Emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin: Harekat için durum müsait, ABD önleyemez!

Türkiye'nin ABD'ye Suriye'nin kuzeyinde mutabakat için tanıdığı süre sona erdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan bugün yaptığı değerlendirmede, “Artık Türkiye'nin sabrının kalmadığını, gerekli talimatların verildiğini ve bugün ya da yarın harekatın başlayabileceğini” bildirdi. Sınır hattındaki hazırlıklarda sona geldi.

Emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, Türkiye'nin Fırat'ın doğusuna yönelik olası harekatına ilişkin son gelişmeleri Aydınlık.com.tr'ye değerlendirdi. Harekat aşamasında Suriye ile temasın önemine dikkat çeken Korgeneral Pekin, şunları söyledi:

TÜRKİYE İSTERSE YAPAR!

“Türkiye harekata hazır. Amerika ile bu işin olmayacağını anladılar. Çünkü Amerika'nın da Türkiye'nin de niyeti başka.

Amerika'nın niyeti; büyük ihtimalle Fırat'ın doğusunda bir Kürt yerleşim merkezi ya da bir federal devlet kurmak. Bunu koruyacak silahlı bir güç oluşturmak istiyorlar. Şimdiye kadar yürüttüğü faaliyetler de bunu gösteriyor.

Türkiye'nin niyeti ise; yani 'Güvenli Bölge'den kastı, kurulacak olan siyasal yapıyı ve terör örgütünü dağıtmak, Güvenli Bölge'yi kontrol etmek suretiyle bölgeye mültecileri yerleştimek. Amerika'nın farklı Türkiye'nin farklı söylediği bu iki görüş bağdaşmıyor. Dolasıyla Amerika ve Türkiye'nin bu işi beraber yapması zor gözüküyor.

Türkiye eğer Amerika ile Güvenli Bölge konusunda anlaşamazsa, o bölgeye girerek siyasal yapıyı ve bunun için oluşturulan gücü dağıtmak niyetinde. Türkiye bunu yapabilir mi? Yapabilir tabii ki. Fırat'ın doğusuna girdiği zaman da her yere aynı şekilde girmeyecek. Belli yerlere üs bölgeleri kurması gerekiyor. Eğer üs bölgesi varsa da bunları kontrol etmesi gerekiyor. Daha küçük güçlerle de girilebilir. Bu güçlerle girdiği zaman dünyanın tepkisi daha az olabilir. Daha büyük güçlerle girildiğinde tepki daha fazla olacaktır. Peki girdiği zaman ne olur? Amerikan askerleri ile çatışıbilirler mi? Amerikan askerleriyle çatışma olacağını sanmıyorum. İkimiz de müttefikiz.”

'DURUM HAREKATA MÜSAİT'

* Suriye'nin kuzeyine yönelik hava harekatına başlandığında ABD tarafından bir dirençle karşılaşır mıyız?

“Sanmıyorum karşılaşacağımızı. ABD hava harekatıyla ilgili olarak hava sahasını kapatırsa sorun olabilir ama dirençle karşılaşacağımızı sanmıyorum. Çünkü o zaman çok daha kötüye gidebilir. ABD-Türkiye ilişkileri bozulur ve sorun çıkar. Ayrıca durum şu an için harekata müsait. Neden, çünkü Amerika İran ile meşgul. İran'a kafayı takmış vaziyette. İkincisi Amerika'nın kendi içerisinde sorunları var. Örneğin, Trump'ın azil süreci var. Dolayısıyla böyle bir ortamda Türkiye Fırat'ın doğusuna girebilir. Amerikan askerinin o bölgede kalacağını, kalabileceğini değerlendiriyorum ama karşılıklı bir çatışma olacağını değerlendirmiyorum.

Bir de, YPG'den direnç gelebilir. Asıl sorun, bölge tespit edildikten sonra TSK'ya yönelik gerilla harekatı olabilir. Bu durum hem o bölgede olur hem de Türkiye'ye taşınır. Çeşitli yerlerde PKK'nın faaliyetleri de artabilir. Onun için girdikten sonra asıl sorun başlar diye düşünüyorum.”

'SURİYE İLE İŞBİRLİĞİ ÖNEMLİ'

* Peki bu noktada Suriye ile işbirliği olur mu?

“Olması gereken, yapılması gereken Suriye'yle iş birliğidir. Bu, operasyonu meşru hale getirilebilir. Büyük ihtimalle o bölgeye gireceğimiz zaman Suriye'nin o bölgede güçleri de bölgede olacaktır. Onlar da güneyden PYD işgalindeki bölgeye girebilir. Suriye ile iş birliği şart diye değerlendiriyorum. Fakat gördüğüm kadarıyla Türkiye'nin niyeti daha farklı.

Ankara, Güvenli Bölge'ye bir milyon civarında sığınmacıyı getirmek istiyor. Amerikalılarda ise şöyle bir oyun kurgusu var: Fırat'ın doğusunu, Irak'ın kuzeyini, PKK dahil, belki bunun içine Doğu Akdeniz'i de koyabiliriz... Bunların hepsini getirip ortaya bir anlaşma çıkarmak. Nedir bu anlaşma? Şöyle olabilir: Mesela Türkiye, Rusya ile anlaşıp gözetleme noktalarını biraz daha kuzeye çeker, 20 kilometrelik bir tampon bölge oluşturur. Amerikalılar, belki Münbiç'i de Türkiye'ye bırakabilirler. Fırat'ın doğusunda 20 kilometrelik bir derinlik olabilir ve Fırat'ın doğusunu kontrol edebilir. Böylelikle mültecileri getirebilir, üs bölgelerini kurar ama güneye çekilen, Amerika'nın silahlandırdığı YPG'ye ve kurulacak olan o federal devlete sesini çıkarmaz. Buna karşılık Amerika bir de Türkiye'nin Irak'ın kuzeyindeki hareketa karışmaz zaten. Böylece bir süreç ortaya çıkar diye düşünüyorum. Bu aynı zamanda Türkiye'de PKK ile yeni bir sürecin başlamasına yol açabilir. Bu duruma PKK'nın bölgeden çekilmesi de dahil. Adının değiştirilmesi ya da tamamen yeni bir süreç başlatılabilir. Sanki böyle bir oyun planı var gibi duruyor Amerikalıların. Bizimkiler ona ne kadar yakın tabi, bilmiyorum...”

Burak Demirbaş/ Aydınlık