'Beni cezaevine kapatan askerleri gözaltına aldırdım'

FETÖ'nün darbe girişiminde Deniz Harp Okulu Komutanı Tümamiral Özel'in alıkonulmasına ilişkin 9 subayın yargılandığı davada beyanı alınan Özel, "Beni cezaevine kapatan askerleri gözaltına aldırdım" dedi.

'Beni cezaevine kapatan askerleri gözaltına aldırdım'

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminde Deniz Harp Okulu Komutanı Tümamiral Mesut Özel'in alıkonulmasına ilişkin 5'i tutuklu 9 subayın yargılandığı davada, tutuksuz 2 sanığa yurt dışına çıkış yasağı konulmasına hükmeden mahkeme, duruşmayı erteledi.

İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, sanıkların savunmalarının alınmasına devam edildi.

Sanıklardan Üsteğmen İbrahim Ali Tekatlı, firari sanık Binbaşı Mustafa Köroğlu'nun kendisini arayarak, "önemli bir görev için buluşmaları gerektiğini" söylediğini, Genelkurmay Başkanlığından gelen "çok gizli" ibareli bir kağıt gösterdiğini ve komutanın can güvenliğini sağlamak için Deniz Harp Okulu Komutanı Tümamiral Mesut Özel'in konutuna gittiklerini belirterek, terör tehlikesi olduğu için askeri araçla değil, diğer sanık İsa Demirbilek'in sivil aracıyla Özel'in konutuna gittikleri, burada Özel'in kendilerine selam verdiği ve herhangi bir şaşkınlık belirtisi göstermediği beyanında bulundu.

"Özel, onaylayınca ağzını bantladık"

Sanık Tekatlı, "Araca bindikten sonra Binbaşı Mustafa Köroğlu, Tümamiral Özel'e, 'Komutanım müsaadenizle ağzınızı bantlamamız gerekiyor' dedi. Özel de başıyla onaylayınca ağzını bantladık. Ellerine de kelepçe taktık." dedi.

Önce bu durumun FETÖ'cü generallere yönelik bir operasyon olduğunu düşündüğünü belirten Tekatlı, Mesut Özel komutanı cezaevine teslim ettikten sonra eve gittiğini ve burada izlediği haberlerden darbe girişimi olduğunu öğrendiğini iddia etti.

Savunması sorulan sanıklardan Üsteğmen İsa Demirbilek de "Özel'in can güvenliğini sağlamak için kendilerine emir verildiğini" savundu. Duruşma savcısının, "Bir insanın ağzını bağlayarak, elini kelepçeleyerek nasıl can güvenliği sağlanır ki?" diye sorduğu Demirbilek, "Komutan hiçbir reaksiyon göstermediği için biz de durumun farkında olduğunu düşündük. Birşey sormadık." yanıtını verdi.

Tutuklu sanıklardan Yüzbaşı Semih Barbaros ise firari sanık binbaşı Mustafa Köroğlu'nun kendisine, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın elektronik imzasının olduğunu belirttiği çok gizli ibareli bir evrak gösterdiğini ileri sürerek, Köroğlu'nun, Özel'in can güvenliğinin sağlanmasıyla ilgili kendisi ve diğer sanıkları görevlendirdiğini iddia etti.

"Özel darbecilerin atama listesindeydi"

Mesut Özel'i konutundan aldıklarını ve kendisinin de aracı kullandığını aktaran Barbaros, gittikleri yerin cezaevi olduğunu bilmediğini, komutanın ağzının bağlanması ve ellerinin kelepçelenmesini görmediğini, Özel'in rahat tavırlar sergilediğini, kaçırıldığı yönünde herhangi bir direniş göstermediğini ve Özel'in darbecilerin atama listesinde olduğunu öne sürdü. Barbaros, "Komutanımızın YAŞ'ta emekli olduğunu öğrendim. Acaba bu konuda kendisi ile ilgili şüpheler mi vardı da emekli edildi?" diye sordu.

Savunması sorulan tutuksuz sanıklardan Üsteğmen Orhan Arı da halen orduda görevine devam ettiğini belirterek, olay günü üstlerinin, 'sıkıyönetim olduğunu' söylemesiyle, güvenliklerini sağlamak üzere iki zırhlı araçla Maltepe Askeri Cezaevine gittiği ve burada herhangi bir olaya karışmadan geri döndüğünü anlattı.

Tutuksuz sanıklardan Yüzbaşı Ertürk Murat Cansaran ise tutuklu sanıklardan binbaşı Zafer Güneş'in kendisini arayarak, 'sıkıyönetim ilan edildiğini' söylediğini, cezaevinin güvenliğini sağlamak üzere Maltepe'ye gittiklerini ancak Tümamiral Özel ile hiç karşılaşmadıklarını ifade etti.

