AB'yi bol 'exit'li günler bekliyor

Yener Güneş yazdı

AB'yi bol 'exit'li günler bekliyor

Koronavirüs Avrupa’yı etkisi altına aldı. Salgın, Avrupa Birliği (AB) ülkeleri arasında serbest dolaşımı sağlayan Schengen Anlaşması’nın da fiilen rafa kaldırılmasına sebep oldu. Pek çok ülke sınır kontrollerini başlattı. Serbest dolaşım durdu, ülkelerin ihtiyacı olan hizmet ve ürün tedarikinde tıkanmalar ve aksaklıklar baş gösterdi. Ülkeler, kendi ifadeleriyle, kaderlerine terkedildi.

Bazı ülkeler başlangıçta ekonomiyi öncelik alsa da, geç de olsa sıkı tedbirlere yöneldi. Son günlerde, şu ana kadar sıkı tedbirlere başvuran bazı ülkeler ise tedbirleri hafifleterek ekonomik çöküşü durduracak çareler peşinde.

Gerçek şu ki; daha kısa bir süre önce, “mülteci krizi” meselesinde ortak tutum takınan AB ülkeleri, virüse karşı mücadelede birleşemedi. Bu durumun oluşmasında özellikle, Birlikte ağırlığı olan, başat ülkelerin virüse karşı mücadeleyi ikinci plana atarak, ekonomiyi tercih etmeleri etkili oldu. Özellikle de Almanya’nın, kendi eyalet yönetimleri dahil olmak üzere herkese kulak tıkayarak, sıkı tedbirler almakta ayak sürümesi, Birliğin hızlı ve topyekûn bir tutum takınmasının önüne geçti.

Durumun vahameti arttıkça, İtalya, İspanya, Portekiz yardım ve dayanışma çağrılarını yükseltti. Bu çağrılara virüsü ciğerinde hissedince Fransa da katıldı, ancak diğer çağrılar gibi Fransa’nın çağrısı da Almanya ve Hollanda’nın engeline takıldı.

Ne var ki; AB’nin virüs ile mücadeleye adeta kayıtsız kalması, kelimenin tam anlamıyla kılını dahi kıpırdatmaması birliğe üye ülkelerin tepkilerine neden oldu. Bu tepkilerin merkezinde, kuşkusuz, virüsün en fazla etkilediği İspanya, İtalya gibi ülkeler yer aldı. AB’ye karşı yakılan bu isyan ateşi virüsün etkisi oranında diğer ülkelere de sıçradı. AB’ye yönelik tartışmaların tüm Avrupa’ya yayıldığını söylemek mümkün. Ekonomisi güçlü ülkelerde (özellikle Kuzey ülkelerinde) AB’ye yönelik eleştiriden çok AB’yi savunan görüşler hakim. Avrupa Birliği'ne üye ve aday ülkelerin çoğunluğunda ise eleştiri okları yöneltilmiş durumda. Öyle ki; bu tartışmaların salgın bittikten sonra da AB’de zaten var olan çatlağı daha da derinleştireceği ve uzun bir süre gündemde kalacağı bugünden anlaşılıyor.

AB’ye yönelik eleştirilerin bir bölümünü sizler için derledik…

İTALYA BAŞBAKANI CONTE: SAĞ PARTİLERİN GÜÇLENMESİ KAÇINILMAZ

Virüsün Avrupa’da en önce yayıldığı ülkeler İtalya ve İspanya oldu. Bu ülkelerin başı çektiği Güney Avrupa ülkeleri durumla başa çıkamayınca, AB'den ekonomik yardım talep etti. Bu talep, Almanya ve Hollanda tarafından veto edildi.

