Aydınlık Gazetesi Akşener'in kara kutusunu açtı: Müsavat ''öldürün'' dedi
İyi Parti Grup Başkan Vekili Müsavat Dervişoğlu’nun Susurluk’ta adı geçenlerle yakın ilişkileri dikkat çekiyor. Kocaeli çetesinin lideri Hadi Özcan, o dönem emniyet ve TBMM Komisyonu'na verdiği ifadelerde, Dervişoğlu ile ilişkilerini anlattı.
Aydınlık'a göre, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in açıkladığı belge ile ilgili köşeye sıkışan İyi Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu’nun Susurluk’ta adı geçen kişilerle yakın ilişkileri dikkat çekiyor. İyi Parti içinde Dervişoğlu için “Meral Akşener’in kara kutusu” nitelemesi yapılıyor.
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’e yönelik suikast hazırlığı içinde olduğu yönündeki bilgi nedeniyle kamuoyunda tartışılan İyi Parti yöneticisi Müsavat Dervişoğlu, daha “derin” bağlantılara sahip. Dervişoğlu'nun da adının geçtiği olaylar 3 Kasım 1996 tarihindeki Susurluk kazası sonrasında basında çokça haber olmuştu. Ancak “gizli bir el” Müsavat Dervişoğlu’nu Susurluk’a yönelik soruşturmalardan uzak tuttu.
Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş’ın Susurluk raporunda Mehmet Eymür ile bağlantısı olduğu belirtilen Kocaeli çetesi lideri Hadi Özcan, TBMM Susurluk Komisyonu’nda verdiği ifadede Müsavat Dervişoğlu ile ilişkisini anlatıyor. Komisyon tutanaklarındaki anlatımdan Dervişoğlu’nun, Eymür’ün adamı olduğu bilinen Hadi Özcan’dan daha üst bir konumda yer aldığı anlaşılıyor.
DERVİŞOĞLU'NUN GETİRDİĞİ SİLAHLAR
Susurluk olayı sonrasında açığa çıkan çetelerden biri de Kocaeli çetesi olarak anılan bir gruptu. Kocaeli çetesinin lideri Hadi Özcan, Müsavat Dervişoğlu ile ilişkisini Emniyet’te de TBMM Susurluk Komsiyonu’nda da anlatmıştı. Basına yansıyan bilgilere göre Özcan, Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın Çatlı’yı öldürtmek istediğini Müsavat Dervişoğlu’nun kendisine bu amaçla silah getirdiğini, İbrahim Şahin’in ise dinlenen telefonlardan istihbarat taşıdığını polisteki ifadesinde söylüyor.
Emniyetteki ifadesinde “Yeşil’i öldürmem için bana kalaşnikof verdiler” diyen Kocaeli Çetesi lideri Hadi Özcan’a silahları Müsavat Dervişoğlu kanalıyla Özel Harekat Dairesi eski Başkanvekili İbrahim Şahin’in verdiği şeklindeki iddialar basına yansımıştı.
TBMM TUTANAKLARINDA DERVİŞOĞLU
Kocaeli çetesi lideri Hadi Özcan, Müsavat Dervişoğlu ile ilişkisini, 1 Mart 1997’de TBMM Susurluk Komisyonu’na şöyle anlatmıştı:
DURMUŞ FİKRİ SAĞLAR (İçel) – Peki, Çatlı ile bu şekilde, İbrahim Şahin’le Çatlı’nın arası nasıl?
BAŞKAN – Sen tanır mısın İbrahim Şahin’i?
MEHMET HADİ ÖZCAN – İbrahim Şahin’i tanıyorum.
BAŞKAN – Nasıl tanıyorsun?
MEHMET HADİ ÖZCAN – İki kere buluştum, oradan tanıyorum; ben Müsavat Dervişoğlu’nu tanıyorum, İbrahim Şahin’le onlar ta 20 senedir dost, varlıkta da yoklukta da dostluk yapıyorlar; ne kadar, neleri paylaşıyorlar, neleri şey yapıyorlar bilemiyorum.
BAŞKAN – Ne vesileyle tanıştın sen İbrahim Şahin’le?
DURMUŞ FİKRİ SAĞLAR (İçel) – Kim Müsavat Dervişoğlu?
MEHMET HADİ ÖZCAN – Müsavat Dervişoğlu İstanbul’da bir vatandaş işte.
DURMUŞ FİKRİ SAĞLAR (İçel) – Ne iş yapar?
