Vatan Partisi'nden gerici eğitime karşı mücadele çağrısı

Tülin Oygür’ün açıklamaları şöyle:

Değerli Basın Mensupları,

Vatan Partisi olarak bu basın toplantısını, Cumhuriyetimizi kıskıvrak saran gerici zihniyete ve bu zihniyetin, en büyük değerimiz ve geleceğimiz olan çocuklarımızın eğitimi üzerinden giriştiği saldırıya karşı, vatanına, milletine ve Cumhuriyet değerlerine sadık bütün vatanseverleri sizlerin vasıtasıyla mücadeleye çağırmak amacıyla düzenledik.

Vatan Partisi, bütün olanaklarıyla bu mücadelenin içindedir.Meclis’teki muhalefet partilerinin ise toplumun üzerindeki bu ağır kalkışmaya karşı, söz dalaşı yaratan demeçler vererek nasıl mücadele ettiklerini anlamak mümkün değildir.

VATANSEVER HALKIMIZ GERİCİLİĞİ ALT EDECEKTİR

Vatanını ve Cumhuriyetini sevmek, hiçbir partinin tekelinde değildir. Hangi partiye oy vermiş olursa olsun, gerçeklerin farkına varanvatandaşlarımız, çocukları hedefe koyan gerici eğitimin aldığı mesafeyi kahrolarak izlemektedir. Buyoldan nasıl çıkılacağını görmeye çalışmaktadır. Hepsine sesleniyoruz: Gericiliğe karşı mücadelenin tek sahibi, vatanını gerçekten seven halkımız olacaktır ve biz onların yanındayız.

Mesele, eğitimden ibaret değildir. Gericilik, aynı bataklık çamuru gibi nefes alınan her yere bulaşır.Kadına bakışı, çocuğa bakışı, insan ilişkilerine bakışı kirlidir. Sapır sapır ortaya dökülen ‘çocuk, genç ve kadına yönelik sapık tutumun’ altındaesas olarak, akıl ve bilimi reddeden ve din kisvesi altında gizlenerek kendine yer açan bu gerici düşünce yatmaktadır. Bunlar, en başta da dini kirletiyorlar. Sayısız TV kanalında, sahtekâr veya ruh hastası, acayip kılıklı insanlar, din diye uydurdukları korkunç hikâyelerle, dini de insanı da zehirliyor. Resmi din kurumu olan Diyanet İşleri Başkanlığına gelen sorular ve bunlara verilen fetva adındaki cevaplar, gericiliğin nasıl insanımızı ve resmi kurumlarımızı kirlettiğini gözler önüne seriyor.

İşe bu bakışın temsilcilerinden Eğitim Bir-Sen adındaki, sözüm ona bir öğretmen sendikasından“Kemalist ideolojiyi eğitimden sileceğiz” diye bir açıklama yapıldı. Bu sözleri o yöneticilerin akıl yoksunu olmalarına bağlayanlar veya “özgürlük var, bu da böyle bir sendika” deyip omuz silkenler, gözlerini ve kulaklarını iyi açmalıdır.

,MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI TARİHİ SAPTIRIYOR

Bu ifade, niyet olmaktan çıkmış ve hayata geçmiştir!Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulunun hazırladığı yeni Tarih dersi programı bunun ispatıdır. Liselerde ilk iki yılı zorunlu, diğer iki yılı seçmeli okutulan Tarih derslerinden Mustafa Kemal Atatürk, Kurtuluş Savaşımız, Cumhuriyet Devrimlerimiz çıkarılmıştır. Bunu yapabilmek için tarih bilgileri, tarih sırasıyla değil, konu konu verilmiştir. Böylece Mustafa Kemal’den, tarihteki ilk anti-emperyalist savaş olan Kurtuluş Savaşımızdan, Devrimlerimizden tek söz etmeden 2000’li yıllara kadar, güya tarih bilgisi yazılmıştır. Örneğin 10. sınıf (lise 2) Türkiye Tarihi dersinde ki, zorunlu derstir, Atatürk ve Cumhuriyetle ilgili hiçbir bilgi bulunmazken, alt başlıkların içinde TSK’nın girdiği savaşlar veya 1933 üniversite reformu veya Türkiye – İMF ilişkileri gibi konular yer almıştır.

