Vatan Partisi Genel Sekreteri Reyhan: İki seçenek de seçenek değildi

Ulusal Kanal'da "Seçim Özel" programına katılarak Ankara Temsilcimiz Eray Çelebi'nin sorularını yanıtlayan Vatan PartisiGenel SekreteriUtku Reyhan, önemli açıklamalar yaptı. Reyhan “Türkiyemiz maalesef bir süreden bu yana iki seçenekli bir seçime mahkum edilmek isteniyor. Vatandaş bu iki kutba yönlendirilmek isteniyor” dedi.

Vatan Partisi'nin seçim süreci boyunca bu iki seçeneğin de aslında seçenek olmadığına vurgu yaptığını belirten Reyhan “Türkiye'nin temel meseleleri açısından baktığımız zaman hem içine girdiğimiz darboğaz, kriz; hem de Türkiye'nin güvenlik problemleri açısından bu iki seçeneğin de aslında seçenek olmadığını ve Türkiye'ye çözüm üretmediklerini vurguladık” diye konuştu.

UFKUN ÖTESİ

“Vatan Partisi sadece 31 Mart'a odaklanan değil, ufkun ötesini de gören, 31 Mart'tan sonrasını da düşünen ve seçmeni bu konuda bilgilendiren ve uyaran bir seçim süreci yaşadı” diyen Reyhan “Meydanlardaki konuşmalara baktığımız zaman da zaten Vatan Partisi ile diğer ittifakların farkını açık seçik gördük. Diğerleri incir çekirdeğini doldurmayacak tartışmalarla Türkiye'yi oyaladılar. Türkiye'nin temel problemlerini halının altına süpüren ve vatandaştan gizleyen bir seçim süreci yaşandı. Vatan Partisi ısrarla Türkiye'nin hem ekonomik, hem güvenlik hem de kentlerimizin sorunlarına ilişkin çözüm önerilerini açık, net, berrak biçimde vatandaşla paylaştı” açıklamasını yaptı.

'GİZLENEN VATAN PARTİSİ DEĞİL TÜRKİYE'NİN ÇÖZÜMLERİYDİ'

Reyhan şöyle devam etti: “Elbette Vatan Partisi sistem basını tarafından hem iktidara, hem muhalefete yakın medya organları tarafından saklandı. Aslında gizlenen Vatan Partisi değil, gizlenen Türkiye'nin çözümleriydi. Türkiye'nin çözümlerine sansür uygulandı. Diğerlerine ayrılan sürenin yüzde 1'i kadar bile zaman ayrılmadığını zaten seçmen de takdir edecektir. Bunu anlamlı buluyoruz. İktidarıyla muhalefetiyle bu düzen, medyasıyla birlikte Türkiye'nin içine girdiği devrimci durumu vatandaştan gizlemek konusunda bir çaba içerisinde.

Türkiye artık 1980'den bu yana girdiğimiz ekonomik modeli sürdüremeyecek durumdadır. Borçlanarak, borcu borçla kapatarak ve giderek daha da borçlanarak, üretmeyerek, kendi üreticisini, büyük kentlerde bir işsizler ordusuna çevirerek geldiğimiz bu süreç, sürdürülebilir bir süreç değil.”

ulusal.com.tr