DBP'li eski belediye başkanı PKK'ya patlayıcı vermiş
Bitlis'te "terör örgütüne üye olmak" ve "terör örgütü propagandası yapmak" suçlarından 12 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılan DBP'li eski Hizan Belediye Başkanı İhsan Uğur'a yerel mahkemece verilen ceza, Bölge Adliye Mahkemesince onandı.
Bitlis'te terör örgütü PKK üyesi olduğu ve örgüt propagandası yaptığı gerekçesiyle 12 yıl 4 ay hapse çarptırılan DBP'li eski Hizan Belediye Başkanı İhsan Uğur'un örgüt tarafından organize edilen "hendek olayları"nda belediyenin imkanlarını teröristlere kullandırdığı, olayları bizzat yönlendirdiği ve örgüt mensuplarına patlayıcı dahil her türlü desteği verdiği bildirildi.
Bitlis 2. Ağır Ceza Mahkemesince, "silahlı terör örgütüne üye olmak" ve "terör örgütü propagandası yapmak" suçlarından 12 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılan tutuklu sanık Uğur hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesi Erzurum Bölge Adliye Mahkemesince yapıldı.
İnceleme sonrası yerel mahkemenin kararını usul ve esasa uygun bularak onayan Bölge Adliye Mahkemesi, kaçma şüphesi bulunması nedeniyle Uğur'un tutukluluk halinin de devamına karar verdi.
Belediye binasında örgütsel dokümanlar bulundu
Dava dosyasına giren yerel mahkemenin 50 sayfalık gerekçeli kararında, Uğur'un evindeki aramada, örgütsel içerikli dergi ve gazetenin yanı sıra PKK'lı Gülistan Ergül'e ait fotoğraflar ele geçirildiği, belediye binasındaki aramalarda Adnan Şimşek, Cesim Yıldırım ve Nedim Yavuz'un cezaevinden sanığa hitaben yazdığı ve PKK'nın amaç ile hedefleri doğrultusundaki ifadeler yer alan mektuplar, örgütü simgeleyen sözde bayrak ile örgütsel dergiler ele geçirildiği aktarıldı.
Bu delillerin incelenmesi sonucu İhsan Uğur'un belediye başkanlığı sıfatını kullanarak belediyenin imkanlarını PKK lehine kullandığına dair kanaate varıldığı aktarılan aynı kararda, PKK/KCK'nın yayın organlarınca "çukur olayları" sırasında 19 Eylül 2015'te yapılan çağrıyla Hizan ilçe merkezinde yapılan "öz yönetim ilanı" konulu basın açıklamasını da bizzat Uğur'un organize ettiği kaydedildi.
40 teröristin cenaze törenine katılmış
Gerekçeli kararda, basın açıklamasına da katılan Uğur'un açıklama sonrası yapılan yürüyüşe katılarak desteklediği aktarılarak şu ifadelere yer verildi:
"Uğur'un HDP-BDP organizesinde örgüt propagandası amacıyla 2015'te Bitlis'te yapılan ve Sur, Silvan, Cizre ve Nusaybin ilçelerinde PKK'ya yönelik operasyonlar ile sokağa çıkma yasaklarının protesto edilmesi amacıyla düzenlenen yürüyüşe, 2014'te Abdullah Öcalan'ın Kenya'da yakalanması ve ülkemize getirilmesinin yıl dönümü münasebetiyle BDP'nin organizesinde Hizan'da gerçekleştirilen yürüyüş ve basın açıklamasına ve aynı yıl Bitlis'e bağlı Yukarıölke köyünde bulunan örgüt mezarlığına önceki tarihlerde ölen 44 örgüt mensubuna ait cenazenin toplu olarak gömülmesi amacıyla düzenlenen törene katıldığı tespit edilmiştir."
İhsan Uğur'un kullandığı telefon kayıtlarının incelenmesi sonucu farklı operasyonlarda öldürülen örgüt mensubunun taziyesine katıldığı ve ölü ele geçirilen teröristler ile görüşmeler yapıp bu teröristleri "sivil vatandaş" olarak adlandırdığı aktarılan kararda, çukur kazma olaylarına ilişkin delillerin de incelendiği vurgulanarak şu değerlendirmelerde bulunuldu:
"Sanık Uğur, ilçe halkını PKK çizgisine çekmeye çalışıp örgütü meşru göstermek ve halk nezdinde terör örgütüne sempati kazandırmak için faaliyet yürütmektir. Uğur yürütmüş olduğu görevi kullanarak PKK'ya kitle yaratmaya çalışmaktadır. PKK propagandası yapılan etkinliklere sıklıkla katılması, cenazelere iştirak etmesi, PKK unsurlarına yönelik yapılacak operasyonlara engel olmak için bölgeye gitmesi, öz yönetim açıklamasına katılması bu gayretin sonucudur."
Belediyenin imkanlarını teröristlere kullandırdı
Gerekçeli kararda, PKK'nın çukur kazma olaylarına vurgu yapılarak, "Sözde 'öz yönetim' ilanına katılmış, bu ilanın ardından ilçede şiddet olayları baş göstermiş ve hendek kazma eylemleri yapılmıştır. İhsan Uğur, terör örgütünün yönlendirmesi doğrultusunda gerçekleşen gösteri ve yürüyüşlerin talimatlarını vermekte, ölü ele geçen teröristler için belediye imkanlarını kullandırmakta ve belediyeye ait iş makinelerini terör örgütünün amacı doğrultusunda kullandırmaktadır." ifadelerine yer verildi.
Suçlamaları reddedip örgüt propagandası yapmadığını, örgütün propagandasına ilişkin sosyal medya paylaşımlarını da çocuklarının yaptığını öne süren Uğur'un bu beyanlarına da itibar edilmediği aktarılan gerekçeli kararda, gizli tanık ifadelerine de atıfta bulunuldu.
Terör örgütüne patlayıcı dahil her türlü desteği sağlamış
Gerekçeli kararda, bir gizli tanığın da şu ifadeleri aktarıldı:
"Örgüt herhangi bir malzeme, patlayıcı, gıda, kablo ya da para lazım olduğunda Uğur'dan alırdı. Bunların alındığını bizzat gördüm. Örgüt tarafından yapılan organizasyonların giderleri de Uğur tarafından karşılanıyordu. Bu giderler ya belediyeye ait paradan ya da esnaftan toplanan paralardan karşılanıyordu. Yapılan yürüyüşlerin organizasyonlarını bizzat kendisi yapıyordu, pankartları kendisi yaptırıyordu. Özerklik ilanında bizzat kendisi rol aldı, organizasyonu kendisi yaptı."
İhsan Uğur'un çukur kazma olaylarını bizzat yönlendirdiğini söyleyen gizli tanık, şu ifadeleri kullandı:
"Uğur, hendek kazma olaylarında gerekli kontrolleri yapıp ortadan kaybolurdu. Belediyeye ait kepçeyi Lice ya da Dicle olayları sırasında Şakir Çelik'in istemesi üzerine kullandırmıştı. Hizan olaylarında da belediyenin ve şirketin kepçeleri alınmıştı. Bu olaylarda Hizan Belediyesinin kepçelerinin kullanılmasına bizzat İhsan Uğur izin vermişti"
Söz konusu gizli tanık, Uğur'un İçişleri Bakanlığının Terörden Arananlar Listesi'nde "gri" kategoride yer alan terörist Adnan Çelik ile de sürekli irtibat halinde olduğunu sözlerine ekledi.