İşte Tayyip’in çok korktuğu şey

Tayyip Erdoğan artık seçimden korkmuyor zira sandıkla iktidardan indirilemeyeceğini düşünüyor.

Devlet, muhalefet ve medyayı topyekün dizayn ettiğini düşünen Erdoğan’ın tek endişesi sokak.

Ekonomik çöküşün ağırlaşması ile beraber önümüzdeki yakın süreçte sokağın hareketlenebileceğinden kaygılı.

Böyle bir hareketliliğin kartopu misali büyüyüp çığa dönüşmesi ve iktidarını tehdit etmesinden ürküyor.

Bundan ötürü bu aralar, Gezi hadisesi üzerinden korkular salıp, o protestoya katılan toplamda beş milyon civarı insanı terörist olarak yaftalıyor.

Kanunsuzluğa yani anarşiye biz de hep karşıyız ancak Gezi protestoları anarşi değil, toplum vicdanının demokrasi içinde tepki koymasıydı.

Son bir not: Erdoğan’ın ülkücülerin sırtını sıvazlaması biraz da bu endişeden zira onlar da karşı tarafta olursa kaybederim düşüncesinde.

İşte Osman Kavala işte AKP!

İkisi bir zamanlar PKK açılımında kolkolaydı.

İkisi Ergenekon ve Balyoz tertiplerinde aynı çizgideydi.

İkisi Türk Ordusuna yapılan operasyonu destekledi.

İkisi 2002 sonrası Ermeni açılımı ve tezlerinde aynı bakıştaydı.

AKP iktidarı devletimizden T.C. ibarelerini indirirken, Osman Kavala alkışlıyordu.

Osman Kavala’nın kurduğu Anadolu Kültür ile AKP’nin kuruluş tarihi aynı. Peki bu tesadüf mü?

Millicilere Osman Kavala üzerinden muhalefet sadece AKP’nin yapabileceği bir ikiyüzlülüktür.

Kimi millicilerin AKP’ye inat adına Kavala gibi birini sahiplenmesi ise utanmazlıktır.

Ve grip aşısı karaborsada!

Grip aşısı yaptırmak için eczaneye gittim.

‘Aşı elimizde yok’ dediler.

Başka eczaneye gittim, onlarda da yokmuş.

Bir hafta sonra farklı bir eczaneye gittim yine yok.

Abartmıyorum altı ayrı eczanede durum buydu.

Son gittiğim eczanedeki eczacı beni ekrandan tanıyınca şunu söyledi:

-”Sabahattin bey, ecza depoları bazen eczane başına ikişer-üçer adet gönderiyorlar ki epeydir o da yok... Emin olun grip aşısı yaptırmaya mecbur bazı kronik hastalar iki katı fiyat teklif etmeye başladı ve bu şekilde ilaçta karaborsa ortamı hazırlanıyor.”

Bu cevap sonrasında olayın perde arkasını öğrenme adına Nevzat, Kızılay ve Gökay Ecza Depolarını aradım.

Üç büyük depo yetkilisi, ‘Elimizde bir adet olsun grip aşısı yok’ dedi.

Nedenini sorunca birinden şöyle bir yanııt aldım:

-”Hıfzısıhha Enstitüsünün aşı üretiminden geri çekilmesiyle Türkiye’de grip dahil pek çok aşı üretilmeyip ithal ediliyor... Doların yükselmesiyle beraber aşı ithalatında iktidar kaynaklı problem var.”

Yetkililerden açıklama bekliyoruz.

Ayşe Arman’a hâlâ susanlar!

Birisi 100 bin diyor.

Bir diğeri, Ayşe Arman’ın bire bir pazarlık yaptığını söylüyor. Ama heyhat ne Ayşe, ne eski patronları konuşmuyor!

Oysa bu tarife olayının artık resmen doğrulanması ya da yalanlanması gerekiyor. İlaveten, tarifenin ortaya konması şart. Efendim ticarı sır diyemezsiniz zira Ayşe’nin yaptığı emtiya ve hizmet değil, haber satışıdır.

Söyle Aydın Bey, yıllar yılı Doğan Yayın İlkeleri dediğin bu mudur yoksa?

Ve Ayşe’nin yeni patronları:

Yoksa siz de Ayşe’nin Aydın Doğan misali röportaj-kar ortağı mısınız?

Aydınlık