İtalya Başbakanı Giuseppe Conte, "ekonomik dayanışma" göstermeyen AB’yi sert sözlerle eleştirdi. “Güçlü bir Avrupacılık ruhuyla, AB'nin bu durumun üstesinden gelmesini, gerçekten umut ediyorum” ifadelerini kullanan Conte, AB’ye bu krizin aşılamaması durumunda, Avrupa'daki aşırı sağ partilerin şimdikinden çok daha fazla güçlenmesinin kaçınılmaz olduğu uyarısını yaptı.[1]

İtalya’yı yönetenler her ne kadar temkinli ve köprüleri atmayan açıklamalar da yapsa, İtalya halkı, koronavirüse karşı verdikleri mücadelede en büyük destekçilerinin, ülkelerine tıbbi malzeme gönderen Çin, Rusya, Vietnam, Türkiye ve tıbbi malzemenin yanı sıra doktor gönderen Küba’dan geldiğini gördü. Bir tarafta dünyanın en uzak köşelerinden uzanan yardım eli, diğer tarafta dayanışma çağrılarına kulaklarını tıkayan AB ve AB ülkeleri…

İtalyanlar Birliğe olan öfkelerini önce şehirdeki Avrupa Birliği bayraklarını indirip yerine Rusya ve Çin’in bayraklarını asarak gösterdi. Bununla yetinmeyen İtalyanlar sosyal medyada, İtalya Milli Marşı eşliğinde Avrupa Birliği bayraklarını ateşe verdikleri görüntüleri “Biz kendimizi kurtarırız” sloganıyla paylaştı.

Öte yandan, İtalya’da iktidar halkın AB’ye olan öfkesinden gerekli mesajı tam olarak almış değil. İtalya Dışişleri Bakanı ve Beş Yıldız Hareketi lideri Luigi Di Maio’nun sarf ettiği, “Biz Amerika Birleşik Devletleri ile müttefikiz, NATO ve AB üyesiyiz” sözleri bunu ortaya koyan cinsten…[2]

Şunu da belirtelim; İtalya virüs ile başa çıkabilmek için çareler ararken, Hırvatistan depremle sarsıldı. İtalya'da salgın başladığında hiçbir ülke yardım etmemişti ama, Hırvatistan'a ilk yardımı gönderen ülke İtalya oldu.

İSPANYA BAŞBAKANI SANCHEZ: AVRUPA PROJESİNİN GELECEĞİ TEHLİKEDE

İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, resmi Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, Avrupa’nın geleceğinin tehlikede olduğuna vurgu yaptı: “Avrupa projesinin geleceği tehlikede. Koordinasyonlu ve sağlam bir AB ile bireyselcilik arasında seçim yapıyoruz. Biz, derinden Avrupalıyız. Bu acil duruma karşı ortak cevap talep ediyoruz, adil bir toparlanma garanti ediyoruz."[3]

İspanya Dışişleri Bakanı Arancha Gonzalez Laya, Hollanda Maliye Bakanı Wopke Hoekstra'nın "Brüksel, İspanya gibi yeni tip koronavirüsü durduracak bütçe kapasitesine sahip olmayan ülkeleri araştırmalı” sözlerine karşılık olarak, “Avrupa gemisinde hepimiz birlikteyiz. Bir buzdağına çarptık. Şimdi hepimiz aynı riski taşıyoruz” açıklamasını yaptı.

PORTEKİZ BAŞBAKANI COSTA: EĞER, AB HAYATTA KALMAK İSTİYORSA…

Portekiz Başbakanı Antonio Costa, Hollanda Maliye Bakanı Wopke Hoekstra’ya Twitter hesabından yanıt verdi, "Eğer, AB hayatta kalmak istiyorsa hiçbir ülkenin, siyasetçinin şu anda yaşadığımız türden bir salgına bu türden bir cevap vermesi kabul edilemez. Herhangi bir AB ülkesi, virüs sorununu diğer ülkeleri yalnız bırakarak çözmeyi düşünüyorsa çok yanılır. Yeni tip koronavirüsün sınırları yoktur. Ortak bir meydan okumaya birlikte cevap verme kabiliyetine sahip değilsek; bunu anlamadıysak, birbirimize saygımız yoksa hiç kimse AB'nin ne olduğu üzerine hiçbir şey anlamamış demektir."

Portekiz Bakanlar Konseyi, ülkedeki bütün mülteci ve sığınmacılara, koronavirüs salgını boyunca tüm vatandaşlık haklarından yararlanabilme hakkı tanıyan bir karar alındığını duyurdu.[4] AB’ye tepkilerin yükseldiği bir süreçte, böyle bir kararın alınmasının AB için de bir anlamı olmalı!

