Tüketiciler Birliği: Taksitli satışlarda tek senet riskli
Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, tek senetle yapılan taksitli alışverişlerde iyi niyet olmadığını söyledi. Şahin, bu tür alışveriş merkezlerinin personelden daha fazla sayıda avukatla çalıştığını belirterek, bu mağazaların ticaretten daha çok avukatlar vasıtasıyla para kazandığını savundu.
Mahmut Şahin, son yıllarda Türkiye’de küçük zincir alışveriş mağazalarının (AVM) arttığını, ancak bu AVM’lerin bazılarının amaçlarının ticaretten para kazanmak olmadığını ileri sürdü. İyi niyetle kurulmayan bu mağazaların personelden önce en az 20 avukatla anlaşma sağladığını belirten Şahin, avukat marifetiyle kazandığı paranın ticaretten kazandığı paradan en az 5 kat daha fazla olduğunu söyledi.
Bu alışveriş merkezlerinin taksitli alışverişlerde tek senet aldığını açıklayan Şahin, bu senetler için bağlı bir sözleşme yapılmadığını, ancak normal şartlarda senedin sözleşmesi olması gerektiğini kaydetti. Şahin, "Mağaza, ’şuna istinaden senet alınmıştır’ demesi lazım ancak bunu da yapmıyor. Mağaza, tüketicinin ödeyemediği ilk işlemde hemen senedi devreye sokuyor. Örneğin 100 liralık bir alışveriş yaptınız ve bunun 50 lirasını taksitler halinde ödediniz. Bir taksidi ödemediğiniz anda mağaza hemen icraya başvuruyor ve tek senet imzaladığınız için bunu 100 lira üzerinden yapıyor" dedi.
’NİYET KÖTÜ’
Tüketici kanununa göre taksitli satışlarda kaç taksit yapıldıysa o kadar senet yapılması gerektiğini vurgulayan Genel Başkan Şahin, niyet kötü olunca avukatın ödenmeyen taksit için zaman kaybetmeden icra işlemi başlattığını dile getirdi. Avukatın vekalet ücretinin de senet üzerinden düzenlendiğini belirten Şahin, ödenen taksitlerin dikkate alınmayarak vekalet ücreti, icra masrafı ve gecikme faizinin hep o tek senet üzerinden işletildiğine dikkati çekti. Avukatların aynı senet üzerinden birçok kez dosya da açtığını aktaran Mahmut Şahin, şöyle konuştu:
"Normalde icrada bir kişinin aynı sebepten oluşan borçlarına tek dosya açılır. Fakat ikinci ve üçüncü dosyaları da açabiliyorlar. Peki bunu nasıl başarıyorlar? Alışveriş yapılırken sözleşmeye öyle bir madde ekliyorlar ki sizi bağlıyorlar. Aslında bu çok ciddi bir suçtur ama biz bunu hakimlere ve hakem heyetlerine anlatamadık. Alışverişi yapan kişi diyelim ki emekli. Emeklinin maaşına haciz konulamaz, bir evi varsa satışı yapılamaz. Ne zaman yapılabilir, emekli buna muvafakat (razı olma) verirse. İşte bu alışveriş merkezleri sözleşmeye bu maddeyi koyup imzalatıyorlar. Normalde maaşa konan hacizle o borç ödenir ama yetinmeyip eve de haciz koyduruyorlar. Vatandaş borcunu bitirip avukata haczi kaldırtmasını istiyor. Bu sefer de avukat vekalet parası istiyor. Bu bir soygun."
VATANDAŞ HAKKINI BİLMİYOR
Mahmut Şahin, aslında icra makamlarında imzalanmayan muvafakatların geçerli olmadığını, ancak vatandaşların bu haklarını bilmediği için itiraz etmediğini söyledi. Genel merkezce ’Bu konuda sıkıntı yaşayan varsa gelsin’ diye çağrıda bulunduklarını belirten Şahin, "O kadar yoğun ilgi gördük ki kendi işlerimi yapamadım. Bu mağazalar birçok vatandaşı mağdur ediyor" dedi.