Bülent Tezcan'dan Binali Yıldırım'a istifa çağrısı

Bülent Tezcan, 'cennet belgeleri'nde off-shore şirketleri açığa çıkan Binali Yıldırım'ın istifa etmesi gerektiğini söyledi.

Bülent Tezcan'dan Binali Yıldırım'a istifa çağrısı

Tezcan, çocuklarının vergi cennetlerinde şirketleri çıkan Başbakan Binali Yıldırım’ın istifa etmesi gerektiğini söyledi.

Tezcan’ın açıklamasından satırbaşları şöyle:

Dünyanın bir çok basın kuruluşunun ortak incelediği belgelerden dünyadaki bazı meşhur isimlerin off-shore bölgelerinde şirket kurduğunu görüyoruz.

Türkiye bu kara tabloda bayrağı almıştır. Kimin sayesinde? Hükümetin sayesinde. Başbakanın çocuklarının Malta’da şirketleri olduğu ortaya çıktı. 1988’den 2002 yılına kadar toplam cari açık 17 milyar dolar. 2003 yılından 2017 yılına kadar AKP iktidarı dönemindeki toplam cari açık 527 milyar 800 milyon dolar. Bu neyin işareti? AKP iktidarı döneminde Türkiye’nin ciddi biçimde paraya ihtiyacı var.

Bir ülkenin başbakanı böyle bir meselenin duyulduğu andan itibaren yapması gereken tek şey vardır; istifa etmek.

Sizin dünyayı yönetenler olarak vergi cennetlerinde şirketler kurdurmaya ne hakkınız var?

NİTELİKSİZ EĞİTİM İTİRAFI

Eğitim hâlâ ciddi bir sorun olmaya devam ediyor. Bakanın sözleri niteliksizlikte istikrarın tescilidir. Eğitimde AK Parti niteliksizlikte istikrarın dönemi olmuştur. Altı kere sınav sistemini değiştirdiler. Değişmesi gereken tek bir şey var AKP hükümeti. Altı sefer bu değişikliğin sonucunda Türkiye’de hala yüzde 90 okulun niteliksiz olduğunu itiraf eden bir bakan var. 15 yıldır iktidarsınız. 15 yılda ülkeyi tek başına yöneten ve okulların yüzde 90’ını niteliksiz hale getiren bir iktidar var.

AKP Genel Başkanı bir gece “Kaldırın TEOG’u” dedi. Sınav sistemi değişti. Böyle mi değişir sınav sistemi? Yapılan değişikliklerin hiçbiri eğitimin niteliğini arttırmaya yönelik değildir.

Malta’da şirket sahibi olanın çocuğu ile berberin çocuğu eğitimde eşit fırsatlara sahip olmalıdır.

'BERBEROĞLU DAVASI ATEŞ TOPU OLDU'

İstanbul Milletvekilimiz Enis Berberoğlu ile ilgili yine ilginç bir noktaya geldik. Berberoğlu davası yargının siyasallaşmasının ne tür sonuçlar doğuracağının bir örneğidir. Görüyoruz ki istinaf mahkemesi bozdu, 14. Ağır Ceza Mahkemesine dosyayı gönderdi, Ağır Ceza Mahkemesi ben bu dosyaya bakmıyorum dedi. Enis Berberoğlu davası bir ateş topu oldu, kimse elinde tutmak istemiyor. Bu arada siz top gezdirirken Enis Berberoğlu hapishanede. Anayasa Mahkemesi burada çok açık hukuka aykırılık var diyor. Mahkeme, kendisini istinaf mahkemesinin üzerinde görüyor.

Özel yetkili mahkemelerin yerini özel “imtiyazlı” mahkemeler aldı. Kanunun yapma dediğini yapan bir mahkeme var. Bu mahkeme bu gücü nereden alıyor? Biliyoruz ki bu gücü bu davayı açtıran iradeden alıyor. Şu anda yapılması gereken tek bir iş vardır; derhal Enis Berberoğlu tahliye edilmelidir. Bu çekişmenin kurbanı Enis Berberoğlu olamaz.

chp AKP binali yıldırım Bülent Tezcan