MEHMET HADİ ÖZCAN – Benim ifadelerimde var; kendisi İzmir’de akademi tur diye bir turizm şirketi vardır; Muammer Dereli’nin damadıdır; Çırağan Sarayında düğününü yaptı, nikah şahidi İbrahim Şahin’di, yo bir tanesi Eyüp Aşık’tı galiba; ama, İbrahim Şahin de oradaydı yani, bir tanesi de Kadir İnanır’dı. Müsavat Dervişoğlu bu sosyete aleminde gezen bir arkadaşımızdır, ben de onu tanırım on onbeş senedir. Abi der ufağımdır benim.
DURMUŞ FİKRİ SAĞLAR (İçel) – Döviz işi yapar mı.
MEHMET HADİ ÖZCAN – Dere döviz falan kayınpederlerine ait; her şeyle bir ilişkisi var, akıllı bir arkadaş ama işlerinin inceliğini bilmem.
SEMA PİŞKİNSÜT (Aydın) – Müsavat Dervişoğlu’nun kayınpederinin döviz bürosu mu var?
MEHMET HADİ ÖZCAN – Evet.
SEMA PİŞKİNSÜT (Aydın) – Ne alıyor ne satıyor biliyor musunuz?
MEHMET HADİ ÖZCAN – Müsavat Dervişoğlu’nun kayınpederi aşağı yukarı İstanbul’un en büyük zenginlerinden birisidir.
SEMA PİŞKİNSÜT (Aydın) – Kimin parasını işliyor o adam?
MEHMET HADİ ÖZCAN – Onu bilmem.
BAŞKAN – İbrahim Şahin’le nasıl tanıştın, kim vardı yanında, ne münasebetle görüştün?
MEHMET HADİ ÖZCAN – Abdullah Çatlı’nın beni öldüreceğine kesinlikle emin olduğum zaman, bu ölüm işi belli olmaz, belki ben onu öldürebilirim; ama, öldürdükten sonra polise ters düşmemek için, ona sahip çıkan insanları uyarmak istedim, benim zaten delikanlılık anlayışım odur; benim Düzce’de bir işim varsa, Düzce’nin delikanlısı, ileri gelen bir delikanlıya giderim, derim böyle böyle bir işimiz var, bu işi halletmek için ne dersiniz derim, izin alırım, benim anlayışım odur, ben de bana sahip çıkanlara yardım… Mehmet Ağar’a haber gönderdim, Mehmet Ağar sahip çıkmadı, …tir et pezevengi ne yaparsa yapsın dedi; kiminle gönderdiğimi söylemeyeceğim.
DERVİŞOĞLU İLE OTELDE BULUŞTUK
İbrahim Şahin’in kendisiyle, Müsavat Dervişoğlu’yla görüşmek istedim, Müsavat Dervişoğlu Ankara’da bir otelde beraber buluştuk, İbrahim Şahin’le bir odaya girdik, Dervişoğlu, o, ben durumu izah ettim, dedim ki, bu adamı ben ilk tanıdığımda seni söylediler bana, seni lanse ettiler, yani senin şahsında devlet diye biz bu adama yanaştık, şimdi adam bizi yakalatmak veya öldürtmek istiyor; iyilik yaptık, kötülük görüyoruz; bu adamı ileride öldürürsek, bana düşman mı olacaksınız, hasım mı olacaksınız yani, hep bu mu öldürecek yani, âdet mi bu yahu, ben bunu öldürürsem ne olacak, vatan haini mi olacağım, polis haini mi olacağım, MİT haini mi olacağım, ne olacağım, kim kolluyor bu adamı dedim; Allah belasını versin, görüşmüyorum dedi. İstanbul’da bir daha buluştuk, gene aynısını söyledi bana.
BAŞKAN – Ama nasıl konuşuyorsun kolay kolay; mesela ben gitsem İbrahim’le…
MEHMET HADİ ÖZCAN – Müsavat Dervişoğlu sayesinde konuşuyoruz. Aradan bir zaman geçti, Kürşat’la Çatlı ilişkisi oldu; Kürşat Ünye’de yatıyor o zaman. Kürşat Yılmaz’la benim burada kavga etmem için hiçbir sebep yok, hiçbir sebep yok. Kürşat Yılmaz, yalnız biraz havalı bir kardeşimiz, ufağımız, benden de ufaktır, 20 senedir tanırım ben bunları. İşte gazeteler de kabadayı yaptı, ilk önce kabadayılığını bizde denemek istiyor. Onunla beni kapıştırmak için Kürşat Yılmaz’a da 3 milyar lira para göndermiş, kendisi doğrulayacak mı, yalanlayacak mı bilmem sonra. Ben İbrahim Şahin’in, Abdullah Çatlı’yla görüştüğüne inanıyorum, dost olduklarına inanıyorum; ama, İbrahim Şahin, bana, ısrarla, değiliz, kızıyorum ona, şudur budur, falan falan diyordu, kendisini Mehmet Özbay olarak falan tanıyordu, onları geç, arkadan çıktı ne çıkacaksa…
ÖLDÜRÜLMESİNİ İSTİYOR
(…)
BAŞKAN – Peki, İbrahim Şahin’le iki kere görüştün; birinci görüşmeni anladık, ikinci görüşme ne içindi.