Akla mantığa sığmayan bu duruma gerekçe olarak lise 3. sınıfta Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi dersinin okutulması gösterilmiştir.Amaç bellidir: Mustafa Kemal Atatürk’ü, Bağımsızlık Savaşımızı, Devrimimizi çocuklarımızın bilincinde, öncesiz ve sonrasız, yapay, sadece bir ders konusu olacak kadar değere sahip, tarihimizin dışında bir eklenti gibi algılatmak… Böylece gençlerimizde bağımsızlıkçı, milliyetçi, devrimci bir milli devlet bilincinin gelişmesini önleyerek, bu iktidarın 2023 yılında Türkiye’yi getirmek istediği dinci-gerici yapıya su taşıyacaklar.

ATATÜRK GENÇLİĞİNİN YANINDAYIZ

Ancak, hesapları tutmayacaktır. Çünkü önlerinde, aşamayacakları büyük bir engel var: Atatürk gençliği, bizim çocuklarımız! Gençler, ebeveynlerinden önce bu iğfale karşı ayağa kalkmıştır! Bu programın geri çekilmesi için Türkiye’nin dört bir yanında mücadeleye girişmiş bulunuyorlar.

Öncelikle, Vatan Partisi’nin gençlerin yanında olacağını duyurmak istiyoruz.

İlk çağrımızı eğitim bilimleri fakültelerine, tarih bölümlerine, tarih eğitimi bölümlerine, tarih araştırma enstitülerine, Atatürk enstitülerine yapıyoruz: Başınızı gömdüğünüz odalarınızdan çıkın ve halkımıza gerçekleri anlatın! Derneklerinizde, öğrenci topluluklarında, radyo ve televizyonlarda, hangi ortama girdiyseniz orada gerçeği konuşun. Atatürk gençliğinin yanında durun, gençlikle beraber mücadeleye girin.

İkinci çağrımız, vatansever halkımızadır.Bölücü terör örgütüne karşı yürütülen vatan mücadelesine halkımızın verdiği büyük destek, Türk halkınınvatanını sevdiğini ve bölünmek istemediğini çok açık şekilde ortaya koyuyor. Halkımız birlik, dirlik ve huzur istiyor;en başta da çocuğunun iyi eğitim almasını, iyi bir geleceğe kavuşmasını istiyor.

Ancak çocuklarımızı emanet ettiğimiz milli eğitimde korkunç bir gerileme ve gericileşme var. Bu iktidar döneminde eğitim, bilimden koparılmıştır. Eğitim bir yalan dünyasına dönmüştür.Programlar yanlıştır, ders kitapları hatalarla doludur. Bunları, eğitim bilimciler söylüyor.

“Çocuklarımıza dinimizi öğretiyoruz, dindar yetişsinler” gibi, bazıları için vicdanları ve kulakları okşayan ifadeler, ne yazık ki korkunç bir gerçeğin üstünü kapatıyor. Kuran kurslarında din adı altında bu vatanın kurucularına, cumhuriyetimize küfürler öğretiliyor.

AKP iktidarı, içinde Türk ifadesi geçmeyen bölünme anayasasını hazırlarken, çocuklarımızı da unutmamıştır. Yeni yazılan tarih dersinde görüyoruz;çocuklarımızda milli bilincin gelişmesini önlemek için tarihi bile saptırdılar. Bütün bunlar, Cumhuriyetimize olan bitmeyen kinleri için yapılıyor. Vatanseverler olarak, nasıl bölücü teröre karşı en önde mücadele ediyorsak, diğer büyük tehdide, dinciliğe ve gericiliğe de bu devleti teslim etmeyeceğiz. Bunu göstereceğimiz gün yaklaşıyor.

Biz Vatan Partisi olarak yurdumuzun bütünlüğü ve milli bilinç için başta üniversiteler ve eğitimcilerimiz olmak üzere bütün yurttaşlarımızı, gençliğimizin yanında mücadeleye çağırıyoruz.

ulusalkanal.com.tr