapmasından sonra Rusya ve Çin'in buna sessiz kalmamasıyla gerginliğin arttığını dile getirdi. Yuva “Çin'in ve Rusya'nın bölgeden uzak tutulması için büyük bir çaba içinde oldular. Bölgenin düzenli kaosa sokulması, bu tür vekalet savaşları üzerinden ve algı operasyonları üzerinden Ortadoğu'yu patlatmaları gündeme gelmiştir” dedi.

'ŞAM'A YAPILAN ANADOLU'YA YAPILMIŞTIR'

Prof. Dr. Yuva, “Şam'a yapılmış operasyon Anadolu'ya yapılmış operasyondur. Suriye'nin etnik ve mezhepsel kökende parçalanması, uluslararası petrol, doğalgaz ve para baronlarının 21. yüzyılda dünyayı yeniden şekillendirme projesidir. Yaşananların uluslararası bir cihat savaşı olduğunu malesef bizim medyamız bile söyledi. Parçalanan evlerin, öldürülen çocukların dramatik sahneleri gündeme geldi. Esas konu unutuldu. Bu savaşın asıl sebebinin ne olduğu unutulunca ayrıntılarda kaybolduk” açıklamasını yaptı.

BÖLGESEL GÜÇBİRLİĞİ

Suriye üzerinden Türkiye'ye kurulan kumpas boyutunu ekonomik, askeri ve güvenlik konularıyla birlikte değerlendirmek gerektiğinin altını çizen Yuva, “Bölgesel güçbirliğini tekrar inşa etmenin imkanını yaratmak zorundayız. Halen geç kalmış değiliz. Savaş başladıktan sonra hangi tarafın ne kadar öldürdüğü tartışmaları abesle iştigaldir. Hiç şüphesiz bir savaş uçağının bombaladığı ülkede çocuklar da kadınlar da ölür” diye konuştu.

suriye şam mehmet yuva