Hollanda Başbakanı Mark Rutte, Güney Avrupa ülkelerinin büyük tepkisinin ardından (02.04.2020) Kovid-19 salgınından en çok etkilenen ülkelere mali yardım yapılması için yeni bir fon kurulması teklifinde bulundu. AB Acil Yardım Fonu’nun kullanılmasına hala karşı çıktıklarını da vurguladı.

FRANSIZ BAKAN MONTCHALİN: POPÜLİST PARTİLER OY KAZANIR

AB’ye karşı beklenmeyen tepki Fransa Hükümeti’nden geldi. Fransa Avrupa İşleri Bakanı Amelie de Montchalin, “Eğer Avrupa sadece işler iyiyken tek bir pazar olacaksa, o zaman bunun bir anlamı yok” ifadelerini kullandı. Koronavirüs krizinin Avrupa için varoluşsal sorular yarattığına değinen Fransız bakan, AB’yi uyardı: “AB liderlerinin, böylesi büyük bir krizde ortak hareket edememesi popülist partilere oy kazandırır.”[5]

Fransa’da AB karşıtlığının odağındaki Ulusal Cephe Partisi, “AB’nin yetersizliğinin ortaya çıktığına” işaret etti. AB’nin virüse karşı gereken dayanışmayı sağlayamadığını belirten Ulusal Cephe Partisi Lideri Marine Le Pen, AB’yi salgın krizinin ilk kurbanı olarak nitelendirdi.[6]

AVUSTURYA BAŞBAKANI KURZ: DAYANIŞMANIN İŞLEMEDİĞİNİ GÖRDÜK

Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz, salgın henüz Avrupa’yı etkisi altına almamışken, Kronen Zeitung gazetesine yaptığı açıklamada, krizin sona ermesinin ardından AB içinde zorlu tartışmaların yaşanması gerektiğini vurgulamıştı. Başbakan Kurz açısından yaşanan gelişmeler aslında sürpriz sayılmazdı. Zira Kurz’un bundan bir yıl önce (13 Mayıs 2019) Avusturya Haber Ajansı’na (APA) yaptığı açıklamada, "İnsanları yeniden Avrupa için heveslendirmek istiyorsak Brüksel'deki vesayeti sonlandırmalıyız" demişti.[7]

Daha salgın Avrupa’ya sıçramamışken Münih Zirvesinde yaptığı konuşma da Çin'i örnek göstermiş ve AB'de karar alma sürecinin uzun zaman almasını eleştirmişti.[8]

Her fırsatta, “Avrupa bizi yalnız bıraktı” sözlerini kullanan Başbakan Kurz’un şu sözleri her şeyi özetler nitelikte, "Avrupa'da ciddi bir durumda dayanışmanın işlemediğini gördük."

Avusturya’da liberal solcular ve sosyal demokratlar ise, hala örtülü bir Amerikancılık içerisinde. Bu çevreler, AB’ye tepki göstermezken halen Çin’e karşı suçlayıcı ifadeler kullanıyor.

Neos isimli ne liberal parti ise, Başbakan Kurz’u, AB ile yeterince işbirliği yapmamakla suçladı.[9]

Bu çevrelerden bir istisna ise, Liberal solcu bir yayın çizgisine sahip haftalık Falter dergisinde (20.03.2020) Franz Kössler imzalı makale. AB ülkelerinin birbirlerine yardım etmemesinin eleştirildiği makalede, “Milliyetçilik ve Trumpçılık AB’yi etkisi altına aldı, birbirimize yardım etmiyoruz. Herkes sınırlarını kapatıyor” ifadelerinin kullanıldı. Yardımların komşu ülkelerden değil, 8 bin kilometre uzaktaki Çin’den gelmesine ise dikkat çekildi. Başlangıçtaki ırkçı yaklaşımların İtalya’da yerini Çin’e yönelik teşekkür mesajlarına bıraktığının altının çizildiği değerlendirme yazısında, “AB ülkeleri kendi milli devletlerini AB’ye tercih ediyor” saptaması yapıldı.[10]

