KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar: ''Eşit statü tanınmadan eski şartlarda görüşmelere başlamamızın anlamı olmaz''
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Cenevre'de ortak basın toplantısında konuştu. Tatar, "Eşitliğe dayalı ve eşit statü tanınmadan, eski şartlarda masaya oturmamızın ve resmi görüşmelere başlamamızın anlamı olmaz" dedi.
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, BM öncülüğünde, garantör ülkelerin de katılımıyla 5+1 formatında düzenlenen gayriresmi Kıbrıs konulu konferansın sona ermesinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Ersin Tatar, Türkiye ile birlikte yeni belirledikleri "Kıbrıs'ta egemen eşitlik temelinde iki devlet" siyasetinden asla vazgeçmeyeceklerini vurgulayarak, "Eşitliğe dayalı ve eşit statü tanınmadan, eski şartlarda masaya oturmamızın ve resmi görüşmelere başlamamızın anlamı olmaz." diye konuştu.
"Rum Kesimi'nin amacı, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin devamı ve anayasal değişiklikle Kıbrıslı Türklerin buna yama edilmesidir." ifadesini kullanan Tatar, bu çerçevede Kıbrıslı Türklerin, Avrupa Birliği içerisinde bir konumda, Türkiye ile bağlarının kopartılmaya çalışıldığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı seçildikten sonra Kıbrıs görüşmeleri bağlamında yeni bir siyasetin oluşması için çok çalışmalar yürüttüğü kaydeden Tatar, Kıbrıs'ta eğer bir anlaşma olabilecekse bunun zemininin değişmesi gerektiğini belirtti.
Tatar, "Türkiye'nin de desteğiyle artık yeni siyaseti hem BM'ye hem ilgili taraflara duyurduk. Yeni siyasetin Kıbrıs konusu bağlamında bir yer edindiğinin de memnuniyetle müşahedesini gerçekleştirmiş bulunmaktayız." dedi.
Cumhurbaşkanı Tatar, "Toplantıda yaptığım sunumda, masada bir anlaşmanın sağlanabilmesi için bizim egemen eşitliğimizin ve eşit uluslararası kimliğimizin tanınmasını gerektiğini belirttim. Çünkü federasyon görüşmelerinde karşı taraf masadan kalktığında Kıbrıs Cumhuriyeti olarak yoluna devam ediyor, biz ise kısıtlamalar ve izolasyonlar altında mağdur taraf olarak devam ettiğimiz süreci hiçbir zaman karşı tarafın bizimle eşit statüde ne ülkenin yönetimini ne de zenginliklerini paylaşma niyeti olmayacağını, bunları çeşitli defa tecrübe ettiğimizi ifade ettik." diye konuştu.
Rum tarafının 2004'te Annan Planı'na "hayır" demesine rağmen AB'ye alınmasının ve Kıbrıs Cumhuriyeti'nin tanınması anlamına gelen 4 Mart 1964'ta 186 nolu BM Güvenlik Konseyi kararıyla dengeleri Kıbrıslı Türklerin aleyhine geliştirdiğini anımsatan Tatar, artık bu oyunun kurallarının değişmesi gerektiğini, aksi takdirde hiçbir zaman adaletli ve dengeli bir anlaşmanın olamayacağı yöndeki düşüncelerinin sunduğu öneride yer aldığını da belirtti.
Tatar, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve BM Üst Düzey Temsilcisi Jane Holl Lute'a teşekkür ederek toplantının onların gayretiyle gerçekleştiğini ve görüşlerini ifade etmelerinin önemli olduğunu vurguladı.
Toplantının esas amacının, taraflar arasında ortak zeminin olup olmadığının tespiti olduğunu belirten Tatar, "İşin esasında ve özünde anlaşmaya varmadan bir müzakere sürecine geçiliyor gibi algının yaratılmasını da olumlu bulmadığımızı, öyle bir sürece onay vermeyeceğimizi de söyledik." ifadelerini kullandı.
''ULUSLARARASI EŞİT STATÜMÜZÜN KABULÜYLE MÜZAKERE MASASINA OTURABİLECEĞİMİZİ İFADE ETTİK''
Tatar, KKTC ile yola devam ettiklerini belirterek şöyle devam etti:
"Bizden kimse bunu (KKTC) terk etmemizi, zemini olmayan Kıbrıs Cumhuriyeti'ne ve dolayısıyla üniter yapıya girecek bir siteme yama olmamızı bekleyemez. Bunları da dün ve bugün yalın şekilde ifade ettik. Dolayısıyla biz başladığımız noktadayız, egemen eşitliğe ve uluslararası eşit statümüzün kabulüyle müzakere masasına oturabileceğimizi ifade ettik. Ortaya koyduğumuz öneriler, dünyanın her yerinde değerlendirilmekte. Gerçekten yaptığımız bu tarihi adımla bir aşama kaydettiğimizi ve dolayısıyla yeni bir sayfanın açılmasıyla Kıbrıs Türk halkına bir umut doğduğunu görüyorum."
Guterres'in, yaptığı değerlendirmeden sonra gerçekleri gördüğünü vurgulayan Tatar, kendilerinin söylediklerinin egemen eşitlik temelinde bir çözüm olduğunu ve Genel Sekreter'in bunu BM Güvenlik Konseyi'nde görüşebileceğini ifade etti.
Tatar, Türkiye'nin de bu sürece büyük desteğinin olduğunu ve garantör ülke İngiltere'nin de bu işin içinde olduğunu belirterek "Türkiye'nin de desteğiyle İngiltere'ye baskı yapacağız. İngiltere, bu işi düzeltebilecek kapasitededir. Netice itibarıyla İngiltere öncülüğünü yaparsa diğer BM Güvenlik Konseyi üyelerinin de bu işe çok olumsuz bakacaklarını düşünmüyorum." dedi.
''EVRAKI SIZDIRMALARI ÇOK DA HOŞ OLMAMIŞTIR''
Cenevre'de öneriler sunduklarını ve bir nevi değişikliğin mimarı olduklarını anlatan Tatar, "Keşke karşı taraf da (Rum kesimi) bizim gibi değişiklikle gelseydi, barış, insanlık ve huzur adına o adımı hep birlikte atabilseydik. KKTC'ye gönül rahatlığıyla dönüyorum, Türkiye'ye de selamlarımızı iletiyoruz. Sabahleyin Sayın Çavuşoğlu ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a da bilgi verdik, o da memnuniyetini ifade etti." dedi.
Tatar, dün BM Genel Sekreteri Guterres'e verdiği 6 maddelik öneri belgesinin sızdırılmasıyla ilgili soruya ilişkin, "Buna söyleyecek hiçbir şey yoktur, karşı tarafın her zaman yaptığı oyunlardır bunlar. Bizim için bir sıkıntı değildir. Orada da ben halkıma söylediklerimi ifade etmişimdir. Benden evvel onların bu evrakı sızdırmaları ve o şekilde bir algı yaratmaya çalışmaları çok da hoş olmamıştır." ifadelerini kullandı.