Eski yüksek yargı üyeleri hakim karşısında
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminden sonra meslekten ihraç edilen ve tutuklanan eski Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyelerinin yargılanmasına devam edildi.
İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmada, eski Yargıtay üyesi Yusuf Memiş savunma yaptı.
Duruşmaya sanık Memiş, yakınları ve avukatları katıldı.
Sanık hakkındaki iddianamede, sanığın örgütün içinde yer aldığı, toplantılarına katıldığı, örgüt talimatıyla Yargıtay üyeliğine seçildiği, ByLock kullandığı belirtildi.
Savunma için söz verilen sanık Memiş, 15 Temmuz darbe girişimini yapan ve yaptıranları kınadı.
Gözaltına 17 Temmuz 2016'da alındığını, haksız ve hukuk dışı bazı muamelelere maruz kaldığını ileri süren Memiş, "18 aydır tek başıma hücredeyim. Vatan hainliği, vatana ihanet, terör örgütü üyeliğiyle suçlanıyorum. Bu ithamları asla kabul etmiyorum. FETÖ'yü de FETÖ'cüleri de darbecileri de Allah yerin dibine batırsın, Allah belasını versin." ifadesini kullandı.
"Hayatımın hiçbir döneminde yolum FETÖ'cülerle hiç kesişmedi." diyen Memiş, örgüt talimatıyla Yargıtay üyesi seçildiği iddiasını kabul etmedi. Sanık Memiş, mesleki bilgi ve birikimi nedeniyle üye seçildiğini düşündüğünü, 10 yıllık müfettişlik görevinin ardından Yargıtay üyesi olduğunu savundu.
Memiş, bilimsel makaleler yazdığını, 3. Hukuk Dairesinde yaptığı 3 yıllık görevi süresince iki bin dosyayı bizzat okuyarak heyete sunduğunu, Hacettepe, Bahçeşehir, Kadir Has üniversitelerinde tüketici hukuku alanında sunumlar yaptığını, Türkiye Barolar Birliğinde iki yıl ders verdiğini anlattı.
Hakimliği döneminde veya teftişte görevliyken FETÖ'nün hiçbir faaliyetine katılmadığını iddia eden Memiş, şu savunmayı yaptı:
"Teftişte onlar yurt dışına giderken, Londra'da gezerken ben Cizre'de, Şırnak'ta denetim yapıyordum. Teftiş görevim sırasında kimsenin lehine veya aleyhinde karar vermedim. Örgütün önem verdiği soruşturmaların hiçbirinde görev almadım. Onların talimatıyla kimseye hakkı olmayan notu vermedim. Okul yıllarımda veya meslek hayatımda bu adamlara bulaşmadım, eşimi, çocuklarımı da bulaştırmadım. Akademide, Bakanlıkta görev almadım, yurt dışına gönderilmedim. 2014 HSYK seçiminde görev almadım. Aleyhimdeki ifadeler soyut beyanlara dayanmaktadır. Benim bunların içinde yer aldığıma dair tek bir somut delil yoktur."
Aleyhinde ifade veren tanıkların beyanlarının genellikle "Cemaatçi olduğunu düşünüyorum, zannediyorum, duydum." şeklindeki soyut ve duyumlara dayalı olduğunu ileri süren Memiş, bu kişilerin de ayrı soruşturmada yargılandıklarını, tutukluluktan kurtulmak için bu yönde ifade verdiklerini, bu nedenle ifadelerin hukuki delil sayılamayacağını iddia etti.
Sanık Yusuf Memiş, telefonunda "ByLock kullandığı" değil, "ByLock tespit edildiği" şeklinde raporun dosyaya girdiğini belirterek, yazışma içeriklerine rastlanmadığını ifade etti. Memiş, "İki yıldır yazışmalar yok. Bu programdan yazdığım bir harf tespit edilsin idam almaya razıyım." dedi.
Kullandığı cep telefonunu yurt dışından getirttiğini, 29 Ağustos 2014'te telefonunun pasaporta işlenerek aynı tarihte Bilgi Teknolojileri Kurumuna iletildiğini ve açıldığını savunan Memiş, tespit raporunda ise telefon kullanıma açılmadan 9 gün önce, 20 Ağustos 2014'te ByLock tespiti yapıldığının belirtildiğini öne sürdü.
FETÖ'nün sivil imamlarından Hasan kod adlı Hüseyin Özdemir ile telefon görüşmesinin iddianameye "örgütün sivil kanadı ile irtibatlı" şeklinde yazıldığını söyleyen Memiş, bu kişinin kendisini 2011'de bir kez aradığını kaydetti. Memiş, "Allah'ın belası bu FETÖ imamı beni herhalde yanlış aradı. Bu lanet adamla başka aramam, konuşmam yoktur. Adamı tanımam, ilgim, alakam yok." diye konuştu.
Yusuf Memiş, Bank Asya'da hesabı bulunmakla da suçlandığını belirterek, 2007'de bazı meslektaşlarıyla girecekleri bir kooperatif için Bank Asya'dan kredi çektiğini, bunu 2010'da kapattığını, bir daha da hesabı bulunmadığını savundu. Memiş, tahliyesine karar verilmesini istedi.
Verilen aranın ardından mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. Buna göre, sanığın tahliye talebi reddedilerek, tutukluluk halinin devamına karar verildi.
Sanık hakkında ifade veren eski HSYK Birinci Daire Başkanı İbrahim Okur, eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem, eski HSYK üyeleri Kerim Tosun, Mustafa Kemal Özçelik ve eski Yargıtay Üyesi İlhami Dal'ın tanık olarak dinlenmesi, duruşmanın 5 Haziran'a bırakılması kararlaştırıldı.