AB Zirvesi'nin ardından tartışmalar devam ediyor: Dışişleri Bakanlığından açıklama geldi

Avrupa Birliği, Türkiye'ye, sığınmacılar için 3 milyar avro ek kaynak aktaracak.

Brüksel’deki Avrupa Birliği Liderler zirvesinin ilk gününde gündem Türkiye’ydi. Zirvede, Doğu Akdeniz, Kıbrıs, Gümrük Birliği ve göç mutabakatı konuları ele alındı.

Avrupa Birliği Komisyonu, Türkiye ile göç mutabakatının uzatılmasına dair 3 milyar avro ek fonu içeren raporu kabul etti. Haberi Almanya Başbakanı Angela Merkel duyurdu.

Zirve bildirisinde ise, Kıbrıs ve Doğu Akdeniz vurguları öne çıktı. Avrupalı liderler, Kıbrıs'ta "iki bölgeli federasyon" ısrarını bir kez daha yineledi. Bildiride, Doğu Akdeniz’de Türkiye ile iş birliğinin, Avrupa Birliği’nin stratejik çıkarına olduğu belirtildi.

Avrupa Birliği bildirisinde ayrıca, HDP hakkındaki kapatma davası ve Türkiye’nin çekildiği İstanbul Sözleşmesi işaret edilerek, Türkiye'de hukukun üstünlüğü ve temel haklarla ilgili gelişmelerin endişe kaynağı olduğu savunuldu.

Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Birliği Zirvesi'nde alınan kararlara tepki gösterdi. Bakanlığın açıklamasında, kararların, beklenilen ve gereken adımları içermekten çok uzak olduğu vurgulandı.

Bakanlık açıklamasında şu ifadeleri yer verdi:

- AB’nin, Gümrük Birliği’nin güncellenmesi dahil olumlu gündemi hayata geçirmeye yönelik somut kararlar almayı ertelemesi, bir oyalama taktiği, irade eksikliği ve bir iki üye ülkenin AB üyeliklerini kötüye kullanması olarak görülmektedir. Metinde adaylık statümüze atıfta bulunulmasından kaçınılması da bu görüşümüzü teyit eder niteliktedir.

Dışişleri Bakanlığı, 3 milyar avroluk desteğin ise Türkiye’ye değil Suriyeli sığınmacılara yönelik olduğunun altını çizdi:

Esasen AB’nin kendi huzur ve güvenliğinin teminatı için atılacak bir adımdır. Göç iş birliğinin sadece mali boyuta indirgenmesi, büyük bir yanılgıdır.

Zirve kararlarının Kıbrıs’a ilişkin bölümlerinin ise Rum-Yunan ikilisinin görüşlerinin tekrarı olduğu belirtildi.

Konu ile ilgili Dışişleri Bakanlığı, ''AB bir kez daha Kıbrıs Türklerini yok saymış ve eşit haklarını görmezden gelmiştir. Bu tutumla, Kıbrıs meselesine yapıcı bir katkıda bulunulması mümkün değildir'' açıklamasını yaptı.