Tavukta antibiyotik uyarısı!

Tavukta antibiyotik uyarısı!

Endüstriyel tavuk üretimine ilişkin tartışmalar sürüyor. Çevre ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği (ÇETKODER) Genel Başkanı Mustafa Göktaş, Türkiye’de giderek artan tavuk üretiminde kullanılan antibiyotiklerin tüketicilerin yaşamını olumsuz etkilediğine dikkati çekerek, “Halkımız bilinmeyen yerden makine pilici almasın. Mutlak markasına, üretim ve son kullanım tarihine baksın, Merdiven altı olarak tabir edilen kaçak göçek üretimin önüne geçilsin” uyarısında bulundu.

TAVUKTA BİLİNÇSİZ ANTİBİYOTİK KULLANIMINA DİKKAT

Son aylarda sıklıkla tartışma konusu olan endüstriyel tavuk üretimine ilişkin bir açıklama yaparak tüketicileri uyaran Çevre ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği (ÇETKODER) Genel Başkanı Mustafa Göktaş, Türkiye’de son 20 yıl içinde artan tavuk üretiminin ekonomik açıdan ve kalkınma açısından sevindirici olduğunu ancak üretimde kullanılan antibiyotiklerin genel sağlığı etkilediğinin de bir gerçek olduğunu vurguladı. Tavuk üreticilerinin antibiyotik kullanımında dikkatli olmak zorunda olduklarının altını çizen Göktaş, “Yanlış kullanım, bilinçsiz kullanım yaşamımızı olumsuz yönde etkiliyor. Makine pilici olarak adlandırılan bu tavuklar arttıkça, piyasada bu işten daha fazla kazanma hırsı arttıkça, bu alanda kullanılan antibiyotikler yaşamsal olarak sağlık alanımızda olumsuzlukların artmasına neden oluyor” diye konuştu.

‘YILDA 1 MİLYON TON PİLİÇ ÜRETİLİYOR, SIKI KONTROL ZORUNLU’

“Geçmiş yıllarda hatırlayın, Kuş gribi denildi, başkaca sebepler ortaya atıldı, bu tartışmalar sürerken bir baktık ki artık meşhur köy tavuğunu evlerimizde yiyemez olduk” diyen Göktaş, şöyle konuştu: “Devir değişti yasalar yönetmelikler çıktı ve köylü kesimde artık tavuk beslemez ve üretmez oldu. Ülkemizde yılda neredeyse 1 milyon ton makine pilici tüketilir hale geldi. Allah bereketini arttırsın. Ancak devlet bunun üretiminin kontrolünü sıkı yapmak zorunda. Avrupa da bu işle ilgili hangi kontroller nasıl yapılıyor ise bizde de aynısı olmalıdır. Başka ülkelerdeki sağlıklı şartlar bizde de oluşturulmalıdır. Önüne gelen makine pilici üretmemelidir. 42 günde 3,5 kilo fabrika yemi tüketerek 2 kilonun üzerinde et ağırlığına ulaşması iyi güzel. Ancak burada tavuğun yemine katılan antibiyotik unutulmamalıdır. Bu antibiyotik yanlış kullanılırsa insan hayatını yaşamsal olarak direkt etkiler. O yüzden AB ülkelerinde nasıl sıkı takip ediliyor ise bunun da sıkı bir şekilde takip edilmesi gerekir. Örneğin tavuğun kesiminden bir hafta önce bu antibiyotiğin tamamen kesilmesi gerektiği vurgulanmaktadır.”

‘HALK TAVUKTAKİ ANTİBİYOTİK KONUSUNDA AYDINLATILMALI’

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın kalıntı izleme programı çerçevesinde bu işi daha sıkı takip etmesi gerektiğini de vurgulayan Göktaş, ayrıca makine pilici ve antibiyotik uygulaması konusunda bilinçlendirecek seminer, panel, konferans ve broşürler ile halkın aydınlatılması gerektiğini söyledi. Vatandaşlara “tavuk eti yemesin, kuzu eti yesin” diyenlerin olabileceğini dile getiren Göktaş, “Parası olan için bunu söylemek kolay. Ama parasız olan ve fakir ve dar gelirli halkımız bu durumda ne yapacak. Olmaz öyle şey. Gerekli insani yaşamsal tedbirler bir an evvel alınmalı halkımızın tavuk eti ile beslenmesi engellenmemelidir” dedi.

‘KUŞ GRİBİ DENDİ, İNSANLAR KÖY TAVUĞUNA HASRET KALDI’

Bilinçsiz kullanılan antibiyotiklerin insan vücudundaki direnci arttırdığını kaydeden Göktaş, “sonrasında hastalandığımız vakit doktorun verdiği antibiyotik bizlere fayda etmiyor. Tavuktaki antibiyotiğe çok dikkat edilmeli. Makine pilici, kalıntı izleme programına uygun sıkı bir şekilde denetlenmeli. Kuş gribi dendi bu gün ülkemizde insanlar köy tavuğuna hasret kaldı. O yüzden makine pilici için sağlıklı şartların yerine getirilmesini istiyoruz. Halkımız bilinmeyen yerden makine pilici almasın. Mutlak markasına, üretim ve son kullanım tarihine baksın, merdiven altı olarak tabir edilen kaçak göçek üretimin önüne geçilsin” görüşünü dile getirdi.

Yusuf Yavuz

ulusalkanal.com.tr

tavuk çevre ve tüketici haklarını koruma derneği