ABD artık kuş bile avlayamaz

ABD artık kuş bile avlayamaz

Rusya sahaya indi. Artık Suriye’de dengeler fiilen değişti.

Rusya kararlı bir adım attı. Putin’in Duma’dan asker gönderme yetkisi almasının ardından Rus jetleri Suriye’de bombardımana başladı. Rusya sadece IŞİD’i değil bölgede Batı finansmanıyla faaliyet yürüten ÖSO, El Nusra ve Fetih Ordusu gibi terör gruplarını da bombaladı.

Moskova yönetimiz zaten bunu gizlemiyor. Zira Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov’un “Hedefler Suriye ordusuyla birlikte belirlendi. Ve üzerinde mutabık kalınan hedeflerin vuruldu” açıklaması da harekatın tüm terör örgütlerini kapsadığını ortaya koyuyor.

Atılan en önemli adım da Rusya, İran, Suriye ve Irak tarafından oluşturulan “ortak bilgi merkezi”. Bu, bölgesel işbirliği için şu ana kadar atılmış en somut adım.

Gelelim ABD cephesine.

Yer: New York..

ABD Başkanı Barack Obama Birleşmiş Milletler Zirvesi’nde konuşuyır. Bütün dikkatler üzerinde.

Obama kürsüye çıkıyor ve o tarihi açıklamayı yapıyor: Suriye’de Rusya ve İran ile çalışmaya hazırız.

Obama Suriye’de Esad’lı geçişi kabul edeceğinin de ilk sinyallerini veriyor.

Bu açıklama aslında mağlubiyetin de ifadesi. Suriye konusunda oyun dışında kalmak istemeyen ABD Rusya ve İran mesaj veriyor.

Rusya Birleşmiş Milletler zirvesinin hemen sonrasında bombardımana başladı. Hama, Humus, Lazkiye, Rakka… Yani sadece IŞİD yok. Hedef tüm terör örgütleri.

ABD artık Suriye’de istediği gibi at koşturamaz. Bırakın Suriye’yi parçalamayı ve Esad’ı göndermeyi bölgede sapanla kuş bile avlayamaz.

Peki ya Türkiye?

AKP hükümeti hem “Koridor kurmak istiyor. PKK’yı destekliyor” diye ABD’ye karşı çıkıyor hem de “Esad’ı destekliyor. ÖSO’yu vuruyor” diye Rusya’dan dert yanıyor.

Koridoru önlemenin yolu Suriye’nin ve bölgenin bütünlüğünü savunmaktan geçer.

Adres belli. Rusya, Suriye, İran ve Irak’la bölgesel işbirliğinin somut ilk adımı attı.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin PKK’ya ağır darbe indirdiği bir dönemde Türkiye’nin de o birliğe dahil olması ABD’nin bölgeden tamamen temizlenmesi anlamına gelir.

Tabi tüm bunlar 1 Kasım’da kurulacak olan milli bir hükümetle mümkün.

Oğuz Polatbilek

ulusalkanal.com.tr