Davutoğlu: Bizim için PKK ile YPG ve PYD arasında fark yoktur
AKP Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin TBMM grup toplantısında konuştu. Konuşmasına geçtiğimiz hafta yurtdışındaki temaslar hakkında bilgi veren Davutoğlu, "Biz herkesin bir arada bulunduğu masa istiyoruz. Kürtlerin masada olmasını istiyoruz. Ancak biz YPG ve PYD'nin masaya oturmasına karşıyız. PYD masaya oturmak istiyorsa, rejimin yanına yakışır. Halkına karşı katliam yapan bir rejimle işbirliğinin sonucu bu olmalıdır. Türkiye'nin Suriye'nin yanında yer alacağını ifade ediyorum." dedi.
Başbakan Davutoğlu'nun konuşmasından satır başları;
Buradan geçirdiği ameliyat sebebiyle MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye geçmiş olsun diyorum. Geçen hafta İngiltere ziyaretinin ardından İsviçre'ye sonra da Almanya'ya gittim. Ziyaretimizin İngiltere ve Davos ayağında çok etkili görüşmeler yaptık. Ziyaretimizin Almanya ayağında bir ilke imza atarak, Almanya ile Türkiye arasında ülkeler arası istişare toplantısı yaptık.
Vatandaşlarımıza vize muafiyeti konusunda somut ilerlemeler kaydettik. Mülteci sorununa ilişkin pek çok önemli görüşmeler gerçekleştirdik.
"TÜRKİYE GELECEĞİ BELİRLEYEN KÜRESEL AKTÖRDÜR"
İstanbul, Dersaadet insanlık meselelerinin çözüm bulduğu küresel başkenttir. Kimin sorunu varsa İstanbul'da saadeti bulacak. İster göç gibi, ister ekonomi, ister enerji gibi meseleler olsun artık bunların hepsi Türkiye'de gerçekleşiyor, küresel düzenin temelleri Türkiye'de tartışılıyor. Türkiye geleceği belirleyen küresel aktördür.
"İNGİLTERE ÖNEMLİ BİR MÜTTEFİĞİMİZ"
Türk ekonomisinin yatırımcılara sunduğu fırsatları kendilerine sunduk, yatırımcılarla buluştuk. Londra'da Cameron'la görüşmeler yaptık ve görüşlerimizin müşterek olduğunu gördük. Son görüşmelerimizin iki ülke arasındaki ekonomik ilişkileri geliştireceğine eminim. İngiltere bizim önemli bir müttefiğimiz.
"TÜRKİYE'YE DÖNÜK GÜVEN OLUŞTU"
Kıbrıs konusunda ise önümüzde firsatların da bulunduğunu Cameron ile paylaştım. Ardından Davos'a geçtim. Davos'ta ülkemizin küresel ekonomi konusunda vizyonunu bir kez daha paylaşma fırsatı buldum. Türkiye'ye dönük çok büyük bir güven oluşmuş durumda. Bunda 1 Kasım seçimindeki zaferin çok büyük etkisi var. Buradan verdiği yüzde 49 oyla başımızı dik tutan aziz milletimize çok teşekkür ediyorum.
"ATATÜRK HAVALİMANI EN ÇOK YOLCU AĞIRLAYAN 3.HAVALİMANI OLDU"
İstanbul'un küresel başkent olacağı beklentisi muhataplarımız tarafından iletildi. Geçtiğimiz hafta İstanbul Atatürk Havalimanı Frankfurt Havalimanı'nı da geçerek, en çok yolcu ağırlayan Avrupa'nın 3. havalimanı oldu. İnşallah 3. havalimanı da dünyanın en çok yolcu ağırlayan havalimanı olacak.