MACARİSTAN BAŞBAKANI ORBAN: AB'NİN ZAYIFLIKLARI VAR

Macaristan Başbakanı Viktor Orban, AB’nin salgınla mücadelede yetersiz kaldığına ve AB’nin zayıf yanlarının bu süreçte bir kez daha ortaya çıktığına vurgu yaptı, “Biz AB üyeleriyiz. Biz güçlü bir AB istiyoruz ama AB'nin zayıflıklarının olduğunu görmemiz lazım. Bu zayıflıklar özellikle bu salgın döneminde net şekilde görüldü. Komşularımızla ve Vişegrad Grubu Ülkeleriyle (V4: Polonya, Çekya, Macaristan, Slovakya) ayrıca görüşüyoruz ama şunu görmek gerekiyor ki yardım buralardan gelmiyor. Çin'den yardım aldık ve Macaristan'ın gözlemci üyesi olduğu Türk Konseyinden Macaristan'a yardım etmelerini istedik ve aldık da. Durum şu anda bu şekilde. (…) görüyoruz ki içeriden yardım gelmiyor.”[11]

BELÇİKA VTR KANALI: KORONA KRİZİNDE AVRUPA NEREDE?

Belçika’nın Flaman Bölgesi’nin devlet televizyonunun (VRT) internet sitesinde çarpıcı bir makale yayınlandı. Avrupa Birliği uzmanı gazeteci Rob Heirbaut tarafından kaleme alınan ve “Korona krizinde Avrupa nerede?” başlığını taşıyan makalede, “Birlik, beraberlik, dayanışma” ilkelerinin koronavirüsün kurbanları olduğu şu ifadelerle kaydedildi, “AB’nin en güzel ilkeleri koronavirüsün kurbanı oldu.”[12]

YUNANİSTAN KOMÜNİST PARTİSİ: DAYANIŞMA ŞAKADAN İBARET

Yunanistan Komünist Partisi (KKE) virüsün tüm Avrupa’yı sarstığına dikkat çekti. KKE’den yapılan açıklamada, “AB, üye ülkeleri kendi kaderlerine terk etti. AB üye ülkelerinin dayanışmasının kötü şöhreti artık en kısa ömürlü bir şakadan ibaret” denildi.[13]

BULGARİSTAN BAŞBAKAN YARDIMCISI KARAKAÇANOV: AB BELİRLİ ÇEVRELERİN ÇIKARINA HİZMET EDİYOR

Bulgaristan Başkan Yardımcısı İliyana Yotova, Bulgaristan Ulusal Radyosu'na (17.03.2020) verdiği demeçte, AB’nin her ülkeyi kendi sorununa çözüm aramakla baş başa bıraktığını vurguladı. Yotova, AB’nin koronavirüs ile mücadelede toplu önlemler alınması noktasında eksik kalmakla suçladı.[14]

Bulgaristan Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Krasimir Karakaçanov ise, yardımın AB üyesi ülkelerden değil, Türkiye ve Çin’den geldiğini söyleyerek sitem etti. "Avrupa'da vatandaşların yararına çalışan tek kurumun pahalı Avrupa bürokrasisinin değil, ulus devletin kendisi olduğu ortaya çıktı” ifadelerini kullanan Karakaçanov, Avrupa bürokrasisinin ulus devletlere değil, belirli çevrelerin çıkarlarına hizmet ettiğini savundu.[15]

BOSNA HERSEK CUMHURBAŞKANI DODİK: AB’DEN SADECE VİRÜS GELİYOR

AB aday üyesi olan Bosna Hersek günlerdir AB’yi tartışıyor. Ülkede uygulanan üçlü cumhurbaşkanlığı sisteminin Sırp üyesi Milorad Dodik (16.03.2020) tepkisini, “AB’den bize yardım gelmiyor, sadece virüs geliyor” sözleriyle ortaya koydu. Dodik ayrıca, Birliğin tıbbi malzeme tedarikini öncelikle kendi amaçları için ayıracağını da belirtti.[16] Ülke basınında, “AB, Balkanları yalnız bıraktı” değerlendirmeleri yapıldı.

