Dinle Türkiye, çalınan senin geleceğindir!
Bu yağma hikayesini, geleceği yasal olarak çalınan çocuklarınıza da anlatın.
Her şey dört meclis üyesinin isyan dolu istifasıyla başladı
Yıl 2001. Antalya Beldibi’nde, belediyenin 'Kıyı Kenar Kanunu'na uymadığını ve bölgenin yağmacılara peşkeş çekildiğini iddia eden dört meclis üyesi, belediye başkanının Beldibi’nin yeşil alanını talan ettiğini açıkladılar. Ahmet Arslan, Timuçin Hançolak, Süleyman Talih ve Celal Aslan adındaki meclis üyeleri, belediyede İmar Komisyonu'nun kurulmasına rağmen, komisyonun başkanının bir türlü belirlenmediğini belirterek, Beldibi’nde yapılan usulsüz yapıları Kemer Kaymakamlığı'na şikayet ettiklerini ve buna rağmen bir sonuç alamadıklarını da eklediler...
Kazakistan'a verilen arazide yükselen inşaat kimin
Aynı günlerde, Kazakistan Cumhurbaşkanlığı’na Konukevi yapılması amacıyla Orman Bakanlığı tarafından Dışişleri Bakanlığı’na tahsis edilen 50 bin metrekarelik arazide yükselen otel inşaatı Beldibi sakinlerinin dikkatini çekmeye başladı. Türkiye söz konusu araziyi 1993 yılında Kazakistan Cumhurbaşkanlığı'na tahsis etmiş, 1996 yılında ise Meclis tarafından onaylanmıştı. Anlaşmaya göre Kazakistan bu araziyi 49 yıl sonra üzerindeki yapılarla birlikte Türkiye'ye iade edecekti.
Nazarbayev'in gizemli komşusu kimdi?
Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev'in villasının bulunduğu alana inşa edilen beş katlı otelin kime ait olduğu Beldibi'nde merak konusuydu. Çünkü inşaat alanında ne bir tabela vardır ne de bir işaret. Beldibi’nin denizle karayolu arasına yapılan büyük inşaatların uyandırdığı merakla o günlerin en çok konuşulan konusu, bu inşaatların kime peşkeş çekildiğiydi...
Sorunun yanıtını Sayıştay veriyor
2001 yılında Beldibi köylülerinin yetkililere sorduğu sorunun cevabı, beş yıl sonra 2006 yılında Sayıştay'ın hazırladığı raporda ortaya çıktı. TBMM'nin talebi üzerine Sayıştay tarafından hazırlanan 'Devlet Malları Raporu'ndaki ayrıntılar dehşet vericiydi. Rapora göre, Beldibi’nde Kazakistan Cumhurbaşkanlığı’na devredilmek üzere Dışişleri Bakanlığına tahsis edilen 50 bin metrekare orman arazisine, Fettah Tamince’nin sahibi olduğu Rixos oteller zincirinin bir halkasının daha eklendiği belirtilerek,"arazinin hiçbir bedel alınmadan devredildiği" de vurgulanır.
Sayıştay: 'Kazakistan'a verilen araziye Rixos Otel yapmış'
Kazakistan ile Türkiye arasında yapılan ikili anlaşmalar çerçevesinde hazırlanan sözleşmeye göre, söz konusu arazide Kazakistan Cumhurbaşkanlığı’nın Devlet Konuk Evi yapılacak, bir kısmı da Kazakistan Cumhuriyeti eğitim ve dinlenme tesisi olarak kullanılacaktı. Ancak bir süre sonra bu arazide, AKP'ye ve Başbakan Erdoğan'a yakınlığıyla tanınan turizmci işadmaı Fettah Tamince'nin sahibi olduğu Rixos Oteller zincirine bir yenisi daha eklenir. Arazinin geri kalanına da Kazakistan Cumhurbaşkanlığı personeli için bir kaç bina yapılır. Bu skandal Sayıştay raporuna şöyle geçer: "arazide tahsis amacına aykırı olarak beş yıldızlı otel yapılmıştır. Yapılan otel, Rixos Beldibi Oteli adıyla faaliyet göstermektedir."
Bedelsiz tahsis edilen arazideki otel 9 yıldır çalışıyor
Herhangi bir ülkede olsa iktidarları sallayacak, yeri yerinden oynatacak böylesi bir skandal kısa sürede unutuldu gitti. Tamince'nin 49 yıllığına bedelsiz ele geçirdiği 806 parsel nolu arazide inşa ettiği ve 2005 yılında hizmete açtığı otel ise "dünyanın en lüks otellerinden biri" olarak lanse edilerek 9 yıldır hizmet veriyor.
