Onur Öymen'den önemli uyarılar

Trump’un Golan açıklamasını değerlendiren Onur Öymen'e göre uluslararası ilişkilerde ilkeler giderek kayboluyor ve 'Golan konusunda en çok ses çıkarması gereken, en çok etkili olması gereken ülke Türkiye'

Onur Öymen'den önemli uyarılar

Emekli Büyükelçi Onur Öymen, ABD Başkanı Donald Trump’un Golan açıklamasını Aydınlık'a değerlendirdi. Uluslararası ilişkilerde ilkelerin giderek kaybolduğuna dikkat çeken Öymen, “Dış politikada son zamanlarda, BM yasasında ne yazılıyorsa onun tersi yapılıyor” dedi.

Öymen, ABD Başkanı Trump’un Golan Tepeleri açıklaması ile İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs başbakanlarını ile ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun da katıldığı, Doğu Akdeniz gazının Avrupa’ya ulaştırılmasını hedefleyen ‘East-Med’ projesinin güvenliğinin ele alındığı toplantıyı değerlendirdi:

‘İSRAİL NE İSTİYORSA ABD ONU YAPIYOR’

Golan Tepeleri İsrail’in işgali altındaydı. İsrail bu tepeleri kendi topraklarına kattığını söylüyordu ama kimse bu durumu kabul etmiyordu. Aynen Kudüs’ün başkent yapılması işinde olduğu gibi Amerika burada da İsrail’e açık destek verdi. ABD’nin verdiği mesaj şu: Ben bu bölgede, İsrail ne isterse onu yaparım, İsrail’in stratejik menfaatlerini desteklerim ve kimse de bana bir şey diyemez, bir şey yapamaz. Arap ülkeleri de zaten dağılmış vaziyette, en zayıf dönemlerini yaşıyorlar. Suudi Arabistan tamamen Amerikan’ın çizgisinde. Ne yaparsa yapsın hiçbir şey diyecek hali yok. Mısır’ın derdi kendi başından aşkın. Mısır da İsrail ile iyi gecikmek istiyor. Yani böyle bir ortamda Golan Tepeleri’ni fiilen İsrail’e bağlamış olurlar.

‘ULUSLARARASI İLİŞKİLERDE İLKELER KAYBOLUYOR’

Bir taraftan haklı olarak Rusya’nın Kırım’ı ilhak etmesine büyük bir tepki gösteriyorsun, ambargolar uyguluyorsun, ama aynı işi İsrail’in yapmasını sineye çekiyorsun. Burada büyük bir çelişki var. Bu, şunu gösteriyor: Uluslararası ilişkilerde ilkeler giderek kayboluyor. Terör örgütüyle işbirliği yaparak başka bir terör örgütüyle mücadele ediyorsun… Son zamanlarda dış politikada BM yasasında ne yazılıysa onun tersi yapılıyor.

‘TÜRKİYE, DAHA KUVVETLİ TEPKİ GÖSTERMELİ’

Golan ile ilgili niyetler, bir süreden beri söyleniyordu zaten, şimdi büsbütün açığa çıktı. Buna daha kuvvetli tepki göstermek lazım. Türkiye’nin gösterdiği tepki ne kadar etkili olur bilmem ama ciddi şekilde tavır alma ihtiyacını gösteriyor. Bu konularda en çok ses çıkarması gereken, en çok etkili olması gereken ülke Türkiye.

‘TÜRKİYE’YE KARŞI KUŞAK OLUŞTURUYORLAR’

Bir süreden beri biz buna işaret ediyorduk. İsrail, Güney Kıbrıs ve Yunanistan arasında üçlü bir stratejik işbirliği başlatıldı. Ortak petrol ve doğalgaz menfaatleri bunun tetikleyici unsuru oldu ama bir taraftan da Türkiye İsrail ilişkilerinin bozulması, İsrail’i Türkiye’ye karşı böyle arayışlara itti. Ve tam bu sırada Amerikan düşünce kuruluşları, ‘Türkiye düşman değildir ama dost da değildir’ gibi değerlendirmelerle ‘Türkiye’ye karşı neler yapabiliriz?’ arayışına girdiler. Önerilenlerden biri, İsrail- Yunanistan-Güney Kıbrıs üçlü işbirliği, Amerika’nın da buna destek olmasıydı.

‘AMERİKA DOĞRUDAN DEVREDE’

Nitekim ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, geçenlerde aynı çizgide bir demeç verdi. Şimdi de bir araya gelerek daha da somutlaştırıyorlar. Buna, ‘Doğu Akdeniz’de Türkiye’ye karşı kuşak oluşturma çabası’ da denebilir. Orada Amerikan Petrol şirketleri var. Hem İsrail’de hem Güney Kıbrıs’ta petrol arayan Exxon Mobil gibi şirketler… Şimdi de bunların güvenliğini sağlamak için bir araya geliyorlar. Petrol şirketleri doğalgaz buluyor ama bunların güvenliği nasıl sağlanacak? Türkiye’nin tepkilerini nasıl karşılayacaklar? İşte bu nedenle Amerika doğrudan doğruya devreye giriyor.

‘SURİYE İLE İPLERİ KOPARMAMALIYDIK’

Türkiye filmi başa sarabilse ne yapabileceğini söylerdik ama iş bu noktaya geldikten sonra Türkiye’nin başka strateji izlemesi biraz zorlaştı. Mesela yapılacak iş şuydu: Suriye ile ipleri kopartmadan, Suriye ile ilişkileri mümkün olduğu kadar makul bir seviyede tutarak, Suriye’de terörle mücadele işinin esas yetkilisinin, sorumlusunun Suriye olduğu temasını ortaya çıkarabilirdik. ‘Biz senin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine destek veririz ama sen de Türkiye’ye saldırıda bulunan teröristleri topraklarından temizleyeceksin’ diyebilirdik. Tıpkı Adana Mutabakatı’nda olduğu gibi. Adana Mutabakatı’nı bize Putin hatırlatıyor. Bunu hatırlamak için bizim Putin’e mi ihtiyacımız vardı? Bunu defalarca yazdık, söyledik.

‘FEDERATİF YAPILARA ENGEL OLMALIYIZ'

Doğu Akdeniz’e Suriye’nin de kıyısı var. Düşünün ‘Arap Baharı’nın gündeme getirildiği ülkeler asasında İsrail’e komşu olan Suriye var. İsrail’in Kürtlerle yakın ilişkisini birlikte düşüneceksin. Yani genel bir stratejik perspektiften bakacak olursan bu bölgenin bölünmesine, parçalanmasına, ya da ilerde ‘federatif’ adı altında bağımsız devletler kurulmasına yol açacak gelişmelere, Türkiye’nin engel olması lazım. Hem Kuzey Irak’ta hem Suriye’nin kuzeyinde bu konularda çok hassas bir politika izlememiz lazım.

Zihni Erdem/ Aydınlık

Onur Öymen