SIRBİSTAN CUMHURBAŞKANI: AVRUPA DAYANIŞMASI DİYE BİR ŞEY YOKMUŞ

Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, Avrupa Birliği’nden destek beklerken, AB’nin üye olmayan ülkelere tıbbi malzeme ihracatını sınırlandırma kararı ile karşı karşıya kaldı. Birliğe aday üye statüsüne sahip olan ülkede hemen her kesim AB’ye tepkiliydi. Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, “Şimdi anlıyoruz ki, büyük uluslararası dayanışma aslında yokmuş. Avrupa dayanışması diye bir şey yokmuş, o yalnızca kâğıt üstünde bir masalmış. Bu zor süreçte bize tek yardımcı olabilecek Çin Halk Cumhuriyeti” dedi.[17] Sırbistan’da Çin’in yardımın ardından başkent Belgrad'ın dört bir yanına, üzerinde Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in fotoğrafının ve “Teşekkürler Çin, Teşekkürler kardeşlerimiz!” yazısının olduğu pankartlar ve afişler asıldı.

AB’DEN İTALYA’YA ÖZÜR VE YETERSİZLİK İTİRAFI

AB Komisyonu’nun Avrupa’nın krizle mücadelesini koordine için yeterli çaba göstermemesine yönelik eleştirileri son ana kadar reddeden AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen gardını düşürdü ve İtalya’dan özür diledi. İtalya’nın Başbakanı Giuseppe Conte, ise, ‘dayanışma özeleştirisine’ tatmin olmadıklarını ortaya koyan sözlerle yanıt verdi.

Von der Leyen’nin özrü ve açıklamaları, AB’nin uzun süren bir sessizliğin ardından tepkileri dindirme arayışına girdiğini ortaya koydu. Leyen, Avrupa Komisyonu'nun, üye ülkelere kendi programlarını güçlendirmeleri için talep edecekleri krediyi sağlayacağını ilan etti.[18]

Yardım talebinde bulunan bazı Balkan ülkelerinin fon talepleri geç de olsa kabul edildi. Ayrıca, AB'nin koruyucu kişisel ekipmanların ortak biçimde satın alınması girişimine Batı Balkan ülkelerinin de dahil edildiği kaydedildi.[19]

Leyen’in açıklaması AB’ye yönelik eleştirileri ne ölçüde dindirecek izleyip göreceğiz. AB liderleri koronavirüse karşı ortak önlemler konusunda 26 Mart'ta telekonferans ile zirve düzenlemiş, zirve fiyaskoyla sonuçlanmıştı. Liderler bu kez 7 Nisan’da yine telekonferans zirvesinde buluşacak. Leyen’nin açıklamaları telekonferans zirvesinden, Avrupa’daki ekonomik yangını söndürmese de en azından su dökecek bir kararın çıkması yönünde iyimser bir beklentiyi doğurdu.

AB’Yİ BOL “EXIT”Lİ GÜNLER BEKLİYOR

Avrupa Birliği Antlaşması’nda tam 20 kez yer alan bir kelime;

Dayanışma! Hatta antlaşmada, bu isimde bir de başlık var: “Dayanışma Hükmü”. Bu başlık altında (222. Madde 1. fıkra), “Bir üye devletin terör saldırısına uğraması veya doğal ya da insan kaynaklı bir felakete maruz kalması halinde, Birlik ve üye devletler, dayanışma ruhu içinde birlikte hareket ederler. Birlik, üye devletler tarafından sağlanan askeri kaynaklar da dahil, elindeki tüm imkanları aşağıdaki amaçlar için seferber eder” denilmiş. Ve madde altında bu işleyişin, “Konsey bünyesinde kendi aralarında bir koordinasyon ile sağlanacağı da belirtilmiş.[20]

Dayanışma. Birlik üyesi ülkelerin isyanı da hep buraya çıkıyor, “AB’de dayanışma diye bir şey yokmuş.” Bunu ise istisnasız en çok, “AB bizi kaderimize terk etti, yalnız bıraktı” cümlesi izledi.

Açıklamalarda dikkat çeken bir başka husus ise, (İtalya ve Fransa yöneticileri sıkça ifade ediyor) AB yanlısı iktidarların AB’ye yönelttikleri, “Beklenen yardım gelmezse, milliyetçi partiler yükselir” uyarısı. Haksız da sayılmazlar, göstergeler ve dahası kamuoyu araştırmaları Avrupa’da ulusal devletler ve ulusal sınırların korunması düşüncesinin güç kazandığı yönünde.

