Rafet Ballı yazdı: Başbuğ Paşa'dan 'Şanghay bildirisi'

Rafet Ballı yazdı: Başbuğ Paşa'dan 'Şanghay bildirisi'

Aydınlık gazetesi yazarı Rafet Ballı, "Başbuğ Paşa'dan 'Şanghay bildirisi' " başlıklı bir yazı kaleme aldı.

Ballı, yazısında şunları ifade etti:

ŞANGHAY- Çin seyahati sürüyor.

Biraz kenti gezelim dedik ya.

Pazar notlarını gecikmeli aktarıyorum.

* * *

"Heyet" hazır.

İki emekli orgeneral: İlker Başbuğ, Bilgin Balanlı.

Bir e.koramiral: Kadir Sağdıç.

Bilişimci: Murat Başbuğ.

Bir de ben.

* * *

Kahvaltı, TUK Restaurant'ta

Şanghay'daki 10 kadar Türk lokantasından biri.

Masalar donatıldı. Türk usulü serpme kahvaltı. Sucuklu yumurta dahil.

Keyiflendik.

* * *

Ardından Türk kolonisiyle buluşma.

Yine Black Peper'da. O da Türk lokantası.

Gelenler: Her yaş. Farklı meslekler. Farklı eğilimler.

Alkışlayarak karşıladılar. İnsanımız askerini seviyor.

İlk söz 26. Genelkurmay Başkanı Başbuğ'da.

Katılımcılığa özenli. Sordu: Türkiye Çin'de ne yapmalı? Neleri örnek alabiliriz?

* * *

Bazı cevaplar.

Zafer Karadağ. 13 yıldır burada. İşadamı: "Türkiye'nin Çin'e bakışı

sorunlu. Bir ticaret merkezi bile kurulmadı. Oysa satacağımız çok şey

var."

* * *

Ömer İyigör. 9 yıllık. İşadamı: "Ticari markalardan önce 'Türkiye'

markasını iyileştirmemiz lazım.".

Tanıdık bir hayal kırıklığı: "Türkiye'ye bir şey olmaz, ordu var

diyorduk. 15 Temmuz bu algıyı yıktı..."

* * *

Serdar Yurtçiçek. Siyaset biliminde master yapıyor: "Türkiye, Çin'in

toprak bütünlüğüne hassasiyetini kararlı göstermeli."

* * *

Bankacı Mehmet Sudak: "Trenle giderken bakın. İşlenmemiş bir karış

toprak yok. Ya bizde?..."

Korkut Yakal Çin'e bor ihraç ediyor: "Ham kromu Çin'e 350 dolardan

satıyoruz. İşlenmişini 3500 dolardan alıyoruz..."

* * *

Faysal İnce: "Uygur meselesinde çok hassaslar. Türkiye ile bağlantılı

düşünüyorlar."

Black Pepper'in sahibi Emre Gürel : "Çin'den alacağımız en önemli

örnek: Güvenli toplum. Kadın isterse dışarı yarı çıplak çıksın. Gece

yarısından sonra bile kimse rahatsız etmez."

* * *

Başbuğ Paşa onayladı: "Bizim de dikkatimizi çekti. Belki de dünyanın

en güvenli ülkesi."

Ardından, değerlendirmelerini sıraladı.

Sorgulayıcı. Uyarıcı. Düşünülmüş. Sanki bildiri.

* * *

Ordu-siyaset: "Ordu siyasete karışmamalı. TSK'da ortak kanaat bu diyebilirim."

Atatürk'ün görüşü: "M. Kemal'i örnek almalıyız. Atatürk'ün iki dönemi

var. Yenilenmeye ordu öncülük yapar diye düşünüyordu. 1908

Meşrutiyetinden sonra değişti. Ordu siyasetin dışına çıkmalı dedi."

* * *

TSK hep susmalı mı: "Kendi alanına giren konularda elbette

konuşmalı... Emekli ederlerse etsinler."

