Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: Maalesef sorunlu bir süreci yaşıyoruz.
"AB ile vize serbestisi konusunda rahat bir ortam değil, maalesef sorunlu bir süreci yaşıyoruz. Bunun da sebebi açıkça söylemem lazım AB. Ama yine de mücadelemizi sürdürüyoruz. Önümüzdeki süreçte bakalım ne olacak, ne göreceğiz"
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Avrupa Birliği (AB) ile vize serbestisi konusunda sorunlu bir süreç yaşadıklarını belirterek, "Eğer AB vize serbestisini uygulamazsa birbirine bağlı üç anlaşmamız var. Geri kabul ve göç anlaşması. O zaman diğer iki anlaşma da tabi doğal olarak uygulanmaz. Bu bir tehdit ya da blöf değildir." dedi.
Antalya'nın Alanya ilçesinde bazı programlara katılan Çavuşoğlu, Güllerpınarı Mahallesi'nde bir iş yerinin açılışını gerçekleştirdi.
Burada ortaokul öğretmeni Haşim Yetkin ile karşılaşan Çavuşoğlu, bir süre sohbet etti. Yetkin, "Yıllar sonra seni bakan olarak karşımda görmekten büyük mutluluk duydum." dedi.
Alanya Keykubat Kredi Kefalet Kooperatifinin yeni binasının açılış törenine de katılan Çavuşoğlu, yaptığı konuşmada, esnafı hiçbir zaman yalnız bırakmadıklarını belirtti.
Türk bayrağını dünyanın her yerinde dalgalandırmak için çalıştıklarını ifade eden Çavuşoğlu, "Bu şehrin, Antalya'nın Toroslar'ın evladı olmaktan gurur, şeref duyuyoruz. Biz gerekirse çıkarız dağlara koyun keçiyi güderiz, gerekirse Avrupa'ya ders de veririz, gerekirse Avrupa'yı da yönetiriz." diye konuştu.
Konuşmasının ardından, kooperatifin açılışını yaparak hizmet binasını gezen Çavuşoğlu, Alanya Sanayici ve İşadamları Derneği üyeleriyle bir araya geldi.
Çavuşoğlu, burada yaptığı konuşmada ise görevinin dış politika olduğunu ve bunu en iyi şekilde yapmaya çalıştığını belirterek, dış politikanın özellikle dünyanın ve Avrupa'nın değişim süreci yaşadığı bir dönemde her zamankinden daha fazla önem arz ettiğini söyledi.
"Biz de bölgemizde, Avrupa'da ve etrafımızdaki tüm gelişmeler ışığında çok boyutlu, çok yönlü dış politikamızı başarılı bir şekilde uygulamaya çalışıyoruz. Bizim dış politikamızın temel felsefelerinden bir tanesi girişimci dış politika. Bir diğer felsefesi ise vicdani ve insani dış politika." diyen Çavuşoğlu, bu coğrafyada yaşayan her ülkenin izlemesi şart olduğu gibi kendilerinin de çok yönlü ve proaktif bir dış politika izlediklerini vurguladı.
Sadece bölgede değil tüm dünyada, sadece ikili düzeyde değil çok taraflı platformlarda da çok yönlü dış politikayı izlemeye çalıştıklarına işaret eden Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Nedir girişimci dış politikanın özelliği? Her şeyden önce ülkeler arasında ikili ticaretimizi artırmamız lazım. Ticaretin önündeki engelleri kaldırmamız lazım. Serbest ticaret anlaşmalarını imzalamamız lazım. Serbest ticaret anlaşması mümkün değilse, tercihli ticaret anlaşmasını imzalamamız lazım. Bazı ülkeler belli ürünleri korumak ve dışında tutmak istiyor. Tekstil, tarım olabiliyor. Yine gümrük birliği anlaşmalarını da güncellemek lazım. AB ile güncelleme konusunda çalışmalarımız sürüyor, kararlar çıktı, üç tur görüşmeler oldu. Önümüzdeki birkaç ay içinde daha somut adımlar atılacak. İki tarafta da kararlılık var. o zaman imzalanan gümrük birliği anlaşması o günkü şartlarda hiç yoktan iyiydi ama bugün özellikle üyeliğin uzaması ve bir soru işaretinin olması sebebiyle gümrük birliğinin de yenilenmesi gerekiyor."
