Rant adasında sökülen ağaçlar yerini geri alacak!

Rant adasında sökülen ağaçlar yerini geri alacak!

Marmara Adası'ndaki rant iddialarıyla gündeme gelen ceviz oyununu işin uzmanına sorduk.

Balıkesir Marmara Adası'nda, 7 bin dönümlük arazinin özel ağaçlandırma yönetmeliği kapsamında AKP'li siyasiler ve bazı belediye yöneticilerinin de aralarında olduğu kişi ve kurumlara 49 yıllığına tahsis edilmesinin yankıları sürüyor. Bir kısmı doğal sit alanı olan yamaç arazilerdeki ağaçların sökülüp yerine ceviz fidanları dikilmesinin doğru olmadığını söyleyen toprak ilmi ve ekoloji uzmanı Prof. Dr. Doğan Kantarcı, kış aylarında adaya düşen yağış miktarının yüksek olduğunu belirterek, "bitki örtüsü açılmış olan arazide yüzeysel akışa geçen su, sellere sebep olur ve toprağı taşır. Toprağın taşınması ile alttaki granit anakayası açığa çıkar. Kayanın da üstünde bir şey yetişmez" dedi.

MARMARA ADASI NASIL 'RANT ADASI' OLDU

Türkiye'nin en büyük ikinci adası olan Marmara Adası'nda özel ağaçlandırma yapılması amacıyla devlet kredisi de verilerek 21 kişi ve kuruma 49 yıllığına tahsis edilen 7 bin dönüm araziyle ilgili tartışmalar sürüyor. Tahsis yapılanlar arasında kimi AKP'li siyasilerle belediye yöneticilerinin de yer aldığı öne sürülüyor. Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'nun verdiği bilgilere göre tahsis yapılan arazi 7 bin dönüm ancak adada özel ağaçlandırma için hukuka aykırı biçimde tahsis edilen alanın büyüklüğünün 20 bin dönüm civarında olduğu öne sürülüyor. Bu rakam adanın yaklaşık yüzde 20'sini oluşturuyor. Etrafı telle çevrilen arazilerin bazılarında ağaçlar sökülerek yerine ceviz fidanları dikildi. Bu da yerli halkın bir kısmının geçimini sağladığı hayvancılığı bitirdi

GRANİT VE MERMER ZEMİN ÜZERİNDE CEVİZ YETİŞİR Mİ?

Ancak kimilerine göre Marmara Adası ceviz yetiştirmeye uygun değil. Özel ağaçlandırma bahanesiyle sahip olunan arazilerin farklı amaçlar için kullanılacağı öne sürülüyor. Peki Marmara Adası'nda ceviz ağacı yetiştirilmesine biliminsanları nasıl bakıyor. Eğimli arazilerdeki yerli ağaçların sökülmesi ekosistemi nasıl etkileyecek? Bu soruları, bölgeyi yakından tanıyan uzmanlardan biri olan İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Toprak İlmi ve Ekoloji Abd. Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. M. Doğan Kantarcı'ya yönelttik. Konuyla ilgili sorularımızı yanıtlayan Kantarcı, çarpıcı bilgiler verdi.

PROF. DR. DOĞAN KANTARCI: 'KAYANIN ÜSTÜNDE BİR ŞEY YETİŞMEZ'

Marmara Adası ormanlarının önemli bölümünün insan tahribatıyla yok edildiğini söyleyen Kantarcı, şu bilgileri verdi: "kesilen çam ağaçların yerine orman altında bulunan çalı türlerinin gelişmiş, böylece geniş alanların çalılıklara dönüşmüştür. Bu çalı türleri arasında kocayemişler yaygın olup, geçmiş yıllarda yakacak odun veya odun kömürü yapmak için kesildikçe daha fazla sürgün vererek araziyi kapatmışlardır. Dolayısı ile giderek bir kocayemiş ormanı oluşmuştur. Kocayemişlerin ve diğer çalı türlerinin kök sistemleri çok yaşlı (200-300 yıllık) olup, toprağı ve anakayadaki tüm çatlakları kaplamışlardır. Bu sık çalı ekosistemi bir yandan yaban hayvanlarını ve kuşları barındırmakta, bir yandan da toprağı korumaktadır. Çünkü Marmara Adası’nda yıllık ortalama yağış 835 mm olmakla beraber, bu yağışın önemli bölümü sağanak yağışlar halinde düşmektedir. Diğer bir deyimle; aylık yağışın önemli kısmı bir günde (90-170 mm/24 saat) düşebilmektedir. Bu çok yüksek bir yağış miktarı olup, bitki örtüsü açılmış olan arazide yüzeysel akışa geçen su, sellere sebep olur ve toprağı taşır. Toprağın taşınması ile alttaki granit anakayası açığa çıkar. Kayanın da üstünde bir şey yetişmez."

