İranlı politika uzmanı Ferd, Ulusal Kanal'a konuştu: Tahran, Avrupa'yı bağımsızlığa çağırıyor
İran'ın Birleşmiş Milletler’in 5 daimi üyesi ve Almanya ile imzaladığı Nükleer Anlaşmada sancılı süreç devam ediyor. ABD’nin anlaşmadan çekilme kararının üzerinden bir yıl gemesine rağmen İran dışındaki hiçbir ülke Kapsamlı Ortak Eylem Planındaki taahhütlerini yerine getirmedi. İşleyen İran aleyhine sürece Tahran’ın da yanıtı geçtiğimiz günlerde gelmişti. İranlı politika uzmanı Muhammed Rıza Tekavi Ferd, Tahran’ın kritik hamlesini Ulusal Kanal’a değerlendirdi
ABD Başkanı Donald Trump’un İran ile P5+1 arasında imzalanan Nükleer Anlaşma’dan çekilme kararının ardından süreç ABD’siz işledi. Geçen süreç içerisinde masadaki diğer ülkeler de Kapsamlı Ortak Eylem planındaki taahhütlerini yerine getirmedi.
Tahran yönetiminin anlaşmaya ilişkin aldığı ültimatom kararı İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani tarafından ilan edildi. Ruhani, taraflara İran’ın çıkarlarını koruyacak önlemler alması için 60 gün süre verdiklerini ilan etti.
İran Cumhurbaşkanı, bu süre içerisinde gerekli adımların atılmaması halinde zenginleştirilmiş uranyum seviyesini artıracaklarını duyurdu.
İran’ın bu kritik hamlesini Ulusla Kanal’a değerlendiren İranlı politika uzmanı Muhammed Rıza Tekavi Ferd, “Tahran, Avrupa’ya, ABD’nin dolar diktasının dışında bir alternatif yaratılabileceğini göstermek istiyor” biçiminde özetledi.
"İran İslam Cumhuriyeti Avrupalıların Nükleer Anlaşmaya bağlı taahhütlerini yerine getirmesi için bir yıl beklendi ve bu hamle ile onlara Kapsamlı Ortak Eylem planındaki sorumluluklarını hatırlatmış oldu. ABD yaklaşık seksen yıldır dünya ekonomisini yönlendirme gücünü elinde bulunduruyor ve bunu dünya ticaretinin vazgeçilmezi olarak dikte ettiği dolar sayesinde gerçekleştiriyor. Süreç şimdiye kadar bu şekilde işledi ama artık dünya ABD’nin tasavvur ettiğinden çok farklı."
Tekavi Ferd, Avrupalı ülkelerin doların hakimiyetini kırmak için önemli bir süreçten geçtiği görüşünde.
"Avrupa Birliği kendi ürettiği ve ticaretinde kullandığı para biriminin gücünün farkında. Avrupa kamuoyu, özellikle Almanya ve Fransa bunun farkında, Avro’nun doları bir makas gibi keserek doların dünya üzerindeki hakimiyetini kırabileceği, bu fırsatı yakalayabilecekleri bir süreç var önlerinde. AB ciddi bir sınavdan geçecek. Kendi öz kaynakları ile bağımsız bir dış politika izleyebilecekler mi? Yoksa ABD güdümünde yaşamaya devam etmeyi mi seçecekler, buna bu altmış günlük süre içerisinde şahit olacağız."
Muhammed Rıza Tekavi Ferd’e göre İran'ın atmış olduğu bu adım AB’yi bir seçim yapmaya zorlayacak.
Peki Avrupa Birliği’nin lokomotifi konumundaki ülkeler uluslararası hukuk çerçevesinde vermiş oldukları sözleri tutmayı mı yoksa ABD’nin kanunsuz yaklaşımının yanında yer almayı mı tercih edecekler?
"Aslında İran İslam Cumhuriyeti, daha ilk günden ABD’nin verdiği sözlere sadık kalmayacağını biliyordu. İran medyası, bu konuyu birçok kez haberleştirdi. Hatta kamuoyunda da ABD verdiği sözü tutmayacak düşüncesi hakimdi. Her durumda nükleer anlaşma aracılığıyla ABD bir kez daha sınandı ve artık uluslararası dünyada ABD’ye güvenmenin mümkün olamayacağı bir kez daha tescil edilmiş oldu. Burada Avrupa ülkeleri ve halkları için de bir ders olmalıdır."
İranlı uzman, AB ülkelerinin Washinton yönetimini anlaşma masasına geri dönmeye ikna etmeleri gerektiğinin altını çizdi.
"Avrupalıların ellerinden geleni yaparak ABD’nin tekrar Nükleer Anlaşmaya dönmesini sağlamaları gerektiğini düşünüyorum."
HABER-KAMERA: YAKUP ASLAN
ulusal.com.tr