Son dakika haberleri... AK Partili Bülent Turan'dan 15 Temmuz ve FETÖ elebaşı Fetullah Gülen hakkında açıklama
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, "FETÖ'nün karşısındaki en büyük şansımız Recep Tayyip Erdoğan gibi deli dolu Anadolu evladının dik duruşuydu. Belki de başka bir lider olsaydı bu tablo olmayacaktı. Darbecilik aynı zamanda bir çılgınlıktır. Her zaman bu çılgınlığı yapacak deliler olabilir ama Türk milleti darbecilere bir daha izin vermeyeceğini gösterdi. FETÖ mensupları hapishanelerde çürürken, denizlerde, nehirlerde boğulurken FETÖ'nün elebaşı ABD'de hayatını yaşıyor. Bence bu, ABD'nin ayıbı" dedi
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, "FETÖ'nün karşısındaki en büyük şansımız Recep Tayyip Erdoğan gibi deli dolu Anadolu evladının dik duruşuydu. Belki de başka bir lider olsaydı bu tablo olmayacaktı." dedi.
Turan, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminin 3. yılına ilişkin, AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
FETÖ'nün darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz 2016'nın, Türk milletinin, liderinin arkasında milli irade ve demokrasiye nasıl sahip çıktığını dünyaya gösteren özel bir tarih haline geldiğini dile getiren Turan, böylece milli iradenin dışında hiçbir iradenin, vesayetçilerin ve farklı ülkelerin argümanlarının Türkiye'de millete rağmen adım atamayacağının gösterildiğini belirtti.
Tiananmen Meydanı'nda, 5 Haziran 1989'da tankın karşısına dikilen bir Çinli'nin fotoğrafının, "özgürlük ve direniş sembolü" haline geldiğini hatırlatan Turan, sözlerine şöyle devam etti:
"Çin'de meydanda bir adam tankın karşısına çıktı, bir hareket yaptı, tanka 'dur' dedi ve o adam dünyada demokrasinin, tüm kahramanlıkların simgesi haline geldi. Oysa biz yalnızca 15 Temmuz gecesinde yüzlerce, binlerce örnek verdik. Yalnızca Ankara ve İstanbul'da değil tüm illerin meydanlarında insanlar ölümüne meydana çıktılar. 'Türkiye'ye yan bakan kim varsa haddini bildiririz' dediler. 'Ülkemizin egemenliğine yan bakan kim varsa dur deriz' mesajı verdiler. Çok kıymetli bir yaklaşımdı. Çin'de tek fotoğrafın ortaya koyduğunun çok daha ötesini bizimkiler tüm meydanlarda, illerde, ilçelerde ortaya çıkardı."
Turan, Türkiye'ye yanlış yapmak isteyenlerin bundan sonra 15 Temmuz'u aklından çıkarmaması gerektiğini vurguladı.
Milletin, 15 Temmuz gecesi hiçbir hesabı olmaksızın, yalnızca ülkesine yan bakanlara "dur" demek için meydana çıktığını söyleyen Turan, "Vatandaşlar, Adnan Menderes fotoğrafı gibi tüm milleti üzen fotoğraflar bir daha yaşanmasın diye meydana çıktılar. Biz Adnan Menderes'teki hatıraları okuduk, hep duyduk; 'Haberleri perdenin arkasından izledik. Korktuk, dışarı çıkamadık' dediler ama o zamanın evlatları bugün Adnan Menderes tarzı, milleti kahreden fotoğraflar yaşanmasın diye sokağa çıktı. Bedel ödediler, can verdiler ama karşılığında da ülkemizin egemenliğine asla halel getirmediler." diye konuştu.
"Milletvekilleri, o gece çok anlamlı bir fotoğraf verdi"
Bülent Turan, milletvekillerinin, 15 Temmuz gecesi, darbenin seyri belli olmadan önce TBMM'ye gelerek, darbecilere izin vermeyeceklerini beyan ettiğine dikkati çekti.
Meclisin saatsiz açıldığını ve Ankara'daki milletvekillerinin TBMM'ye geldiğini anlatan Turan, "Ankara'da olmayan milletvekilleri illerde meydana çıktı ama sonuç itibarıyla millet iradesinin tecelligahı olan Mecliste, milletvekilleri görev alıp, konuşmalar yaptı, darbecilere 'İster başarılı isterse başarısız olun, sizin iradenizi tanımıyoruz. Milli iradeden başka hiçbir güce boyun eğmeyiz' dediler ve o gece çok anlamlı fotoğraf verdiler." dedi.
Daha önce yapılan darbelerde ilk önce TBMM'nin kapatıldığına değinen Turan, milletvekillerinin, 15 Temmuz gecesi daha darbenin seyri, darbecilerin ne yapacağı, nereye gideceği, nasıl sonuç alacağı belli değilken büyük bir adım atarak, Meclise geldiklerini hatırlattı.