Çavuşoğlu, Körfez İşbirliği Konseyi ile de gümrük birliği ya da serbest ticaret anlaşması müzakerelerini başlattıklarının altını çizerek, mayıs-haziran aylarında tekrar bakanlar olarak bir araya geleceklerini, uzmanların görüştüğünü söyledi.
Bölgesel serbest ticaret anlaşması müzakereleri
Körfez bölgesiyle de serbest ticaret anlaşmasını imzalamak gerektiğini anlatan Çavuşoğlu, Latin Amerika'da bölgesel ekonomi, Afrika'da ve diğer beş ekonomik örgütle beraber Güneydoğu Asya'daki bölgesel örgüt ve ülkelerle ikili serbest ticaret anlaşması ve bölgesel serbest ticaret anlaşması müzakerelerini sürdürdüklerini kaydetti.
Çavuşoğlu, "Bunlardan da netice almamız lazım. İnsanların önündeki engelleri kaldırmak, seyahati kolaylaştırmak lazım ve sadece THY'nin uçması değil. Bugün gururumuz THY, dünyadaki uluslararası destinasyon bakımından birinci sırada ama vizelerin kaldırılması önemli." dedi.
Bakan Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"AB ile vize serbestisi konusunda rahat bir ortam değil, maalesef sorunlu bir süreci yaşıyoruz. Bunun da sebebi açıkça söylemem lazım AB. Ama yine de mücadelemizi sürdürüyoruz. Önümüzdeki süreçte bakalım ne olacak, ne göreceğiz. Eğer AB vize serbestisini uygulamazsa birbirine bağlı üç anlaşmamız var. Geri kabul ve göç anlaşması. O zaman diğer iki anlaşma da tabi doğal olarak uygulanmaz. Bu bir tehdit ya da blöf değildir. Anlaşmanın doğasıdır. 'Üç anlaşma birlikte uygulanacak' diye kendi aramızda mutabakat sağladık ama biz hep olur tarafından bakıyoruz. Bakalım ne olacak, göreceğiz, mücadeleyi de sürdüreceğiz."
Dünyanın her yerinde büyükelçilik sayısını artırmak için çalıştıklarına değinen Çavuşoğlu, 235 büyükelçilik olduğunu ve dünyada altıncı sırada olduklarını ve beşinci sıraya yükselmek için yeni büyükelçilikler açtıklarını ifade etti.
"Ekonominin dengesi yavaş yavaş doğuya doğru kayıyor"
Afrika'da 12'den 39'a çıkan büyükelçilik sayısını 41'e yükselteceklerini bildiren Çavuşoğlu, Latin Amerika'da 6'dan 14'e çıkan büyükelçilik sayısının 16'ya çıkacağını kaydetti.
Güneydoğu Asya'da Laos'a da büyükelçilik açılacağını belirten Çavuşoğlu, "Bu açıldıktan sonra Güneydoğu Asya'da büyükelçiliğimizin açılmadığı bir ülke kalmayacak. O bölgeyi de ihmal etmememiz lazım çünkü siz iş adamısınız, iş kadınlarısınız. Ekonominin dengesi yavaş yavaş doğuya doğru kayıyor. Senede 140 kilometre hızla Batı'dan Doğu'ya doğru kayıyor ve bu bölgelerde de bizim çıkarlarımız var. Bu çıkarlarımızı da en iyi şekilde hep birlikte takip etmemiz lazım." değerlendirmesinde bulundu.
Girişimci dış politikanın gereği olarak, sorunlu alanlarda güven artırıcı adım atmak ve var olan sorunu çözmek için samimi gayretler sarfettiklerini dile getiren Çavuşoğlu, şunları ifade etti:
"Bugün Halep ve sonrası Suriye'de ateşkesin genişletilmesi, ihlallere rağmen eskisine göre çok daha iyi durumda olması ve Astana süreci... Astana sürecinin başlamasından dolayı herkesin tekrar uyanarak Cenevre sürecinin başlamasında Türkiye kilit rol oynadı. Özellikle Rusya ile birlikte Astana süreci ve ateşkesin genişletilmesi, 45 bin insanın kurtarılması konusundaki işbirliğimiz gerçekten örnek oldu. Seven de sevmeyen de bunun hakkını vermeye başladı. Bölgemizde başka sorunlar da var. İhtilaflı sorunlar, dondurulmuş ihtilaflar var."