"MERKEL İLE BİRÇOK KONUDA MUTABIK KALDIK"
Önümüze çıkaracakları engeller hızımızı artırır, önümüzü kesemez. Birçok ülkeden liderlerle temaslarımız oldu Davos'ta. Ardından Almanya'da Merkel ile bir araya geldik. Dost Alman halkına taziyelerimi ilettim. Türkiye ile Almanya hükümetleri arasında ilk defa gerçekleşen toplantının tarihi bir adım olduğunu düşünüyorum. En geç bu sene ekim ayında vatandaşlarımızın Avrupa'ya vizesi seyahatini sağlayacağız. Sayın Merkel ile uluslararası ve bölgesel konuları ele aldık, ve pek çok konuda mutabık kaldık.
"MÜLTECİ DRAMINI DÜNYA KAMUOYU DİKKATİNE SUNDUK"
Mülteci dramını dünya kamuoyu dikkatine sunduk. Kendilerine verdiklerimiz bilgiler ışığında daha duyarlı davranacaklardır. Bunun insanlığın meselesi olduğunu anlattık. 3 milyar euronun serbest bırakılması da bunun sonucu olmuştur. Biz mülteciler meselesini bir para meselesi olarak görmüyoruz. Şu ana kadar 10 milyar dolar civarında harcama yaptık, insani vazifemizi yaparız. Bu destek AB'nin külfeti paylaşma iradesini ortaya koymuştur. Türk ve Alman işadamlarımızla görüştük.
"DAEŞ VE PKK ÜZERİNE PEK ÇOK ADIM ATMA KARARLILIĞINI GÖSTERDİK"
Ertesi gün Joe Biden'ı misafir ettik. Ülkelerimiz yoğun temas içindedir. Gündemimizi Suriye, Irak ve Kıbrıs müzakereleri oluşturdu. NATO dayanışmasını değerlendirdik. Başta DAEŞ ve PKK olmak üzere pek çok adım atma kararlılığını gösterdik.
"BİZİM İÇİN PKK, YPG VE PYD ARASINDA HİÇBİR FARK YOK"
Görüşmemiz vesilesiyle gerek PKK, gerek DAEŞ'e karşı işbirliğimizi sürdüreceğimizi bildirdik. Bizler DAEŞ, PKK, El Nusra gibi tüm terör örgütlerine karşı kararlılıkla mücadele edeceğiz. Herkes net bir tutumla terörün ve terör örgütlerinin karşısında yer almalıdır. Bizim için PKK ile YPG ve PYD arasında fark yoktur.
PKK hem Türkiye, hem Suriye halkına karşı suçlar işleyen örgüttür. Hepsinin karşısında Türkiye dimdik durmaya kararlıdır. Suriye'de yaşanan yangına, trajediye kayıtsız kalma lüksümüz yoktur. Suriye'de yaşanan dramın sona ermesi için Türkiye elinden geleni yapacaktır. Çözüm için kurulacak masayı destekliyoruz. Bizim Kürtlere yönelik önyargılı olduğumuz tutumu maksatlı olarak dile getiriliyor.
"YPG VE PYD'NİN MASAYA OTURMASINA KARŞIYIZ"
Biz herkesin bir arada bulunduğu masa istiyoruz. Kürtlerin masada olmasını istiyoruz. Ancak biz YPG ve PYD'nin masaya oturmasına karşıyız. PYD masaya oturmak istiyorsa, rejimin yanına yakışır. Halkına karşı katliam yapan bir rejimle işbirliğinin sonucu bu olmalıdır. Türkiye'nin Suriye'nin yanında yer alacağını ifade ediyorum.
Muhalefet bu sırada aynı plağı bozuk şekilde çalmaya devam etti. Türkiye sadece bölgesinin değil, dünyanın en etkili ülkelerinden biri. Her yerde Türkiye'nin dünya ortalamasının 3 misline yakın kalkınması gıpta ile takip ediliyor. yurt dışındaki vatandaşlarımız Türkiye'nin yükselen gücünden duydukları onuru bizlere iletiyorlar.
