'Kurban etini kesinlikle poşete koymayın'
Türkiye Kasaplar Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Osman Yardımcı, kesim yapıldıktan sonra etlerin kesinlikle poşete konulmaması gerektiğini söyledi. Yardımcı, geçen yıl kurban kesildikten sonra parçalanması ve muhafazasındaki yanlış uygulamalar nedeniyle yüzde 25'e yakın et zayiatı olduğunu kaydetti.
Türkiye Kasaplar Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Kasaplar Odası Başkanı Osman Yardımcı, Kurban Bayramı öncesinde belediyeler tarafından kurban satış ve kesim yerlerinin belirlendiğini ve kurbanlık satışının başladığını açıkladı. Geçen yıl Türkiye genelinde 850 bin büyükbaş, 2,5 milyon küçükbaş hayvan kesimi yapıldığını belirten Osman Yardımcı, bu yıl 1 milyonun üstünde büyükbaş, 3,5- 4 milyon da küçükbaş hayvanın pazarlara çıktığını, 950 bin büyükbaş, 3- 3,5 milyon küçükbaş kurban kesimini tahmin ettiklerini söyledi. Yardımcı, hem küçükbaş, hem de büyükbaş hayvan sıkıntısı olmadığını, 'kurban az' söyleminin doğru olmadığını kaydetti.
KURBANLIK ALIRKEN DİKKAT
Yanlış kesim ve kesim sonrası yanlış muhafaza nedeniyle ciddi düzeyde etin çöpe gittiğine dikkat çeken Osman Yardımcı, kurban kesimi ve kesimden sonra nelere dikkat edilmesi gerektiği konularında uyarılarda bulundu. Vatandaşların kurbanlarını daha sağlıklı, hijyenik ortamlarda kesebilmesi ve sokak araları, caddelerde kötü görüntülerin oluşmaması için belediyelerce belirlenen kurban kesim alanlarının kullanılması gerektiğini söyleyen Yardımcı, “Bu dini bir vecibedir. Sağlıklı olacak, kulağı kesik, boynuzu kırık olmayacak. Ağzından salya akmayacak, yaşını doldurmuş olacak" dedi.
ET ZAYİATI YÜZDE 25
Kurban kesildikten sonra parçalanması ve muhafazasındaki yanlış uygulamalar nedeniyle bir önceki sene yüzde 40 zayiat varken, geçen yıl bu oranın yüzde 25'e düştüğünü açıklayan Yardımcı, “Eti işletmek için bize getiriyor hanımefendiler ve görüyoruz. Kurbanı kestirdikten sonra poşete koyup, ağzını bağlayıp, dolaba atmış. Bu çok yanlış, sıcak et yanar, yandığında yeşerme yapar ve bozulur. Bu et insanı zehirler. Türkiye çapında tüm kasapların dükkanları açık olacak ve vatandaşımızın etleri zayi olmadan nasıl işleneceği konusunda kasaplara götürsünler. Üç kuruştan kaçmasınlar, çünkü bu milli bir servet. Toplu kesim merkezlerimizde kasaplar görev yapacak. Küçükbaş 80-100 lira, büyükbaş ise 350-400 lira kesim fiyatları" dedi.
'KESİNLİKLE ETİ POŞETE KOYMAYIN'
Kurban kesildikten sonra kuyruk, gerdanlık, ikişer kol, but, döş ve pirzola şeklinde ayrılması gerektiğini anlatan Yardımcı, “Ya gölge bir yere, ya da klimalı veya serin bir odaya sininin üzerine serilmeli ve üzeri ince bir tülbentle örtülmeli. En az bir saat dinlendirdikten sonra poşete koymadan, olduğu gibi dolaba konulması gerekiyor. Kestikten hemen sonra da kasaba götürebilirler. Kasaplar zaten bayram nedeniyle tezgahlarını boş tutuyor ve isme göre gerekli dinlendirmeyi yaptıktan sonra eti işliyor. Kasaplarda işleme fiyatları 3 lira, kıyma çekimi 2 lira. Yeni çıkan yasayla sokak kenarlarında kasap olmayan kişiler artık et çekemez. Bunun cezası var" dedi.
SÜPERMARKETLERE TEPKİ
Süpermarketlerin kurban kesim kampanyalarına da tepki gösteren Yardımcı, marketlerden alınan kurbanlara inanmadığını söyledi. Marketlerin kurban kesimini nasıl yaptığını müşterilerine göstermesi gerektiğini belirten Yardımcı, şöyle konuştu:
“Siz Türkiye çapında 3- 5 bin kurban alıyorsunuz, ama bunları kesecek kapasitede mezbaha yok. Binlerce adam tutmak gerekiyor. Geçen yıl kurbanda üç firmadan ayrı paketler getirdi müşteriler. Birinin budu küçük, biri büyük, birinin kolu tek. 20 kilo kurban diyor, herkese 20'şer kilo kurbanlığı nasıl ayarlayacaklar, fabrikadan çıkmıyor ki bu. Tabi ne yapıyor, parçalıyor. Geçen yılki sözleşme altında ufak puntoyla yazılmış, 'Fazla kesimden dolayı etler karışırsa sorumlusu biz değiliz.' O zaman sorumlusu kim, satma. Bir eti kolilemek için sıcaklığını düşürmek gerekiyor. Kesildiği gibi paketlenip, kolilenirse o zaman bu et hem yanma yapar, hem kokuyor. Ama marketler ne yapıyor, saat 09.00'da herkesin evine kurbanı gelmiş. Ben kasaplar odası başkanıyım, mezbahayı ben çalıştırıyorum, saat 11.00'de kesilen malı alıyorum. Mezbaha, işçi benim ve ben 11.00'de alabiliyorsam, marketler saat 09.00'da nasıl gönderiyor. Ve bu et neden yeşermez. Ve hanımefendiler parçalatmak ve kıyma gibi işlemler için bize getirdiğinde etler hepsi buz gibi."