Zinde bir yıl geçirmek elinizde...

Kışın gelmesiyle beraber, hastalıklar da kendini yavaş yavaş göstermeye başladı. İstanbul Florence Nightingale Hastanesinden, Diyetisyen Ece Günay Akkuş kendimizi doğal yollarla koruyabilmenin adımlarını belirtiyor.

Zinde bir yıl geçirmek elinizde...

Kışın gelmesiyle beraber, hastalıklar da kendini yavaş yavaş göstermeye başladı. İstanbul Florence Nightingale Hastanesinden, Diyetisyen Ece Günay Akkuş kendimizi doğal yollarla koruyabilmenin adımlarını belirtiyor;

Hasta olmamak için yapılması gereken en önemli üç gerçek: hijyen, el yıkamak ve sağlıklı beslenmek!

3 ana öğün olmazsa olmazımız. Ama bu öğünler atıştırmayla geçiştirilen, fast food tüketilen, tatlı, hamur işleri yenen öğünler olmamalı. Sağlıklı beslendiğinizi anlamanın en akılda kalan ve uygulaması kolay yolu, 4 yapraklı yoncayı aklınıza getirmek olacaktır. Nedir bunlar; et grubu ( et, tavuk, balık, peynir, yumurta ) , süt grubu ( yoğurt, ayran, süt ), sebze – meyve grubu ve ekmek ( emer pirinç, bulgur, kepekli makarna , kurubaklagiller... ).

Eğer tabağınızda bu 4 besin grubu varsa ve porsiyon kontrolü iyi yapılmışsa siz sağlıklı besleniyorsunuz demektir.

En doğal önlemimiz koruyucu bitkisel tedavidir. Soğuk algınlığından korunmak için veya küçük hastalık sinyallerini atlatabilmek için neleri, nasıl tüketmeliyiz? Hangi besinleri şu dönemde daha çok tüketmeliyiz? İşte adımları:

Mürver Bitkisinin gizemi : Bağışıklık sistemini güçlendir. Gribe, öksürüğe ve nezleye faydalıdır. Soğuk algınlığını giderip, göğsü yumuşatır. Nane ile birlikte demlenerek tüketilmesi önerilir.

Bogazınızın kalkanı: Ada çayı : Bitkinin içerdiği uçucu bileşenler ağız ve boğazda yerleşen enfeksiyon ve iltihaplarda etkilidir.

Zencefil kökünün limonla dansı : Limon ile birlikte tüketildiğinde soğuk algınlığına , yağlı bir yemek sonrası ise sindirime yardımcı olur. Boğazınızda veya vücudunuzda kırıklık, halsizlik, ağrı hissettiğinizde taze zencefil rendesi + limon suyu + bal hoş kokusu , lezzeti ve ferahlatıcı özelliğiyle iyi hissetmenize yardımcı olur.

Karabiber meyvesi ile ateşi düşürün : Yemeklere lezzet vermesinin dışında, ağrı kesici ve ateş düşürücü etkisi bulunmaktadır. Toz edilmiş karabiber meyvesi ile hazırlanan çay gargara şeklinde uygulandığında boğaz enfeksiyonlarına ve ağrının azalmasına yardımcı olacaktır.

C Vitamini deposu: Kuşburnu : Kuşburnu meyvesi C vitamini bakımından en zengin kaynaklardan biri olarak kabul edilmektedir. Kuşburnu çayı nasıl hazırlanmalı, tam kurutulmuş meyveler parçalanıp 10 dakika kaynatılıp hemen tüketildiğinde içeriğindeki C vitamininden yüksek dozda faydalanılabilir.

Ihlamur: Ihlamur çiçeklerinin iltihap giderici ve ağrı giderici özelliği bulunmaktadır. Soğuk algınlığı şikayetlerinin ve boğazdaki tahrişin azalmasına, tedavinin hızlanmasına yardımcı olur. Demleme yöntemi kullanılır.

Sarımsak : Kanın antioksidant kapasitesini arttırır, bağışıklık sistemini destekler.

Soğuk algınlığına: Kakule : soğuk algınlığı, bronşit, öksürük, yüksek ateş şikayetlerinin hafifletilmesinde , ağız ve boğaz iltihaplarının giderilmesinde etkilidir. Demleme usulü, çeşitli bahratlarla karıştırılarak içilmesi önerilir.

Hünnapı sofranızdan eksik etmeyin:

– C vitamini desteği sağlar.

– Astım ve solunum sistemi hastalarına , pektin ve müsilaj etkisi nedeniyle çok faydalı

– Balgam söktürücüdür

– Lif içeriği yüksek, bağırsakları çalıştırır.

– Şeker oranı düşük olduğu için porsiyon kontrolü yaparak , şeker hastalarına önerilebilir.

En güzel antioksidan: Nar : Narın kendisi başlı başına bir antioksidant, çekirdekleri ile birlikte çiğnenerek tüketilmesi suyunun sıkılıp içilmesinden çok daha faydalıdır. Ayrıca narın kabuğu kaynamış suda 10 dk bekletilip içildiğinde ishale karşı etkilidir, gargara yapılıp tüketildiğinde ise boğaz enfeksiyonlarına ve ağrıya iyi gelir.

Yulaf :Sağlığın korunabilmesi için beta-glukan taşıyan yulaf ürünlerinin kullanılması bağışıklık sisteminin desteklenmesi açısından önemlidir.

ulusalkanal.com.tr

hastalık korunma