Bir Hint Atasözü şöyle diyor, “Kardeşinin salını karşıya geçirmeye yardım et, göreceksin ki, sen de karşıdasın.” Koronavirüs, AB’nin geçmesi gereken nehrin adeta adı. Şu ana kadar dayanışma ve yardımlaşma gösterilmiş ve nehir hiçbir Avrupa ülkesi tarafından geçilmiş değil. Diyelim ki, AB üyesi bir ülke salgını durdurmayı başardı, sınırlar yeniden açılacak mı, uçaklar yeniden kalkacak mı? Bu sorunun yanıtı, elbette ki kocaman bir “hayır”. Öyleyse, sorun sadece AB’de değil, tüm dünyada insanlığın hep birlikte çözmesi gereken bir sorun.

Pek çok ülkede, krizin sağlık boyutu yerini yavaş yavaş krizin ekonomik ve siyasi boyutu tartışmalarına bırakıyor. Öte yandan, devletlerin maske korsanlığı faaliyetleri sürüyor, her gün “şu devlet bu devletin şu kadar maskesine el koydu” haberlerini geliyor. Avrupa’da hemen hemen her ülkenin kendi canının derdine düştüğü bu koşullarda, nehrin hiç de kolay geçilemeyeceği ortada. Sözün özü; meseleye AB özelinde odaklanırsak, AB’yi ve AB ülkelerini hararetli tartışmalar ve bol “exit”li günler bekliyor.

YENER GÜNEŞ/ VİYANA

Makaleyi PDF'de okumak için tıklayınız...

Makalenin Almancasını okumak için tıklayınız...

DİPNOTLAR:

[1]https://www.aa.com.tr/tr/dunya/italyadan-kovid-19a-karsi-ekonomik-dayanisma-gostermeyen-abye-tepki/1784701

[2]https://tr.euronews.com/2020/03/27/italya-disisleri-bakan-di-maio-avrupa-birligi-ulkeleri-koronavirus-icin-ortak-asi-uretmeli?

[3]https://www.aa.com.tr/tr/dunya/ispanyadan-kovid-19-ile-ortak-mucadelede-abye-elestiri/1782128

[4]https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-52118383

[5]https://www.amerikaninsesi.com/a/abnin-guvenilirligini-viruse-karsi-ucadelesi-bel%C4%B1rleyecek/5350856.html

[6]https://engnews24h.com/le-pen-the-european-union-the-first-coronavirus-death/

[7]https://www.aa.com.tr/tr/dunya/avusturya-basbakani-kurz-dan-ab-ye-agir-elestiri-/1476651

[8]https://tr.sputniknews.com/avrupa/202002141041408311-avusturya-basbakani-kurz-cini-ornek-gosterdi-10-gunde-hastane-insa-edebiliyorlar-avrupada-yillar/

[9]https://orf.at/stories/3159821

[10]https://www.falter.at/zeitung/20200318/die-fehlende-solidaritaet-der-eu-mit-italien/_5c23f95404

[11]https://www.timeturk.com/macaristan-dan-ab-ye-tepki-turkiye-ye-tesekkur/haber-1410578

[12]https://www.vrt.be/vrtnws/nl/2020/03/25/corona-waar-blijft-europa/

[13]https://www.tiken.net/ab-ulkeleri-arasinda-dayanisma-sakadan-ibaret

[14]https://www.bnr.bg/de/post/101241513/bulgariens-vizeprasidentin-kritisiert-die-reaktion-der-eu-auf-covid-19

[15]https://www.sabah.com.tr/dunya/2020/03/21/bulgaristan-son-dakika-coronavirus-aciklamasi-abden-destek-gelmedi

[16]https://direktno.hr/eu-i-svijet/dodik-kritizirao-europsku-uniju-od-eu-nam-nema-pomoci-s-te-strane-dolaze-samo-virusi-186198/

[17]https://www.ulusal.com.tr/dunya/avrupa-birligi-ni-sert-sozlerle-elestirdi-h254796.html

[18]https://tr.euronews.com/2020/04/02/ab-baskan-italyanlardan-ozur-diledi-uye-ulkelere-100-milyar-euroluk-uygun-faizli-kredi-one

[19]https://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/abden-bati-balkanlara-kovid-19-yardimi-41481909

[20]https://www.ab.gov.tr/files/pub/antlasmalar.pdf

koronavirüs İspanya avrupa birliği ab italya yener güneş