Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 'KHK' ve 'tek tip elbise' sorusuna cevap

İşte Erdoğan’ın açıklamaları ve sorulara verdiği cevaplardan satır başları:

Kudüs konusunda önümüzdeki yol haritası nedir? Bir de ABD’den açıklamaları oldu. Trump ile telefon görüşmesi yapacağınızı açıklamıştınız. Çağrınız olacak mı?

Amerika’ya çağrımızı yaptık, yapmaya da devam ediyoruz. Sayın Trump ile yine görüşme yollarını yine ararız. Temenni ederim ki sayın Trump da bizi arasın. Çünkü başından itibaren aslında İslam İşbirliği Teşkilatı dönem başkanı olarak, bu kararlarını açıklamadan önce onların bizi aramalarını özellikle beklemiştik. Bu konuda aranması gereken ülkelerin başında Türkiye geliyor. Çünkü dönem başkanıyız, bizimle istişareleri yapmış olsaydı bu yanlışa düşülmezdi diye düşünüyorum. Kendisini öyle veya böyle kendisini arayabiliriz, şu anda verilmiş bir karar yok.

Diğer konulara gelince, şu anda Kudüs noktasında atacağımız adımlarda şu anda Filistin ile görüşmelerini yapmak suretiyle ne yaparız, bunun çalışmalarını birlikte yürütüyorlar. Bu işi bırakmak mümkün değil. Gayet akıllı bir şekilde, uluslararası diplomasi neyi gerektiriyorsa bunu yaparak, AB gibi Arap Ligi gibi, bağlantısızlar gibi dünyadaki uluslararası kuruluşları yanımıza almak suretiyle BM’de farklı bir güç ve dinamizmi ortaya çıkartmak ve adımı atmak durumundayız.

Putin ile görüşme yaptınız. Doğu Guta’ya insani yardımlar nasıl ulaşacak bölgeye?

Tabi Doğu Guta bildiğiniz gibi 400 bin sivilin yaşadığı bir yer. Ama burası tabi Şam’ın doğusunda olan bu bölge aynı zamanda terör gruplarının da içinde olduğu bir bölge olarak, şu anda da 500 civarında, 170 civarında çocuk, acil insani yardıma muhtaç orada insanlar var. Putin ile görüşerek sıkıntısız bir şekilde alıp, tedaviyi bakımı ülkemizde yaptıralım istiyoruz.

Bundan sonraki FETÖ davalarında artık tek tip kıyafetlerle mi göreceğiz?

KHK’ya gelelim. En önemli diyebileceğim şey, bu tek tip elbise meselesi. Bu konuda adalet bakanlığına inisiyatifi verilen; örneğin bayanlarla ilgili burada çözüm yolları da var. Fakat burada zannediyorum şöyle bir şey anlaşılıyor. Cezaevine girdiğinden itibaren tek tip elbise… Böyle bir şey yok. Duruşmaya gelirken bu insanlar tek tip kıyafet giyecek.

Öyle kravatlı, çok havalı şekilde duruşmaya gelmeyecekler. Tek tip elbiseyi girecek. Bunların içerisinde tulum giyecek olanlar var, çift şey var. Bayanların giyim şekli çok daha farklı olarak değerlendirecek. Bu aslında mağdurların, mazlumların bir talebidir de. Diyorlar ki yani bunlar, benim evlatlarımı öldürdü, şehit etti. Ama nedir bu halleri? Bunlar darbeci, terörist, nasıl geliyorlar? Aslında bu sese bir kulak vermedir. Bu sese kulak vermenin de bir adımıdır. Bu Türkiye’nin kendine mahsus bir olay değil. Şu anda Amerika bunu uyguluyor. Daha ileri gideceğim, Guantanamo’da tek tip kıyafetle yaşam şekli oluşturulmuştur. Son duruşmada ayaklarına zincir vurmuşlardır, zincirle mahkemeye getirmişlerdir. Türkiye böyle bir uygulama yapmıyor. Sadece eline kelepçeyi vuruyor, duruşma salonunda da bunu alıyorlar.

Sonunda kamu kuruluşları bu noktada işin dışına alındı ama devletle ilgili olan bir çok taşeron kullanımında bunlar; mesela Çaykur gibi mevsimlik şeyler var. Bu bazıları tarafından yanlış anlaşılıyor. Mevsimlik işçiyle taşeronu karıştırıyor.

Taşeron işçi düzenlemeleri…

Bundan sonra aracı olmayacak. Yani bir komisyon alır gibi taşeron grubu, oradan alacak neyle çalıştıracak? Asgari ücretle çalıştıracak…

Mesela cumhurbaşkanlığı. Bizde taşeron vardı. Şimdi bu taşeron olan kalkıyor… Ücret politikası tamamen kalkıyor, daha da farklı, 300-400 lira belki 500 lira yılbaşından itibaren bu uygulamaya gireceğiz bu başlayacak. Belediyelerin BİT’leri var, bunlar yerleştirilecek. Orada taşeron falan kullanılmayacak.

İstanbul’da İSTOÇ var, temizlik işlerini o yürütecek. Bir başka taşerona bunu taşere etmeyecek.