Kılıçdaroğlu'nun Atatürk'ü benimsemediği anlaşılmıştır

"Bizi hala 1930’ların CHP’si gibi görmeyin. Dünya değişiyor, biz de değişiyoruz. Yeni şeyler söylüyoruz. Demokrasi ve özgürlüğü savunuyoruz.” CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Diyarbakır'da yaptığı bu açıklama CHP'li eski bakanı çileden çıkardı. Kılıçdaroğlu'nun Mustafa Kemal Atatürk'ü de hedef alan sözlerinin kendisini çok üzdüğünü belirten Eski Devlet Bakanı Av. Tayfun İçli tepkisi yazıya döktü. İşte "bu sözlere tepkisiz kalamazdım" diyen İçli'nin o yazısı:

Kılıçdaroğlu'nun Atatürk'ü benimsemediği anlaşılmıştır

"BİZİ HALA 1930’LARIN CHP’Sİ GİBİ GÖRMEYİN."

"CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu; ‘Açılım Süreci’ ile ilgili değerlendirmelerin yapıldığı ‘Toplumsal Araştırmalar Merkezi'nin düzenlediği "TİGRİS Diyalogları" toplantısında CHP’nin programı ile bağdaşmayan açıklamalarda bulunduğu gibi "Bizi hala 1930’ların CHP’si gibi görmeyin. Dünya değişiyor, biz de değişiyoruz. Yeni şeyler söylüyoruz. Demokrasi ve özgürlüğü savunuyoruz.” Şeklindeki sözleri ile CHP’nin devrimci, ilerici, özgürlükçü geçmişini reddettiği gibi cumhuriyetimizin ve CHP’nin kurucusu büyük önder Mustafa Kemal Atatürk hakkında talihsiz açıklamalarda bulunmuştur.

GENEL BAŞKANLIK MAKAMINI İŞGAL EDEN BİR KİŞİ...

Bu sözler büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün partisinde üye olan hele hele genel başkanlık makamını işgal eden bir kişiye hiç yakışmayacak sözlerdir.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun inkar ettiği, inkarla da kalmayıp izlerini yok etmek istediği 1930’ların CHP’si, her türlü ekonomik ve siyasi olumsuzluklara karşı devrimleri peşi sıra yaşama geçirmiştir.

Bu yıllarda dünya 1928 yılında başlayan ekonomik krizle boğuşmaktadır. İtalya’da Mussolini faşizmi, Almanya’da 1933’den itibaren Adolf Hitler’in Nasyonal Sosyalizmi, 1939’dan itibaren İspanya’da Francisco Franco’nun flanjizmi, 1933’den itibaren Portekiz’de Slazar diktatörlüğü hüküm sürmektedir.

Atatürk’ün önderliğindeki genç Türkiye Cumhuriyeti ise bir taraftan emperyalistlerin kışkırttığı Şeyh Sait, Dersim, Menemen olayı gibi bölücü ve irticai iç ayaklanmalarla uğraşırken bir taraftanda ekonomik ve siyasi devrimleri yaşama geçirmektedir.

Başta Atatürk olmak üzere 1930’lu yılların devrimcileri “Demokrasi ve özgürlüğü savunuyoruz.” gibi sadece sözde kalan söylemlerle hareket etmemişler; o günlerin ağır koşullarında imkansız gibi gözüken yasalarla demokrasi ve özgürlüğü inşaa etmek için çaba göstermişlerdir.

ATATÜRK’ÜN GENEL BAŞKANLIĞINDAKİ CHP

Kemal Kılıçdaroğlu’nun sadakat yemini ettiği Anayasanın 174’üncü maddesinde yazılı olan devrim yasaları işte bu çabalar sonucu yaşama geçirilmiş yasalardan sadece bir kaçıdır.

Demokrasi ve özgürlük için mücadele eden Atatürk’ün genel başkanlığındaki CHP, bu yasalarla da yetinmemiştir. Fransa, İtalya, Romanya, Yugoslaavya, İsviçre ve Çin başta olmak üzere bir çok ülkede kadının seçme ve seçilme hakkı bulunmazken Türk kadınına seçme ve seçilme hakkını veren iki ayrı devrim yasasını yaşama geçirmişlerdir.

Eğitim, sağlık, hukuk alanındaki devrim yasaları hep bu döneme aittir.

Hatay, 1930’lu yıllarda demokrasiye ve özgürlüğe kavuşmuş ve ana vatanla birleşmiştir.

Türkiye Cumhuriyetinin 1930’lu yıllardaki demokrasi ve özgürlükle ilgili kazanımları saymakla bitmez. Bununla ilgili bilgi ve belgeler devlet arşivinde bulunmakla birlikte; CHP’nin Söğütözü'ndeki Genel Merkez binası arşivinde de bulunmaktadır.

KILIÇDAROĞLU'NUN ATATÜRK'Ü BENİMSEMEDİĞİ

Kemal Kılıçdaroğlu’nun daha önceki ‘Dersim İsyanı’ ile ilgili sarf ettiği sözlerin bir gaflet ve dalalet ürünü olmadığı, Atatürk’lü 1930’lu yılların dolayısıyla Atatürk devrimlerinin Kılıçdaroğlu tarafından da benimsenmediği Diyarbakır’da sarf edilen sözlerle de artık iyice açıklığa kavuşmuştur.

Son dönemlerde Atatürk karşıtlarına prim ve güç verilmesinin, tutarsız ve ilkesiz siyaset izlenmesinin nedenleri artık bellidir. Cumhurbaşkanlığı makamına Atatürk’ün katli için fetva veren son şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi ile birlikte Kahireye gittiği iddia edilen Yozgatlı müderris İhsan Efendinin oğlunun aday gösterilmesi de Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu anlayışının ürünüdür.

CHP GENEL BAŞKANLIĞINDAN DERHAL İSTİFA ETMELİ

Ama artık yeter!

CHP’nin Genel Başkanının ayrılıkçı akım yanlıları ile irtica yanlılarına hoş görünmek gibi bir görevi bulunmamaktadır.

CHP’nin, ülkenin daha fazla zarar görmemesi için Kılıçdaroğlu’nun Türk halkından derhal özür dilemesi ve CHP Genel Başkanlığından istifa etmesi zorunludur."

Av. H.Tayfun İÇLİ

Devlet Eski Bakanı

21 ve 23 Dönem Milletvekili

Editörün Notu:

Arabaşlıklar tarafımızdan konulmuştur.

chp atatürk kılıçdaroğlu İspanya Hitler italya