MEHMET HADİ ÖZCAN – İkinci görüşme de aynı durum…
BAŞKAN – O konuda başka bir şey var mı?
MEHMET HADİ ÖZCAN – Yok. Hiçbir şey yok. Onu yalan söylemiyor. Yalnız, Müsavat Dervişoğlu burada İbrahim Şahin’i kullanarak Kürşat Yılmaz’ın öldürülmesini istiyor. Hatta Müsavat Dervişoğlu şeyi de öldürelim demiş, sözde İbrahim Şahin, yalan ama o, yalan olduğuna sonradan inandım, zaten kendisi de bana haber gönderdi cezaevinde yatarken, yalandır. Müsavat Dervişoğlu’yla bir gün şöyle bir karar aldık biz, yeşili de öldüreceğiz, Abdullah Çatlı’yı da öldüreceğiz, Kürşat Yılmaz’ı da öldüreceğiz; Türkiye’yi temizleyeceğiz; olduk temizleyici, Türkiye’yi temizleyeceğiz falan diye bir şey söyledi bana. Bunları nasıl öldüreceğiz dedim, benim dikkatimi çeken şey o oldu zaten, onun için ben onu kullandım, o beni kullandı, nasıl öldüreceğiz bunları, nerede vuracağız dedim, telefonlarını dinleyeceğiz dedi, kim dinleyecek dedim, İbrahim abi dinleyecek dedi. ……. söyleyecekler mi dedim, söyleyecekler dedi, o zaman sıralama dedim, ilk önce Abdullah Çatlı, ondan sonra Kürşat Yılmaz, ondan sonra yeşil dedim, yeşile de ben karışmam dedim, çünkü yeşille müşterek başka bir arkadaşlığımız vardı, o karar versin ona, ben karışmam dedim ona. Neden, Çatlı’ya bir an evvel ulaşmak için kurnazlık yaptım sözde ama o da bana üç ay içerisinde bir kere Çatlı’nın yerini söylemedi, Kürşat’ın hep bütün yerlerini söyledi; Kürşat Ünye’den çıkıyor Ankara’ya geliyor, Kürşat burada, Adnan Özcan’ın yazıhanesinde, yok Kürşat Kandıra’ya geliyor, Kürşat burada; hep Kürşat’ın öldürülmesini istiyordu.
BAŞKAN – Kürşat’ın üstünde niye bu kadar duruyorsunuz, niye öldürmek istiyorsunuz?
MEHMET HADİ ÖZCAN – Ben değil, Müsavat Dervişoğlu’nun kendisine, İbrahim Şahin’in kendisine Kürşat küfür etmiş, ana avrat küfür etmiş telefonda; onların kendi aralarında ne var ben bilmiyorum, biliyorum esasen şimdi söylemek de istemiyorum onu, biliyorum yani, parayla ilgili bir hadise var aralarında Kürşat haklı o konuda, ama, söylemek istemiyorum.
DURMUŞ FİKRİ SAĞLAR (İçel) – Uyuşturucu kaçakçılığı falan yapar mı?
MEHMET HADİ ÖZCAN – Hepsi yapıyor.
DURMUŞ FİKRİ SAĞLAR (İçel) – İbrahim Şahin?..
MEHMET HADİ ÖZCAN – O da yapıyor. Dilek Örnek’in ifadesini almadınız mı?
DURMUŞ FİKRİ SAĞLAR (İçel) – Sen bize bir şey söyle ki, biz de ona göre..
MEHMET HADİ ÖZCAN – Yok, ben ispatlı bir şey söyleyemem.
DURMUŞ FİKRİ SAĞLAR (İçel) – Peki, Dilek Örnek’e ne soralım onu söyle hiç olmazsa.
SİZE HERŞEYİ ANLATIR
SEMA PİŞKİNSÜT (Aydın) – İbrahim Şahin kendisi mi yapıyor, yoksa…
MEHMET HADİ ÖZCAN – Müsavat Dervişoğlu size her şeyi anlatır.
DURMUŞ FİKRİ SAĞLAR (İçel) – O nerede? Yeri, adresi nedir?
MEHMET HADİ ÖZCAN – Dere Döviz olarak şey yapın, galiba Elmadağ’da o Dere Döviz, ben bilmiyorum.
