Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu açıkladı! 128 ülkeden Türkiye'ye talep
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 128 ülkenin Türkiye'den tıbbi malzeme talebinde bulunduğunu, yaklaşık yarısının talebini karşıladıklarını söyledi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadeledeki eksiklikleri nedeniyle uluslararası kurumlara yöneltilen eleştirilere dikkati çekerek "Şu anda kavga etmenin zamanı değil, pandemi geçtikten sonra küresel sistemi tepeden tırnağa gözden geçirip reforma tabi tutmamız gerekiyor." dedi.
Çavuşoğlu, TV100 canlı yayınında gündemdeki konulara ilişkin açıklamalarda bulundu.
Kovid-19 sonrası küresel sistemin değişeceği ve hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı değerlendirmesinde bulunan Çavuşoğlu, "Ülkeler, özellikle sağlık, gıda güveliği ve diğer ihtiyaçlarını karşılama bakımından kaynak çeşitliliğine gidecek ve daha güvenilir ülkelere gidecek. İşte bu anlamda Türkiye, güvenilir bir kaynak ülke olduğunu gösterdi." şeklinde konuştu.
Çavuşoğlu, küresel sisteme ilişkin eleştirilerin Kovid-19 öncesinde gündeme getirilmeye başlandığına dikkati çekerek "Bunu en çok gündeme getiren ülkelerden bir tanesi Türkiye, en çok gündeme getiren lider de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dır." ifadesini kullandı.
Erdoğan'ın, "Dünya beşten büyüktür" mottosuyla küresel sistemin değişime tabi tutulması gerektiği yönündeki söylemine işaret eden Çavuşoğlu, küresel sistem denilince akla gelen ilk örgütün Birleşmiş Milletler (BM) olduğunu dile getirdi.
Çavuşoğlu, BM'nin çatı örgütü olan Güvenlik Konseyinin yeterli temsil kapasitesine ve kapsayıcılığa sahip olmadığını vurgulayarak BM dışındaki Avrupa Birliği (AB) gibi örgütlerin de beklentileri karşılayamadığını, çatışmaları durduramadığını anlattı.
"Eleştiriler doğrudur ancak elimizdeki malzeme bu"
Pandemi sonrası Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) üzerinden küresel sisteme ciddi eleştirilerin gelmeye başladığını söyleyen Çavuşoğlu, "Bu noktada DSÖ başta olmak üzere diğer uluslararası örgütleri eleştirmenin zamanı değil. Eleştiriler doğrudur. Ama elimizdeki malzeme budur ve bugün Kovid-19 ile bir mücadele yapıyoruz." dedi.
Çavuşoğlu, pandemi süresince söz konusu kurumlardan azami şekilde faydalanmak için desteği kesmemek gerektiğinin altını çizerek şöyle devam etti:
"Pandemi sonrası bu kurumları aklıselimle gözden geçirip reforma tabi tutmak gerekiyor. Reform devam eden bir süreçtir. Küresel sistemi yenilememiz, reforma tabi tutmamız lazım. Uluslararası örgütlerin yeni gelişmelere kendilerini adapte edebilmeleri lazım. Türkiye olarak bugüne kadar çok taraflılığı destekledik. Tek kutuplu dünya yaklaşımına hangi ülke olursa olsun hep karşı çıktık. Şu anda kavga etmenin zamanı değil, pandemi geçtikten sonra küresel sistemi tepeden tırnağa gözden geçirip reforma tabi tutmamız gerekiyor."
Dışişleri Bakanlığının "Dijital Diplomasi" ve "Yeni Asya" girişimleri gibi vizyonlar ortaya koyduğuna değinen Çavuşoğlu, bu inisiyatiflerin Kovid-19 sürecinde ne kadar isabetli olduğunun ortaya çıktığına dikkati çekti.
ABD ile ilişkiler
Çavuşoğlu, ABD ile ilişkilerde temel sorunların sürdüğüne işaret ederek şunları söyledi:
"ABD ile FETÖ sorunu devam ediyor, aynı şekilde Suriye'de YPG ile ABD'nin angajmanı devam ediyor. ABD'nin de S-400'ü almamamız, aldıktan sonra da aktive etmememiz yönünde talepleri var. Kongredeki atmosfer ortada. Türkiye'nin gönderdiği yardımlar sebebiyle pozitif bir ortam oluştu, olumlu bir atmosfer var. Halk nezdinde de var. İdlib'de rejime karşı verdiğimiz mücadeleden sonra da ortam değişti. Türkiye'nin rolünü daha iyi anlamaya başladılar."
