Olayı karartıyorlar

Fırat Çakıroğlu’nun katil zanlısının üniversiteye geri alınması ve üniversitenin gerçekdışı açıklamasına eğitim sendikaları sert tepki gösterdi

Olayı karartıyorlar

Fırat Çakıroğlu’nun katil zanlısı PKK’lı Nurullah Semo hakkında verilen öğrencilikten atılma kararını kaldıran ve öğrenci disiplin soruşturmaları komisyonunu lağveden Ege Üniversitesi (EÜ) yönetimine tepkiler sürüyor. EÜ’de örgütlü Türk Eğitim-Sen ve Eğitim-İş 4 Nolu Şubeleri Aydınlık’a süreci değerlendirdi.

FIRAT’IN KANI YERDE

Hasan Şen (Türk Eğitim-Sen 4 Nolu Şube Başkanı): “Eski rektör Candeğer Yılmaz dö- neminde Fırat Yılmaz Çakıroğlu cinayetiyle ilgili ‘mahkeme sürecini bekliyoruz’ gerekçesiyle hiçbir şey yapılmadı. Cüneyt Hoşcoşkun’un rektör olmasının ardından bir komisyon kurulduğu ve katil zanlısı Semo ile birlikte 30 öğrencinin atılma kararının alındığı biliniyor. Ancak yeni dönemde komisyonların lağvedildiğini, kararların geri alındığını öğrenmiş bulunuyoruz. Buraya kadar gereken yapılmadı. Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nun kanı yerde duruyor. Adli soruşturmanın bitmesini beklemenin gereği yok. Katilin cinayeti işlediği sabittir. Burada ‘görüntüler yok, bıçaklama anı görünmüyor’ diyerek ipe un seriyor üniversite. Özellikle de Candeğer Yılmaz ve Beril Dedeoğlu yönetimleri... Hoşcoşkun kısa sürede bir girişimde bulundu ancak tamamlanamadan görevden alındı. Devlette devamlılık esastır. Bu kararı uygulamak rektöre düşer. Ancak komisyonlar lağvedilerek olayı karartma yoluna gidildi. İdarece üzerine gidilmediği takdirde, benzer olaylar olabilir. Adalet istiyoruz. Üniversite yönetiminin daha milli ve duyarlı bir çizgide olması gerektiğini düşünüyoruz. Öğ- rencilerin güvenli bir şekilde eğitim almasını ve herkesin eğitim-öğretim özgürlüğünün sağlanmasını istiyoruz. Yalnız öğrenciler değil, üniversite çalışanları da aynı olaylar yaşanacak mı diye endişe duyuyor.”

REKTÖRLÜK GEREKENİ YAPMALIDIR

Haşim Karaman (Eğitim-İş 4 No’lu Şube Başkanı): “Üniversiteler; bilim insanlarının özgürce bilim üretebildiği, tartışabildiği, aktarabildiği, toplumla paylaşabildiği özgür, aydın Cumhuriyet yurttaşı kimliği kazanmış nitelikli meslek ve bilim insanlarının yetiştirildiği, sosyal devletin geçmişi sorgulamak, günümüze ışık tutmak ve geleceği inşa etmek için eğitim, araştırma ve hizmet sunma alanları olması gereken ve toplumsal aydınlanmanın ve gelişmenin lokomotifi olmalıdır. Üniversitelerimizde sevgi, saygı, dayanışma iklimi temelinde, öğrencileri ve çalışanları ile tüm üniversite bile- şenlerini kucaklayan, demokratik katılımı, liyakatı, kamu yararını, kurumsallaşmayı, şeffaflığı, hesap sorulabilirliği, çalışanı-üreteni teşvik etmeyi, çalışmayanı uyarmayı, yanlıştan dönmeyi erdem bilmeyi ve birlikte çalışma ve üretme kültürünü özümsemiş bir yönetim anlayışını her kademede hep birlikte geçerli kılmak için çalışmalıyız. Bu süreçte, tüm üniversite bileşenleri, üniversitelerin kamusal kimliğini koruyarak ve geliştirerek özgürleşmesi, demokratikleşmesi ve özgür bilim üretimi, öğretimi ve paylaşılır alanlar haline getirmek için çaba harcamak zorundadır.

GELİŞMELERİ KAYGIYLA İZLİYORUZ

Üniversitelerimizde Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere gösterdiği hedefte laik, çağdaş, bilimsel eğitimin gerekleri yerine getirilmelidir. Bu anlamda son dönemde Ege Üniversitesi’nde yaşanan gelişmeleri kaygı ile izlemekteyiz. Rektör Sayın Prof. Dr. Cüneyt Hoşcoşkun atanmasından kısa süre sonra görevden alınması, yerine Sayın Prof. Dr. Beril Dedeoğlu’nun Rektörlük görevine atanması, sonu Fırat Çakıroğlu isimli öğrencinin ölümü ile biten olayları soruşturan komisyonların dağıtılması haberleri, önümüzdeki süreç için üniversiteleri kaygıya sevk etmektedir. Bu tür soruşturmaların kesin bir şekilde sonlandırılmasını istiyoruz, bekliyoruz. Rektörlük bu anlamda adımlar atmalı ve sorumlular hakkında gerekeni yapmalıdır.”

Emrah Taştan/ Aydınlık

fırat çakıroğlu