AKP'deki yarılma sanılandan çok büyük

Başbakan Bülent Arınç ile Başbakan Erdoğan arasında başlayan ve TRT üzerinden yayınlanan tartışma AKP’deki diğer çatışmaları da gün yüzüne çıkardı. Tartışmanın büyümesi üzerine Başbakan Erdoğan açıklama yaptı. Erdoğan, “Benim bir arkadaşım veya hükümet sözcüm bir şey söylemiş, bu konuyu görüşeceğim mahal burası değil, sizler değilsiniz. Kendi aramızda görüşürüz. Bir sıkıntı varsa aramızda görüşürüz. Partinin Genel Başkanı ve Hükümetin Başbakanı benim” dedi. Erdoğan’ın, “Bu açıklamasından sonra Arınç’la telefonla görüştünüz mü?” sorusuna, “Hayır görüşmedim, niye görüşeyim?” yanıtını vermesi dikkat çekti.

4 bakan kim?

Bu arada Bülent Arınç’ın “Beni 4 bakan aradı, kutladı” açıklaması AKP’yi karıştırdı. AKP’de herkes bu dört bakanın kim olduğunu tartışıyor. Herkes kendine göre isimler belirliyor. Ancak Erdoğan’ın yakın çevresine “Bu dört bakanı öğrenin” dediği bildiriliyor. AKP milletvekilleri arasında da bu dört bakanın kim olabileceği araştırılıyor.

AKP’de 7 çatlak

Aydınlık’ın edindiği bilgilere göre, üzeri örtülmeye çalışılan AKP’deki yedi çatlak şunlar:

1- Haziran Direnişi:

Partide Arınç’ın da arasında bulunduğu bir grup Taksim Gezi Parkı protestolarıyla başlayıp tüm ülkeye yayılan protestolardan Başbakan Erdoğan’ı sorumlu tutuyor. “Uyuyan dev uyandırıldı” yorumu yapılıyor. “Halk sakinleştirilebilirdi kışkırttı, sonuç böyle oldu” görüşü savunuluyor.

2- Gül-Erdoğan bölünmesi:

Partide Gül ve Erdoğancılar bölünmesi var. 2011 seçimlerinde Gül’e yakın milletvekilleri belli oranda tasfiye edilse de Erdoğan’ın gerginlik politikası Gül’ün lehine işliyor. Erdoğan, Gül’e razı olmasını savunanlar seslerini giderek yükseltiyor.

3- Erdoğan-F tipi örgüt kavgası:

Erdoğan F tipi örgütü tasfiyede kararlı. Emniyet ve MİT’teki operasyona devam ediliyor. Bu kavga parti örgütlerine de yansımış durumda. Birçok ilde tarikatlar düzeyinde bölünme yaşanıyor. Erdoğan F tipi yöneticilerin tasfiyesini destekliyor. Gül’e razı olsa bile F tipi örgütü istemediği konuşuluyor.

4- Dış politikada çatışma:

AKP’de bir başka bölünme de dış politikada yaşanıyor. Davutoğlu hedefte. “Sıfır sorun dedi her şeyi berbat etti” eleştirisi yapılıyor. Başbakanı da yanılttığı konuşuluyor. Suriye, Mısır, Irak, Libya, … politikalarının hem Türkiye’ye, hem partiye çok şey kaybettirdiği ifade ediliyor. İzlenen politikaları destekleyen grup zayıf görünse de politika sürüyor. Son günlerde yaşanan politika değişikliği de tartışmanın büyümesinden.

5- Rant kavgası:

AKP’deki en büyük çatışmalardan bir de rant kavgası. İktidarın rantını Başbakana yakın çok dar bir işadamı çevresinin yemesi artık açıkça konuşulur oldu. “Sıra sıra gemiler” esprileri yapılırken, “sadece kara ortak olanlar var” deniyor. Parti üst yönetiminde olanların yakınlarının büyük servetleri tartışılıyor. Yerel seçimler yaklaşırken aday belirlemede kavga büyük. “Parti düdüklü tencere gibi” yorumları yapılıyor.

6- Öğrenci evleri:

Başbakan Erdoğan’ın Kızılcahamam kampında gündeme getirdiği öğrenci evleri konusu da partiyi bölmüş durumda. “Partideki şehirliler isyanda” ifadesi kullanılıyor. Erdoğan’ın parti içinden gelen tepkilere şaşırdığı konuşuluyor. Erdoğan’ın Polonya’da “sözlerimi nereye götürdüler” demesinin de partideki tepkilerden kaynaklandığı ifade ediliyor.

7- Diktatörlük:

Erdoğan’ın her şeyi kendi belirlemesi de AKP’de tartışılan konulardan biri. Bazı AKP’liler muhalefetin “diktatör” eleştirisini haklı bulurken, aynı durumun parti içinde de olduğunu itiraz edenlerin cezalandırıldığını vurguluyorlar. Partide bir kanat da Erdoğan’a destek veriyor. Türkiye gibi ülkelerde sopanın şart olduğunu belirtiyorlar. Erdoğan’ı eleştirenlere “partiye dışarıdan gelenler” diyorlar.

Aydınlık