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasındaki sıcak diyaloğa dikkati çeken Çavuşoğlu, "Ne karamsar olalım ne de 'her şey bitti, ilişkiler güllük gülistanlık oldu' diyelim. Yarın da zaten (ABD Dışişleri Bakanı) Mike Pompeo ile telefonda bazı konuları ele alacağız. Bu diyaloğu devam ettireceğiz. İki tarafın da aynı samimiyet içerisinde olması lazım." ifadesini kullandı.
Ege'deki gerginliğe de değinen Çavuşoğlu, "Sorunları güven artırıcı tedbirlerle aşabiliriz. Son uygulamalar, rutin uygulamamıza Yunanistan'ın verdiği reaksiyondur." dedi.
AB ile ilişkiler
Çavuşoğlu, AB ile ilişkileri de bu süreçte normalleştirmeye çalıştıklarını söyleyerek şunları kaydetti:
"Şu süreç gösterdi ki AB içinde çok ciddi tartışmalar var. AB, Avrupa halklarının da beklentilerini karşılayamıyor. Temel soru şu: Bu süreçte Türkiye, AB üyesi olsaydı, AB daha mı güçlü olurdu, şu mücadelesini daha iyi mi yapardı yoksa tersi mi? AB ülkeleri ve halkları ilk şıkkı seçiyor. Yani Türkiye, AB üyesi olsaydı AB, bugün sadece Kovid-19'da değil her türlü zorlukla mücadelede daha güçlü olurdu. AB, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Avrupa'da özellikle ırkçılık ve diğer akımlardan dolayı, savaşlar başlamasın diye ekonomik çıkarlar ve değerler etrafında birleştirmek için kurulmuştu ama bugün bunu başarmada ve ortak hareket etme konusunda zayıf."
İlişkilerde son dönemde yaşanan yumuşamaya da işaret eden Çavuşoğlu, Gümrük Birliği ve vize serbestisi gibi önemli konuları en kısa zamanda halledilmesi gerektiğini ifade etti.
'128 ülke tıbbi malzeme talep etti, yarısını karşıladık'
Dünyadan Türkiye'ye yapılan yardım talepleri konusundaki soru üzerine Çavuşoğlu, "Bugüne kadar 128 ülke Türkiye'den hibe, ihracat izni ya da satın alma şekliyle tıbbi malzeme yardımı talebinde bulundu. Yaklaşık yarısını karşıladık." dedi.
Çavuşoğlu, son olarak dün akşam Paraguay'ın yardım talebini nasıl karşılayabileceklerini Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile görüştüklerini aktardı.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, "Dünyadaki ülkelerin üçte ikisi, Türkiye'den tıbbi malzeme talebinde bulundu. Bu, Türkiye'nin güvenilir bir kaynak olduğunu gösteriyor." değerlendirmesinde bulundu.
"Tecrübemizi dünyanın her yeriyle paylaşıyoruz"
Türkiye'nin yaptığı yardımlarla ilgili ülke içindeki bazı tartışmaları anlamsız bulduğunu dile getiren Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Türk milletinin ihtiyacı olanı vermiyoruz da alıp başka ülkeye veriyoruz gibi yorumluyorlar. Bugüne kadar yapılan çalışmaları başka türlü yorumlayanlar için söylüyorum. Bu doğru değil. Bugüne kadar sağlık hizmetleri bakımından aksayan bir şey oldu mu? Hiç olmadı. Solunum cihazı başta olmak üzere ki yeni üretmeye başladık, hastanelerde hiç yetersizlik oldu mu? Hayır.
Tüm dünya Türkiye'nin sağlık sisteminin çok güçlü olduğunu, ayrım yapılmaksızın, hangi hastalığa kapılırsa kapılsın, yurt dışında birçok ülkenin yaptığı gibi ancak yoğun bakıma alabiliriz gibi bir yaklaşım içine girmeksizin tüm vatandaşlarımızın sağlık hizmetlerini karşıladığımız gibi bu tecrübemizi dünyanın her yeriyle paylaşıyoruz. Bu anlamda Türkiye'yi model ülke olarak gösteriyor Dünya Sağlık Örgütü de uluslararası toplum da ABD başta olmak üzere ülkeler de. Bu tür yapılacak yardımlar, gelecekte Türkiye'nin güvenilir kaynak olarak bir marka olmasını da sağlayacaktır."
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, "Şu anda kavga etmenin zamanı değil, pandemi geçtikten sonra küresel sistemi tepeden tırnağa gözden geçirip reforma tabi tutmamız gerekiyor." dedi.