'SAĞANAK YAĞMURLARDA TOPRAK TAŞINIR'

Adadaki çalılıkların şeritler halinde açılıp, köklenerek yerine ceviz fidanları dikilmesi konusunda öncelikle dikkat çekilmesi gereken noktanın, sık çalılıkların tüm toprağı kavramış olan köklerinin paletli makinaya takılmış olan tarak ile sökülmesi gerekliliği olduğunun altını çizen Prof. Dr. Doğan Kantarcı, "Bu kök sökme işlemi, önemli miktarda toprağın da kaldırılması ve köklerle birlikte yığılması anlamına gelmektedir. Yani toprak sağanak yağışlarla taşınmağa hazır duruma getirilmektedir. Açılan şeritlerde korumasız kalan granit toprağında da oyuntu erozyonu başlayacaktır. Granit toprağı kumlu olduğu için yağış suları kolaylıkla taşıyabilir" diye konuştu.

'CEVİZ, KUMLU TABAN ARAZİDE YETİŞTİRİLİR'

Adanın yağışının yeterli gibi görünmekle birlikte yaz aylarında yağışın çok azaldığına dikkatçeken Kantarcı, şunları söyledi: "yüksek yağışlar kış aylarında düşmektedirler. Yaz aylarında sıcaklık değerleri çok yükselmekte, 25-28 C°’a ulaşmaktadır. Sıcaklığın artışına bağlı olarak havanın nem oranı da özellikle saat 14 civarında yüzde 50’ye düşmektedir. Deniz etkisi altında olmasına rağmen havanın nem oranı gece saat 21’de yükselmemekte ve yüzde 58-59 arasında kalmaktadır. Bu durum önemli bir yaz kuraklığı olduğunu göstermektedir. Özellikle ceviz dağ yamaçlarında değil, kumlu taban arazide yetiştirilir. Ceviz su ister. Marmara Adası’nda yamaç arazide ceviz yetiştirmek için epeyce sulama suyu gerekecektir. Ağaçlar damlama sulama yöntemi ile sulansa dahi adadaki su kaynaklarının yetersiz kalacağı hesaba katılmalıdır. Ayrıca yamaç arazide damlama sulama ile elde edilecek ürün masrafını karşılayabilecekmidir. Herhalde bu hesap da yapılmış olmalıdır."

'KOCAYEMİŞLER, İNSANLAR VE KUŞLAR İÇİN KORUNDU'

Açılan araziye sahil çamı gibi hızlı gelişen türlerin dikilmesi durumunda daha verimli bir ormanın yetiştirilmiş olacağına işaret eden Kantarcı, "Ormancılar bu konuyu iyi bildikleri halde adadaki sık çalılıkları kökleyip, çam ormanına dönüştürmemişler, oluşan ekosistemi korumuşlardır. Bu koruma, bir yandan sağanak yağışların etkisinden toprağın korunması, öte yandan adanın halka açık turistik güzelliğinin ve çekiciliğinin devam ettirilmesi için yapılmıştır. Kocayemiş çalılarının meyvalarını halk, yazlıkçılar ve ormanda yaşayan kuşlar yemektedirler. Sonbaharda adada gezintiye çıkan yazlıkçılar için kocayemişleri toplayıp, yemek hoş bir keyiftir" dedi.

SÖKÜLEN AĞAÇLAR YERİNİ GERİ ALACAK, OLAN TOPRAĞA OLACAK

Kocayemiş ve diğer çalı türlerinin yaprak yapılarından dolayı kuru havada terlemeyi azaltabildiklerini ve bu nedenle yaz kuraklığına dayanıklı olduklarının altını çizen Kantarcı, "Meyva ağaçları; özellikle ceviz kuru havada terlemeyi azaltamaz. Bu sebeple kumlu topraklı, taban arazide yetiştirilir. Yaz kuraklığından dolayı dikilecek ceviz ve bademlerin iyi gelişemeyeceklerini, Kocayemişlerin vd çalı türlerinin açılan şeritleri yeniden kapatacaklarını, ama bu arada kaybedilen toprağın oluşabilmesi için binlerce yıl gerekeceğini söylemek herhalde falcılık yapmak değildir" görüşünü dile getirdi.

Yusuf Yavuz

ulusalkanal.com.tr