Serbest bölgelerde yatırım kolaylığı getiriliyor
(AA) - Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Merkez Bankası'nın, 7-8 aydır günlük döviz satış ihaleleri düzenlememesini son derece akıllı ve başarılı bulduğunu belirterek, "Merkez Bankası'nın döviz satış yöntemiyle müdahale etmesi bu tuzağa düşmektir, oyuna girmektir, oyuna dahil edilmektir." dedi.
Serbest Bölgeler Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonunda görüşülüyor.
Bakan Zeybekci, komisyonda söz alan milletvekillerinin görüş ve eleştirileri üzerine yaptığı açıklamada, tüm dünyanın ekonomik ve siyasi alanlarda olağanüstü bir dönemden geçtiğini, Türkiye'nin de buna paralel olarak olağanüstü bir süreç yaşadığını belirtti.
İlk defa geçen sene ve bu sene dünyadaki ticaret hacminin, büyüme hacminin altına indiğine dikkati çeken Zeybekci, "Ticaret hacmi düşük olduğu için büyümeyi de aşağı doğru çekiyor ve şu anda yarı yarıya seviyesine geldi. Dünyadaki ticaret hacmi yüzde 1'ler seviyesinde artarken, büyüme yüzde 2,5'lar 3'ler seviyesinde ortalamayı zorlamaya çalışıyor. O da mümkün değil. Ticaret buna, daha fazla büyümeye müsaade etmeyecek. Dolayısıyla ticaretin artması için dünya bugün çaba gösteriyor." diye konuştu.
Dolar-avro paritesinde 1,45'lerden 1,05'lere gelindiğine işaret eden Zeybekci, Türk Lirasının da değer kaybetmeye devam ettiğini bildirdi.
Bakan Zeybekci, 28 AB üyesi ülkenin kamu borçlarına bakıldığında, Türk ekonomisinin 25 ülkeden daha iyi durumda olduğunu belirterek, "Bütçe açığına baktığımız zaman yine AB'nin 25-26 ülkesinden daha iyi bir bütçe açığına sahibiz. Cari açığa baktığımız zaman da yüzde yüzde 10'lar seviyesinden yüzde 4'ler seviyesine gelmiş ve eğilim olarak da her şeye rağmen aşağıya doğru devam eden bir ülkeden bahsediyoruz." ifadesini kullandı.
Bankaların sermaye yeterlilik oranları açısından da Türkiye'nin, AB'nin 24-25 ülkesinden daha iyi konumda bulunduğunu vurgulayan Zeybekci, bu alanda yüzde 8 civarındaki kabul edilebilirlik oranının yüzde 16 ile tutturulduğunu kaydetti.
- "Dövize satışla müdahale tuzağa düşmektir"
Bakanlık dönemi boyunca döviz kuruyla ilgili hiç rakam telaffuz etmediğini anlatan Zeybekci, "Müdahale etmemek, dokunmamak lazım. Piyasa kendi kuralları içinde bunu dengeleyecektir." değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Zeybekci, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu oyun oynanmaya başladığı anda, yani spekülasyon dalgası başladığında, spekülatörlerin şöyle bir şeyi var, son 15 yıllık, Türk Lirasının döviz karşısındaki hareketine bakacak olursak makul bir çizgi görürsünüz. Son 5 yılı alırsanız çok hareketli bir dalga görürsünüz. Şunu isterler, o dalga boylarının yükseldiği alanlarda, hem yukarı giderken hem aşağı inerken vurmak isterler ve oyuna davet ederler. Ben bu anlamda Merkez Bankamızın 7-8 aydan beri günlük satış ihaleleri düzenlememesini son derece akıllı ve başarılı buluyorum. Merkez Bankası niye ihale düzenler, bu oyuna girer? Kur artışının enflasyona, özel sektöre ve ekonomimize olumlu bir katkı vermediğini bilenlerdenim. Kim ki bunun tersini söylüyorsa yanlış söylüyordur. Ama dövize müdahaleyi klasik yöntemlerle, Merkez Bankası'nın döviz satış yöntemiyle müdahale etmesi bu tuzağa düşmektir, oyuna girmektir, oyuna dahil edilmektir. Yani büyük oyuncuların oyununa girmiş olursunuz. 1, 3, 5 milyar dolarlık spekülasyonlarla sizi de oyuna dahil etmiş olurlar. Türkiye'nin böyle bir ihtiyacı yoktur. Kamu maliyesi, kamu dış borç yapısına baktığımız zaman da zerre miktarda böyle bir şeye ihtiyacımız ve endişemiz yoktur. O anlamda bu geçici dönemdeki bu hareketlilik, yani dolar endeksini oluşturan para birimlerinin dışındaki hareketimizi anormal karşılıyorum. Ama dolar endeksinin de bu dönemdeki hareketlerine iyi bakmak lazım. Yani Japon Yeni, İngiliz Sterlini, İsviçre Frangı ve Kanada Doları gibi diğer para birimlerinden oluşan sepetin de dolar karşısındaki hareketlerine de dikkat etmemiz lazım."
