Oktay: Sanırım bu vatandaşımız batılın ta kendisi

Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası programına konuk olan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay soruları cevapladı "bu coğrafyada yaşamanın bir bedeli var" diyen Oktay ABD'nin İran yaptırımlarıyla ilgili "bütün ülkelerin uymasını beklemek adil değil" ifadelerini kullandı.

Oktay: Sanırım bu vatandaşımız batılın ta kendisi

Biz duruşumuzu açıkça ifade ettik zaten. Dışişleri bakanımız ve resmi açıklamalarımızla açıkça gösterdik.

Biz bunu her zaman anlatıyoruz. Her yerde anlatıyoruz. İdlib olayında hep beraber yaşadık Rusya ile çok yakın ilişkilerimiz, İran'la da aynı şekilde. Türkiye net bir şekilde tavrını koymuştur ve karşılıkta bulmuştur. Türkiye'nin yaptığı bir inatlaşma olayı değildir

ABD ile ilişkiler:

Doların ve dövizin silah olarak kullanılıyor olması Türkiye'e karşı değil sadece. Bütün dünya rahatsız. Biz de dünyadaki diğer ülkelerin bir parçasıyız. Bizim asıl sorunumuz 15 Temmuz'u yaşadık, kendi uçaklarımızla vurulduk 251 insanımızı kaybettik biz bu terör örgütünün elebaşını istiyoruz. NATO'ya bakınca temeli güvenliktir. NATO'ya bakınca güney sınırımızda 20 bin tır silah veriliyor.

Cemal Kaşıkçı açıklaması:

Kaşıkçı cinayeti baştan sona hangi açıdan baksanız uluslararası boyutta her tarafı dökülen bir olay. Türkiye açısından baktığınızda da bütün şeffaflığıyla ve devlet ciddiyetiye olaya yaklaşıldığı son derece başarılı yürütüldüğü bir konu diye görüyorum ben. Dokunulmazluk olması sınırlarınız içindeki bir binada hertürlü cinayetin işlenebileceği anlamına gelmez. Cinayetin bize yansıdığı andan itibaren çok ciddi bir sınav vermiştir erek istihbaratımız gerek emnyiet birimlerimiz. Türkiye sınırları içinde hiç kimsenin böyle bir cinayete kalkışamayacağı ve kalkışırsada bunun bedlini ödeyeceği mesajı verilmiştir. 15+3 18 kişinin tutuklanmasını görüyoruz.Cinayet boyutu kabul edildi aydınlatıldı. 15 kişi kabul edildi ve tutuklandı ama bizim arzu ettiğimiz şey, Türkiye sınırları içinde işlenen bu cinayetin yargılamayı burada yapmak ve iadesini istiyoruz. Planlı bir cinayet olduğuyla alakalı bir ikinci aşama geldi. Bizim arzu ettiğimiz bir üçüncü boyutu. Evet bir cinayet işlenmiştir evet planlıdır, o zaman bu planlı cinayetin işlenmesi talimatını kim verdi? Bunun cevabını arıyoruz son derece basit. Ceset nerede ? Ceset nereye gitti? Öyle planlı ki, siz bir ülkeye gelirken aynen benzeyen başka birisini getirir misiniz? Böylesine detaylı planlanmış. Bütün bunların aydınlatılması gerekiyor.

Suudi Arabistan'la da iletişim kanalı açık şekilde devam ediyor. Elimizde veriler olduğunu ifade ettik. Türkiye bir adım önde gitmektedir. Güvenlik ve istihbarat birimlerimizin çalışmalarıyla şeffaf bir şekilde devam etmektedir.

Münbiç ve Fırat'ın doğusu açıklaması:

Türkyie'nin bu konudaki yaklaşımı çok net oldu. ilk etapta güney sınırımızda olan bu oluşumdan sınır hattındaki koridordan ne kadar rahatsız olduğumuzu PKK'nın YPG'nin adının ne olduğunun bir anlamı yok. Böyle bir oluşuma izin vermeyeceğimizi ifade ettik. Münbiç olayı ilk başta ABD'nin burada PKK'nın YPG'nin varlığına müsaade edilmeyeceğine dair tutumuyla çözülmesi gereken bir süreçti. Ne yazık ki yıllar içersinde çözüm hep bir sonraki yıla ertelendi. Türkiye'nin artık bu sorunları erteleme sabrı kalmamıştır. Artık böyle bir tahammülü de kalmamıştır. Biz şunu ifade ettik, kendi göbeğimizi kendimiz kesmesini biliriz. Tabi ki muhataplarımızla konuşarak halletmek isteriz ama halledemiyorsak kendi göbeğimizi kesmesini biliriz. Sonrasında görüşmeler yine devam etti, ortak devriyeyle alakalı PKK YPG'nin bölgeden çıkarılmasıyla ilgili mutabakat sağlandı, ama yine takvimin kaymasını görünce biz aynı tavrımızı ortaya koyduk. 911 KM'lik sınırımızda bizi Türkiye'yi tehdit eden bir tek unsurun kalmaması için bu mücadele devam edecektir.