Daha önce darbeye "evet" diyenlerin de "hayır" diyenlerin de bulunduğunu ifade eden Turan, şunları söyledi:
"Daha kötüsü zaman zaman 'hayır' diyenler daha az olmuş ama 15 Temmuz'daki hain darbe girişiminde, Sayın Erdoğan'ın liderliğinde tüm millet ayağa kalkınca, partilerin liderleri de Sayın Erdoğan'ı arayarak 'Biz buradayız' dediler. Tabii ki yanlış yapanlar, banka kuyruğuna girenler oldu. 'Darbe olsun da Erdoğan gitsin' diyenler de oldu ama bunlar, büyük fotoğrafta çok az olan, milletin genel yaklaşımını yansıtmayan insanlar. Bunu geçiyorum ama prensip olarak tüm partiler, 82 milyon kilitlendi ve darbecilere karşı 'dur' demeyi başardılar. O yüzden darbecilerin moralinin bozulmasında, motivasyonunun azalmasında, yeni adımlar atmalarının engellenmesinde en büyük nedenlerden biri tüm partilerin aynı derecede TBMM'de olup bedel ödemeye hazır olduklarını açıklamalarıydı. Bir grup partiler, daha ilk andan itibaren 'Biz demokrasinin yanındayız' deselerdi, bir grup partiler de darbecilere 'evet' deselerdi belki farklı bir tablo oluşacaktı. Sonuç itibarıyla partiler, darbeye karşı ortak bildiri yayınlayarak, dünyaya demokrasi örneği gösterdiler."
"Milletin tavrıyla darbe püskürtüldü"
Turan, toplumun genelinde "darbeye karşı olma iradesinin çok net" ortada olduğunun altını çizerek, "bu süreçte zaman zaman darbecilere göz kırpan, partilerde demokrasiye yan bakan insanların da bulunduğuna" işaret etti.
FETÖ'nün 50 yıllık geçmişinin olduğunu belirten Turan, "50 yılın sonunda geldiğimiz yerde AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan büyük bir liderlikle bir iddia ortaya koydu. FETÖ'nün karşısındaki en büyük şansımız Erdoğan gibi deli dolu Anadolu evladının dik durmasıydı. Belki de başka bir lider olsaydı bu tablo olmayacaktı ama O'nun dik durmasından kaynaklı bir tavır ortaya konuldu. Tüm milletin tavrıyla darbe püskürtüldü." dedi.
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminin ardından OHAL ilan ettiklerini hatırlatan Turan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Anayasa'da OHAL bu tür durumlar için var. Bu, anayasal bir yaklaşım, bizim bulduğumuz bir icat değil. Savaş, darbe gibi OHAL dönemlerinde uygunlanması için ortaya konulan hukuki bir sistem. Bu sistemi ortaya koyduğumuzda birçok parti destek olurken bazıları köstek olmaya çalıştı. Attığımız adımlara karşı insanlarımız, şehit ve gazilerimizin değil de 3-5 FETÖ'cünün haklarını kollama tarafını seçtiler. Bunlar bizi üzen yaklaşımlardı ama 82 milyonun, partilerin tümüne baktığımızda insanlar büyük bir heyecanla bir daha darbe olmaması, ülkenin bir daha vesayet altına girmemesi için bedel ödemeyi göze aldılar."
"Tedbiri elden bırakmıyoruz"
"Darbeciliğin aynı zamanda bir çılgınlık olduğunu, her zaman bu çılgınlığı yapacak deliler olabileceğini" söyleyen Turan, "Türk milleti, darbecilere bir daha izin vermeyeceğini gösterdi." ifadesini kullandı.
Bir daha darbe girişimi olamayacağını düşündüğünü vurgulayan Turan, "FETÖ hain bir örgüt. Sürekli uyanık, tedbirli olmak durumundayız. Tedbirimizi alacağız ama tabii ki umutsuz olmayacağız. Bu ülkede bir daha darbe olmayacağını düşünüyoruz ama tedbiri elden bırakmıyoruz." diye konuştu.
FETÖ ile mücadeleye değinen Turan, Pensilvanya eyaletindeki FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'e ilişkin de şunları kaydetti:
"Bence FETÖ'nün elebaşının Türkiye'ye getirilip getirilmemesinden daha çok böyle bir hainin ABD gibi sözüm ona demokrat bir ülkede, dünyanın en önemli ülkelerinden birinde rahat bir hayat sürmesi. FETÖ mensupları hapishanelerde çürürken, denizlerde, nehirlerde boğulurken FETÖ'nün elebaşı ABD'de hayatını yaşıyor. Bence bu, ABD'nin ayıbı. Bu, bence ABD'nin aynaya bakması gereken bir durum. Düşünebiliyor musunuz, DAEŞ, DHKP-C ve PKK'nın elebaşı Türkiye'de büyük bir sarayda, güvenlik ortamında yaşasa dünya bize ne söyler? Bir vatandaş olarak ABD'ye, 'demokratsan, hukuk devletiysen hiçbir terör şaibesiyle beraber olmaman lazım. Aksi takdirde FETÖ'nün sahibi, FETÖ'yü yönlendiren sen olursun. FETÖ'nün darbe yapmasına imkan veren, izin veren hatta talimat veren sen olursun' diyorum."