DURMUŞ FİKRİ SAĞLAR (İçel) – Kaç yaşlarında bu?
MEHMET HADİ ÖZCAN – 40’a yakındır.
MEHMET HADİ ÖZCAN – Yeşille müşterek dostlarımızın hepsi sofi mofi adamlar.
HAYRETTİN DİLEKCAN (Karabük) – Yeşil ne iş yapıyor?
MEHMET HADİ ÖZCAN – Bilmem; evini bilmem, barkını bilmem, bir şeysini bilmem. En son Stad Otelde geldi, Çatlı matlı meselelerini uzun uzun anlattı, Hadi dedi…
SEMA PİŞKİNSÜT (Aydın) – O da öldürmek istiyor muydu Çatlı’yı?
MEHMET HADİ ÖZCAN – Tabii… En çok onlar istiyordu.
SEMA PİŞKİNSÜT (Aydın) – En çok onlar mı istiyordu?
MEHMET HADİ ÖZCAN – Orada kullanılacak adam… Ama, bu arada Müsavat Dervişoğlu kurnazlık yaptı bana Kürşat’ı öldürtmek istedi; ben de onun o yoluna düştüm.
DERVİŞOĞLU DIŞARIDA GEZİYOR
DURMUŞ FİKRİ SAĞLAR (İçel) – Müsavat Dervişoğlu senin iyi dostun değil miydi?
MEHMET HADİ ÖZCAN – Çok iyi dostum değil; tanımak başka, çok iyi dostluk başka, çok iyi dostlarım benle beraber hepsi darbe yediler, acılar gördüler; Müsavat Dervişoğlu hiçbir şey görmedi, dışarıda geziyor.
DURMUŞ FİKRİ SAĞLAR (İçel) – Yani, o belli oluyor dedin, öldürtmeye çalışıyor dediniz.
MEHMET HADİ ÖZCAN – Bir Kürşat korkusu var onda. 70’te yaptıkları işte Kürşat haklı olabilirdi, bilmiyorum. 70 bir iş yapmışlar Didim Ağa Otelinin alınmasında, orada ters düşmüşler.
SEMA PİŞKİNSÜT (Aydın) – Yeşil Abdullah Çatlı’yı öldürmeniz için size soruyor muydu, sen öldür, bu işi yap dedi mi?
MEHMET HADİ ÖZCAN – Yok. Hiç söylemedi bana.
HADİ ÖZCAN KİMDİR?
Peki bu Hadi Özcan kim? Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş’ın hazırladığı Susurluk raporunda Jandarma ve Emniyet’in yanısıra “MİT’ten Mehmet Eymür grubuyla” ilişkilerine dikkat çekiliyor. Mehmet Eymür kim? Dönemin MİT Kontr-Terör Merkezi Başkanı. 1970’lerden beri karanlık her olayda adı geçen, Susurluk olayı sonrasında MİT’ten uzaklaştırılan kişi. MİT’ten uzaklaştırılınca ABD’ye kaçtı ve oradan elindeki bilgi ve belgeleri Türkiye aleyhine kullanmaya başladı. FETÖ ile doğrudan ilişkiliydi. Daha sonra da FETÖ’nün Ergenekon ve Balyoz tertiplerinde rol aldı. FETÖ’cülerin “muteber” tanığıydı.
Eymür işte o dönemde, MİT’teki yetkisini kullanarak uyuşturucu ve kara para aklama olaylarının göbeğinde yer aldı. Bir eli İstanbul Borsası’nda bir eli çetelerin içindeydi.
Ergenekon tertibi dolayısıyla tutuklu iken cezaevinde şüpheli bir şekilde hayatını kaybeden Kaşif Kozinoğlu’nun açıklamalarında Mehmet Eymür şöyle geçiyor:
“Ayrıca Mehmet Eymür’ün, F. Gülen’den her ay maaş aldığı; Şenkal Atasagun sonrası dönmediği ABD’den Ergenekon’u kurgulamak üzere Türkiye’ye geri döndüğü, aldığı maaşın meblağının çok yüksek olduğu (ayda 50 bin ABD doları); hakkındaki tüm davalardan F. Gülen mensubu yargıçlarca SIYIRDIĞI; ayrıca İstanbul’da F. Gülen’ci polislerce sıkı sıkıya korunduğu; savcı Zekeriya Öz ve Turan Çolakkadı her hafta mutlaka görüştüklerine dair MİT’in elinde SPESİFİK belgeli bilgiler mevcuttur. Mehmet Eymür Emre Taner tarafından da korunmuştur”. (Kaşif Kozinoğlu’nun Mezara Götürmediği Sırlar, Kaynak Yayınları, 33. basım, Ağustos 2020, s.75.)