Abdullah Ağar yazdı: 'Irmak 117' kod: 'Aydoğan Aydın'
Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, son olarak bölücü terör örgütü üyelerinin kullandığı mağara ve sığınakları imha etmek için İncebel Dağları-Kato bölgesindeki operasyonları sevk ve idare eden ve dün şehit olan Tümgeneral Aydoğan Aydın ile ilgili bir paylaşım yaptı.
Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, son olarak bölücü terör örgütü üyelerinin kullandığı mağara ve sığınakları imha etmek için İncebel Dağları-Kato bölgesindeki operasyonları sevk ve idare eden ve dün şehit olan Tümgeneral Aydoğan Aydın ile ilgili bir paylaşım yaptı.
Ağar, 1997 yılında Irak'ın kuzeyinde çekilen bir fotoğrafı ekleyerek şunları yazdı:
1997, Irak'ın kuzeyi...
"Irmak 117" kod: "Aydoğan Aydın"
Bir komutanımdan...
1997 yılında ikinci kez Kuzey Irak’a girmiştik. Biz Zap doğusundaki “Mehmetçik” tepedeydik. Aynı tepe yakınında bir kaç ay öncesine bir helikopter düşmüş ve 11 vatan evladı şehit olmuştu.
(Düşen yine bir Cougar'dı. Sa-7 Grail Güd. Uçsvr. Füz. İle vurulmuştu.)
Bulunduğumuz tepe en hakim noktaydı. Karşımızda Link dağlarında bazı geceler çatışmalar oluyordu, ancak orada birliğimiz yoktu. Tugay Komuta grubundaki Muhabere Bölük Komutanımız tarama yaparak konuşulan frekansı buldu. Çatışanlar peşmergeyle birlikte Link dağında bulunan Özel Kuvvet timiydi.
Muhabere Bölük Komutanımız sesini tanıdığı için gündüz müsait bir zamanda tim komutanına çağrı yaptı ve IRMAK 117 çağrı isimli kişinin devre arkadaşı olduğunu anladık.
Link dağındaki çatışmalar bir kaç gece devam etti. Bir gece çok şiddetli çatışma başladı. Patlayan roketler, el bombaları ve izli mermiler geceyi aydınlatıyordu. Konuşmaları takip ettik. IRMAK 117 Amediye’de bulunan üst makamına bilgi veriyordu. Son olarak “Peşmergeler dayanamıyor, önümdeki mevzi düştü, çok zor durumdayız” dediğini duyduk.
Tugay Komutanımız çağrı yaparak; "Bizden bir isteğin var mı" diye sordu.
Irmak 117, ancak bir Türk askerinin kurabileceği bir cümle kurdu:
“Bulunduğum yeri ateş altına alın!"
Bu isteğin şaşkınlığını atlattıktan sonra, Tugay Komutanı, IRMAK 117’ye bir kaç kez çağrı yaptı, ancak cevap alamadık. Komuta grubundaki 3-5 kişi bir süre birbirimizin yüzüne bakamadık, derin bir sessizlikten sonra, bize tahsisli bütün ateş destek vasıtalarıyla o noktayı ateş altına aldık.
Takip eden günlerde zaman zaman IRMAK 117’ye çağrı yaparak ne olduğunu anlamaya çalıştık.
Üç gün sonra Zap batısında çıkan bir başka çatışmada IRMAK 117’nin sesini duyduk ve dünyalar bizim oldu.
Kardeşime kavuşmuş gibi oldum.
***
IRMAK 117, yıllarca terörle mücadele ettikten sonra tuğgeneralliğe terfi etti ve dört sene boyunca o bölgede, bulunduğu yeri ateş altına aldığımız tugayın komutanlığını yaptı.
Meşum Dağlıca olayından sonra İkiyaka dağlarına tugayca yaptığı taarruzlar.
Ardından Meskun mahal çatışmaları:
Diyarbakır Sur, Şırnak Cizre ve Mardin Nusaybin.
Herbiri acı onur, her biri acı şehit dolu.
Sonra ver elini Şırnak, 23. Sınır tümen komutanlığı. Cudi, Gabar, Besler-Dereler, Kato, Herekol, Kel Mehmetler, Mehmet Yusuf, Faraşin, Kaval dağı, sınırdaki Altın dağlar ve daha niceleri.
Ve ŞENOBA...
1992 yılında Şenoba'da başlamıştı terörle mücadelesine.
Onun Şenoba'da başlayan 25 yıllık terörle mücadelesi, elinde silahıyla yine ŞENOBA'da son buldu.
Hem de 'general-üstsubay-subay-astsubay ve uzmanlardan oluşan' tam bir şehitler mangasıyla...
Hep birlikte ARŞ'a doğru devrilen sıradağlarla...
Not: Irmak 117 'Şehit' Aydoğan Aydın paşa solda en önde, yeşil pantolon haki gömlek.
Saygıyla
Abdullah Ağar
1 Haziran 2017
ulusalkanal.com.tr