Başbakan Erdoğan Tamince için kanun önerisi veriyor
Ancak skandal bununla da bitmez. Zira üzerine usulsüz ve amaç dışı olarak otel inşa edilen araziyle ilgili 2001 yılından bu yana biriken borçlar meclisin gündemine gelir. Başbakan Erdoğan'ın imzasıyla 21 Eylül 2012 tarihinde Meclise gönderilen kanun tasarısı, Kazakistan'la Türkiye arasındaki 1993 yılında imzalanan protokolün iptal edilerek yenilenmesini içerir: (http://www2.tbmm.gov.tr/d24/1/1-0688.pdf)
Biriken vergi borcu silinecek, Türkiye'ye arazi verilecek
Tasarının gerekçesi ise bir hayli ilginçtir. Söz konusu protokol uyarınca 49 yıllığına bedelsiz olarak Kazaklara verilen arazinin 44 bin 954 metrekarelik kısmı üzerinde "amaç dışında otel yapıldığı" belirtilen kanun tasarısında, "otel inşa edilen alana ilişkin olarak cari mevzuatımız uyarınca 2001 yılından günümüzekadar biriken bedel borçları bulunmaktadır. Konu hakkında Kazak tarafıyla, borcun silinmesine karşılık, Kazakistan'da ülkemize arsa tahsis edilmesi hususunda mutabık kalınmış olup, bu amaçla 13 Aralık 1993 tarihli Protokolün tadil edilmesine ilişkin Protokol hazırlanmıştır. Hazırlanan Protokol uyarınca, borçların silinmesi karşılığında Kazak tarafı ülkemize Almatı ve Aktau'da arsa tahsis etmeyi kabul etmiştir" ifadelerine yer verilir.
Otelin üçüncü kişilere devrinin önü açılıyor
Şubat 2013'te Meclis'te görüşülen tasarıyla ilgili Dışişleri Komisyonu'nca 4 Şubat 2013 tarihli raporda, (http://www.tbmm.gov.tr/sirasayi/donem24/yil01/ss413.pdf) otelin inşa edildiği diplomatik araziyle ilgili vergi ve diğer mali yükümlülüklerden kaynaklı toplam 9.483.000 Türk Lirası borç biriktiğine dikkat çekilerek, "Görüşülmekte olan Protokolün 2'nci maddesinde yer alan ve turizm amaçlı kullanım için ayrılan 44.954 metrekarelik kısmın Kazak tarafınca üçüncü kişilere tahsis edilebileceğine ilişkin hükmün, otelin inşa edilmiş olmasının dikkate alınarak ve sorunun çözümlenmesini teminen Protokolde yeraldığı ve böylece geçmişe dönük olarak üçüncü kişilere devir sorununun da hukuken çözümlenmesinin amaçlandığı, Kazakistan tarafında Protokolün onay işlemlerinin tamamlandığı ifade edilmiştir" denilir.
Arazi sonsuza kadar Kazakistan'a veriliyor
Özetle kanun tasarısı Tamince'nin oteline birikmiş borçlarıyla birlikte af getirirken, bu borçlara karşılık Kazakistan'da Türkiye'ye arazi verilmesini içerir. Kanun tasarısına karşı görüş bildiren Dışişleri Komisyonu'nun, Aytuğ Atıcı, Oktay Ekşi ve Mehmet Ali Ediboğlu'ndan oluşan üç üyesi, AKP hükümetinin bu olayın üstüne gidip sorumluları bulmak ve gerekeni yapmak yerine mevcut durumu örtbas etmek ve yasal kılıf hazırlamak üzere Kazakistan'la yeni bir protokol imzalayarak bu protokolun yasa tasarısı olarak Başbakan imzasıyla TBMM'ye gönderildiğini belirterek, "Yapılan yeni protokol ile:
1: Kazakistan'a tahsis edilen alan 44 bin 370 m2 den 67 bin 250 m2 ye çıkarılmaktadır. 2: Kazak tarafının üzerine otel yapılan araziyi turizm amaçlı olarak işletilmek üzere üçüncü kişilere tahsis edebileceği hükme bağlanmıştır. 3: Üzerine otel inşa edilen arazinin 31 Aralık 2010 tarihine kadar bedelsiz kullanımı hükme bağlanmıştır. 4: 49 yıl sonra geri alınması gereken taşınmazın tahsisi aynı süreler için yenilenecektir. Yani arazi sonsuza kadar Kazakistan'a verilmiş olmaktadır.