ABD örneği: "Bakınız, Trump seçildi. Pentagon uyardı. ABD'nin

taahhütleri var diye."

Kürt açılımı: "TSK 'açılım'da görüşünü söylemeliydi. Söyleyemedi. Bu

facialar oldu."

Mevcut durum: "TSK'nın sesi 2010'dan sonra kesildi. Zaten istenen de buydu."

* * *

Harp okulları: "Harp okulları TSK'nın dışına çıkarıldı. TSK'nın eğitim

sistemi perişan edildi. Dünyada örneği yok. En rahatsız olduğum

konuların başında. Acısını 20-30 yıl sonra çekeriz."

* * *

Türkiye'de eğitim: "Eğitim ve öğretimde gerçekten radikal adımlar

atılıyor. Toplumun tepkisi çok yetersiz."

Hatadan hemen dönülmezse: "Diğer sorunları çözeriz. Eğitimdeki

hataların bedeli ağır olur."

* * *

Halkın yanlışı: "Türk toplumunun en büyük yanlışı TSK'yı kurtarıcı görmesi."

Gereken: "Toplum haklarını ve sorumluluklarını sorgulamalı. Bir şey mi

istiyor? Örgütlenmeli. Ya da bir partiye girmeli. Kendisi yapmalı."

Bir soru: "Organizasyon yeteneksizliğimiz var. Toplum olarak siz

neredesiniz? Niçin örgütlenmiyor, niçin tepki vermiyorsunuz?"

* * *

İttihat Terakki'den beri milli burjuvazi arayışı: "Şimdi bir burjuvazi

var. Ama ne kadar milli? TSK'dan önce bunu tartışalım."

"Milli burjuvazinin olmaması her şeyi kilitliyor."

* * *

12 Eylül: "Tarih değerlendirir. Ama bugünkü sorunların kaynağıdır."

Darbe: "2010'da söyledim. Türkiye'de darbeler dönemi kapandı. 15

Temmuz çok ayrı. Ordu darbesi değil."

* * *

Umudu: "Gençlerden aldığım enerji umut verici. Gençlik iyi.

Kadınlarımız erkeklerden daha mücadeleci. Konferanslarda gelen 4

kişiden 3'ü kadın. Yarısı 18 yaşın altında."

* * *

Yazı çok uzadı. Sonrasını iki paşamızın affına sığınarak özetliyorum.

Bilgin Balanlı: "Siyaset başka mecralara girdi. Zaman alabilir ama

mutlaka değişim olacaktır. Umutsuz olmayalım. Fakat örgütlü olmamız

lazım."

Kadir Sağdıç: "Çözüm demokraside. Her şey halka bağlı."

* * *

Sonrasının satır başları.

Bir: Ortadoğu Çalışmaları Enstitüsü Müdürü Wang Yong ve ekibiyle buluşma.

Shaanxi bölgesi NorthWest Üniversitesi'ne bağlı.

İki: Yu Garden gezisi. Sanki Şanghay'da bir China Town!

Üç: QiuPing'te çay görgü ve bilgisi!

Dört: Michelin yıldızlı Tang Dynasty'de yemek.

Beş: Gece. Yangtze nehri kıyısında gökdelen temaşası.

Paşaların gözlemi: New York'taki Manhattan'dan büyük.

Ayrıntılar sonra.

* * *

Ve: Her kapıyı açan Adnan Akfırat.

Şanghay Üniversitesi'nde misafir araştırmacı.

Türk-Çin İş Geliştirme ve Dostluk Derneği Genel Başkanı. Vatan Partisi

Uluslararası İlişkiler Bürosu üyesi.

* * *

Gece otele döndük. Odalara dağılacağız.

Başbuğ Paşa ekibi saydı. 5 kişiyiz.

Günün finalini yaptı: "Şanghay beşlisi tamamdır!"

ulusalkanal.com.tr

aydınlık gazetesi Rafet Ballı