Külünk'ten İnce'ye suç duyurusu

Külünk, İnce'nin Bilecik Mitingi'ndeki konuşması ile ilgili 'iftira' suçlamasıyla savcılığa başvurdu

AKP İstanbul Milletvekili Metin Külünk, CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce hakkında "hakaret" ve "iftira suçunu işlediği gerekçesiyle savcılığa suç duyurusunda bulundu.

İnce'nin Bilecik mitinginde yaptığı konuşması nedeniyle hakkında dava açılmasını talep etti.

Fatih Şahin'den İnce'ye tazminat davası

AKP Genel Sekreteri Fatih Şahin, 1 Haziran 2018'de Bilecik'te yaptığı konuşmada, kişilik haklarına saldırdığı gerekçesiyle CHP'nin Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce hakkında 10 bin liralık manevi tazminat davası açtı.

Şahin'in avukatı Burhanettin Sevencan'ın açtığı davanın dilekçesinde, İnce'nin Bilecik'te yaptığı konuşmanın bölümlerine yer verilerek, müvekkilinin kişilik haklarını ağır şekilde zedelediği ifade edildi.

İnce'nin kullandığı ifadelerin, eleştiri ve ifade özgürlüğü sınırlarını aştığı kaydedilen dilekçede, konuşmanın haksız ve hukuk kuralları dışında olduğu öne sürülerek, şu ifadelere yer verildi:

"Dava konusu konuşma haksızdır, hukuk kurallarına aykırıdır. Çünkü müddei iddiasını ispatla mükelleftir. Davalı ise yalnızca kara sürmeyi yeğlemiş, ithamlarını tevsik ve ispat etme gereği duymamıştır. Çamur at izi kalsın mantığı ile hareket edilerek, anı kisvesi altında ileri sürülen bu iddialar külliyen yalandır, iftiradır ve su-i maksatlıdır. Davalı, dava konusu konuşmada yer alan ifadeleriyle milli iradenin tecelligahı olan Meclis'i, burada görev yapan tüm milletvekillerimizi ve dolayısıyla müvekkil sayın Fatih Şahin'i açıkça 'hırsız olmakla, milletin parasını çalmakla' itham etmiştir. Milleti doğrudan temsil eden milletvekillerine yönelik bu denli incitici, kaba, çirkin ve yakışıksız bir ifade kullanılması, kendisi de milletvekili olan davalının yaşadığı akıl tutulmasının açık bir örneğidir."

Fatih Şahin'in "hırsız, milletin parasını çalan biri olduğu" iddiasının asla kabul edilemeyeceği bildirilen dilekçede, "Davalı Muharrem İnce, bu ifadeleriyle 'Yaşadığım bir anımı anlatıyorum diyerek.' yalanlar üzerinden tüm milletvekillerini ve dolayısıyla müvekkilimi zan altında bırakmış, 'milletin parasını çalmakla, hırsız olmakla' itham ederek açıkça müvekkilime hakaret etmiştir. İnce'nin 'gerçekle bağdaşmayan' iddiasını, anı anlatma kisvesi altında, kast ettiği kişiyi belirtmeksizin, hiçbir bilgi ve belgeye dayanmaksızın ortaya atmasını, doğruymuş gibi gösterme ve bu iddialar üzerinden müvekkili ve milletvekillerini yıpratma çabasını eleştiri ve ifade özgürlüğüyle bağdaştırmak mümkün değildir." ifadelerine yer verildi.

Kişilerin ve politikacıların eleştiri haklarının olduğu ve bu haklarını kullanmalarının engellenemeyeceği kuralı, demokratik ve çağdaş hukuk devleti ilkelerinin uygulandığı tüm medeni ülkelerde kabul edilen bir husus olduğu vurgulanan dilekçede, şunlar kaydedildi:

"Ancak eleştiri hakkını kullanan kişilerin özgür olması kadar sorumluluk bilinci ile davranmaları, iftira ve hakaret teşkil edecek nitelendirmelerden uzak durmaları da hukuk devleti ilkesinin ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ilgili maddesinin gereğidir. Dava konusu konuşmada kamu yararı bulunmamaktadır. Davalı, sözde anısını anlatırken sarf etmiş olduğu sözler ile kamu yararının gereğini göz önüne almamış, hakaret niteliğindeki ifadelerden başka ifadelerle eleştiri yapması mümkün iken eleştiri sınırlarını aşarak sayın müvekkilin kişilik haklarına saldırıda bulunmuştur."

Dilekçede, CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin açıklamalarıyla, manevi tazminat talebinin yasal koşullarının oluştuğu ve hükmedilecek manevi tazminat miktarının caydırıcı olması gerektiği vurgulandı.

İnce'den 1 Haziran 2018'te İnce'nin Bilecik'te yaptığı konuşmada, AKP Genel Sekreteri ve Ankara Milletvekili Şahin'in kişilik haklarına saldırıda bulunduğu gerekçesiyle 10 bin lira manevi tazminat talep edildi.