AKP meclisi ahlaksız bir tahsise alet ediyor
Bu Kanun Tasarısı AKP Hükümetinin zihniyetini açıkça ortaya koymaktadır. Ülkemizin en güzel varlıklarından biri daha etik olmayan bir şekilde ve Yüce Meclis'in alet edilmesiyle yasal kılıf hazırlanarak birilerine tahsis edilmektedir. Bu durum inanması zor, devlet geleneğimize yakışmayan ve onur zedeleyici olup asla kabul edilemez! Türkiye Cumhuriyeti’nin çıkarlarına zarar veren ve birilerine haksız çıkar sağlayan bu tasarıya şiddetle karşı olduğumuzu bildiririz"
ifadelerini rapora kaydederler.
'Tasarı devletin menfaatini korumuyor,muhalifim '
Kanun tasarısına muhalefet şerhi koyan Tunca Toskay ise, arazinin tahsis amacına aykırı kullanılmasının meşrulaştırıldığını belirterek, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin
menfaatlerini korumaması sebebiyle muhalifim" görüşünü bildirir.
Ve tasarı kanunlaşarak yürürlüğe girer
Bu tartışmalara rağmen skandalları örtbas etmek üzere hazırlanan ve oldukça uzun bir başlığa sahip olan kanun tasarısı, 22 Mart 2013 tarihinde Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Böylece AKP'nin yandaş sermaye yaratma konusundaki uygulamalarına çarpıcı bir örnek olan Beldibi'ndeki arazi skandalı yasal olarak örtbas edilmiş oldu...
Beldibi'nin hayaleti Phalesis'te dolaşırken
Ancak Türkiye'nin her gün değişen gündeminin arasında unutulup giden bu akıl almaz yağma öyküsü, Beldibi'ne komşu olan Phaselis'te yine Tamince'nin girişimi olan bir başka otel projesiyle bir kez daha anımsandı. Phaselis'te milli park ve sit alanını kapsayan otel projesi yargıya taşındı. Hukukçular, projenin tahsisinden ÇED kararına kadar pek çok aşamasının ulullere aykırı olduğunu belirtiyor. Bölge halkında önemli bir duyarlılık da oluşmuş durumda.
Tamince ineğin büyüğünü ahırda mı saklıyor?
Phaselis'teki otel girişimine yönelik gelişmeleri yakından izleyen Antaya Diş Hekimleri Odası Çevre Komisyonu Başkanı Erdal Elginöz, bu konuyla ilgili kaleme aldığı yazıda, projenin uygulanması durumunda antik kentin güney limanıyla otel için tahsis edilen arazi arasındaki alanın imar planında yapılan değişiklikle statüsünün değiştirildiğini ve koruma alanı dışına çıkartıldığına dikkat çekiyor. Elginöze göre anılan arazi Tamince'nin Phaselis
Rüyası olan otelle denizin bağlantısını sağlamak için ayrılmış. Antalya'daki turistik tesislerin kapasite arttırımı yoluyla geniş alanlara yayılmasının sık karşılaşılan bir uygulama olduğuna değinen Elginöz, Tamince tarafından kamuoyundaki tepkileri yumuşatmaya yönelik yapılan "çevreye duyarlıyız" açıklamasını anımsatarak, "Tamince’nin, ineğin büyüğünü ahırda sakladığını' söylemek yanlış olmayacaktır" diyor:
(http://www.likyapostasi.com/v1/index.php/using-joomla/extensions/components/content-component/article-categories/86-erdalelginoz/113-phaselis-te-otel-tartismasi)
Antalyalılar Phaselis'e sahip çıkıyor...
Antalyalılar, 23 Şubat Pazar günü Beldibi'nden geçip Phaselis'te birleşerek, geçmişlerine ve geleceklerine sahip çıktıklarını haykıracaklar. Kamunun kaynaklarını yağmalayarak hiç bir değer üretmeden, büyüme ve kalkınma masallarıyla tüyü bitmemiş yetimin dününü, bugününü ve yarınını yağmalayan anlayışın çatlaklarından sızan bu öyküyü çocuklarınıza da anlatın. Anlatın ki, bu toprakların gerçek öyküsünün üstüne örtülen yanılsama şalı uçup gitsin...
Yusuf Yavuz
ulusalkanal.com.tr