Hiç kimsenin bizi tehdit etmesini bekleyemeyiz artık. Bizgelir sizi kaynağında yok ederiz ne yaparsanız yapın. Çukur mu kazarsınız tünel mi kazarsınız. Kim yardım ederse etsin Ayn El Arab bölgesinde de yapılacaktır her yerde yapılacaktır. 911 Km'lik sınırımız hattımız bizim için haritada sıradan bir bölge değil.

Biz Türkiye olarak bir farkımız da şu, Irak'ta koalisyon güçleri diye ifade edilen bir çok şehirdeki çatışmaları düşünün, şehir harabe olmuştur. Siviller katledilmiştir. Biz operasyon yaparken bir sivilin burnunun kanamamasıyla alakalı biz gerekirse kendimizi riske atıyoruz. Sonrasında sivil halkım tekrar ayağa kalkabilmesiyle ilgili insani faaliyetlerle ilgili yoğun çalışmanın içerisindeyiz. Afrin'de de bunu yapıyoruz, Fırat Kalkanı bölgesinde de yapıyoruz. Her alanda, yaşatmaya yönelik bir yaklaşımla gübresine kadar takip ediyoruz. Tarhite de biz böyleydik. Ama böyle olmamız bize karşı gelen terör oluşumlarına göz yumacağımız anlamına gelmez.

Türkiye'nin nihai hedefi bellidir, 911 Km'lik sınır hattımızda tek bir terör örgütünün bulunmasına müsaade edilmeyecektir. Türkiye'yi güçlü kılan şey haklılığıdır. Haklı olduğu konuda güçlü ve net bir duruşu vardır.

Cihangir İslam'ın açıklamaları:

Bunun neresinden tutarsınız? Bir tarafta teröristler vardır halkın kendi vergileriyle aldığı uçaklarla halkın üzerine ateş açan, diğer taraftada halk vardır. Halk, vatandaş, millet kendi ülkesine sahip çıkmıştır. Batıl dediği insan halksa, aynaya baksın. O geceyi hep beraber yaşadık.

Meclisin kendisi bombalandı uzaktan konuşmak kolay. Millete batılın bir tarafı diye milleti orada görüyor olmak hiçbir şekilde mazur görülecek bir tarafı yoktur. Sayın cumhurbaşkanımızın sokağa çıkın dediğinde, o gece Türk'de vardı Kürt'te vardı. O arkadaş kendisini başka yerde görüyor galiba. Nereden tutsak dökülüyor. Kişisel görüşüm ortada iki batıl diye bir şey yoktur. Bir tarafta teröristler vardır bir tarafta millet vardır. O gece tankalrın önüne kendisini atan insanlar vardır. O gün o olay başarıya ulaşmış olsaydı, Türkiye'ye çizilen rol bambaşkaydı. Dolayısıyla bu çok basit söylenmiş şeye söylenecek pek bir şey yok. Sanırım bu vatandaşımız batılın ta kendisi.

100 Günlük Eylem Planı:

Yeni bir sisteme geçtik yeni br kanbine açıklandı millete karşı sözlerimiz olud. Dolayısıyla hemen işe koyulmamız gerekir boşa harcayacağımız bir saniye bile yoktur. Herkes işine odaklasın, bakanlıkları ve projeleri çok hızlı tanıyor olsun, geçişi de tanıyor olsun şeklinde bir mesajdı.

İlk 50 günde neler yapıldığına dair gün be gün takip ediyoruz her projeyi. Önceden de bir mekanizma vardı ama şu an daha yakından takip edilen bir sistem kurduk. Tabi bu 100 günün içinde biz başka bir şey daha yaptık. Bir geçiş süreci tamamlanacak dedik, ikincisi de, tüm bakanlıklarımız ve kuruluşlarımızla ilgili bir madde daha vardı orada. Biz 5 yıl için geldik bu 5 yıl içinde nereye götürüyoruz Türkiye'yi? Yani cumhurbaşkanı hükümet programı diyebileceğimiz bir çalışma. Her bir kurum kendisini yeniden senkronize etmeyle alakalı bir yol haritası hazırladı. Eylemlerden birisi buydu. Şimdi bu çalışmanın sonuna geliyoruz. Çok muhteşem bir şey olacak aslında.

Ne söylediğimizi biliyoruz ve ölümüne arkasındayız dediğimiz bir çalışmadır bu 100 günlük eylem planı. Cumhurbaşkanımızın da en toleranssız davrandığı konudur.

ikinci 100 gün de ilan edilecek ve bunun çalışmalarıda tamamlanmak üzere. Güzel sürprizlerimiz var.

açıklama Fuat Oktay cumhurbaşkanı yardımcısı