- "Ülke ekonomisi hiçbir ekonominin tabi tutulmadığı stres testinden geçti"
15 Temmuz'daki darbe girişimine de değinen Zeybekci, "Bu ülkenin ekonomisi, dünyanın hiçbir ekonomisinin tabi tutulmadığı bir stres testinden geçti ve inanılmaz bir başarıyla geçti. Pazartesi günü saat 8.30'da Türk bankacılık sistemi, tüm dünyayla entegre bir şekilde tüm fonksiyonlarını yerine getirir haldeydi. Yani tesisat grubu 25 bar olan bir tesisatın 200 bar ile test edilmesi gibi bu ekonomi 200 bar ile test edildi ve pazartesi, salı, çarşamba, perşembe günlerinde pırıl pırıl çıktı." diye konuştu.
Zeybekci, bu nedenle günümüzdeki hareketlenmelerle ilgili böyle bir endişe içinde yaşanmasını Türkiye ekonomisine haksızlık olarak gördüğünü, özel sektör yatırımlarının belki son 3-4 yılın en düşük seviyesinde bulunduğunu, bunun ise bölge coğrafyasının inanılmaz olaylar yaşaması nedeniyle normal olduğunu anlattı.
Bölge coğrafyasında haritaların yeniden çizildiğine dikkati çeken Zeybekci, şunları söyledi:
"Çok farklı oyunlar oynanıyor. 15 Temmuz bir darbe girişimi değildi, bir işgal girişimiydi. 15 Temmuz'da başarılı olması halinde o ihanet girişimi, şu andaki güneyimizde oynanan Suriye ve Irak'ın bir bölümüyle koordineli bir şekilde ülkenin bir parçasının koparılması operasyonuydu. Bu ülkenin gerek sınır gerek milli menfaatlerini savunma konsepti artık bizim sınırlarımızda başlamaz. Tehdit ve menfaat nerede ise oradan başlaması gerekir. Şu anda Türkiye de bunu yapmaya çalışıyor."
- "OHAL'in uzatılmasını istemiyorum"
Enflasyonun ana sebebinin arz düşüklüğü olduğunu belirten Zeybekci, "Popülist bir yaklaşımla 'enflasyonla parasal disiplinle mücadele edelim ve faizleri yükseltelim, talebi daraltalım' derseniz bu örümcek ağı gibi ekonomiyi içeriye doğru daraltmak demektir." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin, yaşanan bütün bu olumsuzluklara rağmen destan yazdığına işaret eden Bakan Zeybekci, ekonomi alanında dünyada gözlenen dönüşüm ve hareketlenmenin de takipçisi olduklarını bildirdi.
Konuşmasında Olağanüstü hal (OHAL) uygulamasına da değinen Zeybekci, "Ben de istemem bu ülkede olağanüstü hal. Türkiye Cumhuriyeti Ekonomi Bakanı olarak söylüyorum, olağanüstü hali ben istemiyorum kardeşim. Türkiye'de her şeyin normal olmasını ben de istiyorum. Eğer Türkiye evet her şeyi halletti, terörle mücadelesini, bu ihanetle mücadeleyi bitirdi, ben sürmesini istemiyorum. Açıkça söylüyorum. Bu ikinci uzatmadan sonra uzatılmasını istemiyorum." ifadesini kullandı.