Özel: "Cezaevi ekibi ne olduğunu anlamaya çalışıyordu"

Duruşmada sanık savunmalarının ardından müşteki emekli Tümamiral Mesut Özel'in beyanı alındı.

Olay gününe kadar sanıklardan denizci olan subayların güvenini kazanmış personeller olduğunu, kendisini ilk olarak sanıklardan Deniz Kurmay Binbaşı Cüneyt Aydoğan'ın aradığını ve bu kişinin, "görmesi gereken önemli bir mesajın haber merkezine düştüğü, Binbaşı Mustafa Köroğlu'nun araçla konuta gelerek kendisini karargaha götüreceği" yönünde beyanda bulunduğunu anlatan Özel, Köroğlu'nun 5 dakika sonra konuta geldiğini, kendisini karşıladığını ve hiçbir şey olmamış gibi araca bindiklerini bildirdi.

Aracın 50 metre gittikten sonra durdurulduğunu, her iki kapıdan üsteğmenlerin binerek kendisini sıkıştırdığını, Köroğlu'nun uzaktan bir evrak göstererek "Sıkıyönetim ilan edildi" dediğini ve üsteğmenlerin de ağzını bantlayarak, ellerine kelepçe vurduklarını belirten Özel, nizamiyeden çıkana kadar üsteğmenlerin başını aşağıya doğru eğdiklerini, aracın hayatlarını tehlikeye atacak kadar hızlı kullanıldığını ve Maltepe Cezaevi'ne götürülüp buradaki personele teslim edildiğini dile getirdi.

Cezaevine vardıklarında araçtan önce Mustafa binbaşının çıktığını, sonra kendisinin çıkartıldığını aktaran Özel, ''Cezaevi ekibi geldi fakat onlar şaşkın gibilerdi ve ne olduğunu anlamaya çalışıyorlardı. Önce beni getiren denizci üsteğmenler rütbelerimi, rozetlerimi söktüler, pantolon kemerimi çıkardılar. Ağzımdaki bandı açtılar. Daha sonra beni getirenler ayrıldılar.'' diye konuştu.

"Deniz Kuvvetleri Komutanı Bostanoğlu aradı"

Kendisine cezaevi giriş tutanağının imzalatılmak istendiğini ancak neden alındığını bilmediği, avukatıyla görüştürülmediği, tutuklama müzekkeresini görmediği ve darp raporu alınmadığı için bu evrakı imzalamadığını anlatan Özel, gece saat 02.00 sıralarına kadar cezaevinde tutulduktan sonra cezaevinde bulunan bir yarbaydan telefonunu istediğini kaydetti.

Özel, şunları söyledi:

"Telefonumla Koramiral Adnan Özbal'ı arayarak, 'Maltepe Askeri Cezaevinde tutuklu olduğumu ve salıverilmem için 1. Ordu Komutanlığından emir beklendiğini' söyledim. O da bana, 'Merak etme ben görüşüp seni oradan çıkarttıracağım' dedi. Çok kısa süre içerisinde gizli numaradan beni Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu aradı. Cezaevi müdür yardımcısı olan, ismini bilmediğim yarbayı telefona istedi ve kendisine benim derhal salıverilmem için emir verdi. Yarbay da '1. Ordu Komutanlığından emir bekliyorum' dedi ve telefonu tekrar bana verdi. Kuvvet komutanı bana, 'Mesut oradan derhal çık ve İstanbul Tersanesi Komutanlığına git, orası emniyetli, oradan birliğinden güvendiğin şahısları ara, birliğinin emniyetini al ve başına geç' talimatını verdi. Komutanın bu sözü üzerine eşyalarımı alarak cezaevinden çıktım. Çevirdiğim bir taksiyle birliğime döndüm. Güvendiğim adamlarla birlikte birliğini emniyet altına aldım ve beni cezaevine kapatan askerleri gözaltına aldırdım."

Duruşma ertelendi

Beyanların alınmasının ardından, mahkeme heyeti, tutuklu sanık ve avukatlarının tahliyeye ilişkin taleplerini aldı. Müşteki Mesut Özel de davaya müdahillik talebinde bulundu.

Ara kararını açıklayan heyet, tutuklu 5 sanığın bu hallerinin devamına ve tutuksuz sanıklar hakkında da "yurt dışına çıkış yasağı"ndan oluşan adli kontrol tedbirlerinin uygulanmasına hükmetti.

Müşteki Özel'in müdahillik talebini kabul eden mahkeme heyeti, duruşmayı 25 Mayıs'a erteledi.

fetö 15 temmuz Deniz Harp Okulu