3 dakikada üretilen belge!
Savcı Zekeriya Öz'ün "3 dakikada belge üretirim" sözü, Ergenekon ve Balyoz davalarında sık sık karşılaştığımız sahte belgeleri akıllara getirdi. Hatta üretimi 3 dakika bile sürmeyen belgeler, davalara damga vurdu.
Ergenekon savcısı Zekeriya Öz'ün "3 dakikada belge üretirim" itirafı, Ergenekon ve Balyoz süreçlerinde yaşanan skandalları akla getirdi.
Davalara, üretimi 3 dakika bile sürmeyen belgeler damga vurdu. Bu belgelerle yüzlerce kişi tutuklandı, ağır hapis cezalarına çarptırıldı.
O belgelerden biri, Ergenekon'un en önemli delillerinden sayılan 51 No'lu DVD!
Emekli Albay Levent Göktaş'ın ofisine yerleştirilen DVD'de yargı mensuplarına yönelik bilgiler olduğu iddia edildi. Ancak 51 no'lu DVD önce adli emanette kırıldı denildi, daha sonra ise DVD'nin kopyasının 7 Ocak 2009'daki aramadan 10 gün önce oluşturulduğu belirlendi. Yani DVD daha arama yapılmadan bulunmuştu!
Başka bir örnek ise "İrtica İle Mücadele Eylem Planı" başlıklı 2 sayfalık yazı.
Emekli Albay Dursun Çiçek'e mal edilen belgenin sahte olduğu defalarca belgelendi. Belge Askeri yazım tekniklerine aykırıydı. Üzerinde de Albay Çiçek'in parmak izi çıkmadı.
Balyoz davasında delil olarak tamamen dijital veriler kullanıldı. Birçok CD'nin içinde sadece 3 tanesinde suç unsuru olduğu iddia edildi. Komutanlar CD'lerin 3'ü dışında hepsini kabul etti. O 3 CD'nin sahte olduğu bilim adamları tarafından tespit edildi. Bu yönde onlarca bilirkişi raporu hazırlandı.
Teğmen Mehmet Ali Çelebi ile ilgili sahtecilik ise herkesin gözü önünde yapıldı. Önce Çelebi'nin telefonuna terörist rehberi yüklendi, sahtecilik TÜBİTAK tarafından belgelendi. Sorumlular, "sehven yapıldı" denilerek kurtarıldı. Ancak Teğmen Çelebi yine de hapis cezası aldı.
İşçi Partisi Genel Merkezi'nde bulunduğu öne sürülen 4 CD de 3 dakika içinde delil torbasına giren delillerden. Parti merkezindeki yüzlerce CD'de hiçbir suç unsuru yoktu! Ancak araya konulan 4 CD'yi parti yöneticileri kabul etmedi. CD'ler tutanaklarda da yer almıyordu. Ancak bu CD'ler üzerinden suçlamalar yöneltildi.
Aynı sahtecilikler OdaTV davasında da yaşandı. Bilgisayarlara uzaktan gönderildiği bilimadamları tarafından tespit edilen virüslü belgeler, sadece birkaç saniye içinde oluşturulmuştu. Savcıların gündeme bile almadığı bu sahtecilik, mahkemeler tarafından da görmezden gelindi.