"CHP'DE ZİHNİYET DEĞİŞMİYOR, KAFA DEĞİŞMİYOR"
Bu parlak tablo içinde ciddi bir muhalefetin eksikliği hissediliyor. Muhalefet olmaz olmazdır. Seçimler sonrası yaptığımız çağrılar karşılığını bulmadı. Son bir hafta içinde Sayın Kılıçdaroğlu ana muhalefet partisi liderine yakışmayacak bir tutum içine girdi. Sayın Cumhurbaşkanı'na karşı kullandığı üslup, takındığı tavır kabul edilemez. Sizin milletin tercihine saygınız bu mu? Cumhurbaşkanlığına saygınız bu mu? Kişisel olarak farklı düşünebiliriz ancak konumunuza saygı gösteriyoruz. Biz de sizden aynı saygını bekliyoruz. Ancak siz hakaret ediyorsunuz. Muhalefetinizdeki tek değişim bu. Bu millet size ders üzerine ders verdi, sizi sandığa gömdü ama hiçbir şey öğrenmediniz. Aynı ezber, aynı nezaketsizliğe devam ediyorsunuz. Milletimiz hem 7 Haziran, hem 1 Kasım'da ibret dolu mesaj verdi. Kamuoyu anketlerine göre oylarımız artmaya devam ediyor. Bunlar hala yüzde 30'u aşamıyor. Bunlar kurultaylar yapar ama zihniyet değişmiyor, kafalar değişmiyor. İsimlerin değişmesi önemli değil. Sayın Kılıçdaroğlu kurultayda vizyon çizmek yerine hakaret ediyor.
"DAHA ÇOK ÇALIŞACAĞIZ"
Türkiye 2015'te iki önemli seçim yaşadı. Bugün yaklaşık yüzde 50 oy alan hükümet yönetiyor. Bu milletin hizmeti için 24 saat yetmiyorsa 25 saati, 7 gün yetmiyorsa 8'inci günü Allahımızdan isteyeceğiz. Her şeyden kısacağız ama hizmetten kısmayacağız. Daha az dinleneceğiz, daha çok çalışacağız.
"ERKEN SEÇİM OLMAYACAK"
Bizim programımız belli. Seçimin üstünden geçen bu kısa zamanda verdiğimiz sözleri yerine getiriyoruz. Türkiye için hizmet, reform dönemi başlamıştır. Her şey yoluna girmiş, gelecek hedeflerine yürürken, birileri bu istikrarlı yürüyüşten rahatsız oldu. Birileri erken seçime gidileceği söyleyerek kafaları karıştırmaya başladı. Türkiye'nin erken seçim gibi bir gündemi yoktur. Son iki yıl içinde 4 seçim yapılmıştır, ve milletimiz yüzde 50'ye yakın oyu sizlere ikram etmiştir. Bunun gereğini yapmadan erken seçim söz konusu olamaz.
Ekonomik seviyemizi daha iyiye taşıyarak, kalıcı hale getirmemiz gerekiyor. Türkiye artık seçim atmosferinden çıkmıştır. Türkiye'nin gündeminde erken seçim yoktur. Bu ülkede seçim 4 yıl sonra yapılacaktır. Erken seçim spekülasyonlarını durdurarak Türkiye'nin istikrar içinde yaşadığını belirtmek lazım. Bu iddialar belli maksatlarla ortaya atılan, Türkiye'nin gelişmesine karşı olan asılsız dedikodulardır.
YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARI
Türkiye cunta yapımı bir anayasayla artık daha fazla adım atamaz, buyurgan anayasa Türkiye'nin yol haritası olamaz. Önceliğimiz darbe zihniyetiyle yazılmış darbe anayasasından kurtulmak olacaktır. Tüm partilerin sorumluluk anlayışıyla konuya sahip çıkması lazım. Milletin onayından, milletin seçtiği Meclis'ten güç almamış bir anayasa Türkiye'nin anayasası olamaz. Demoratik, özgürlükçü bu ülkeye yakışan bir anayasa hazırlamalıyız.
GÜNEYDOĞU'DA TELAFİ EĞİTİMLERİ
Eğitim kurumlarımızdaki aksamaların telafi edileceğini belirttim. 5 Şubat'a kadar telafi eğitimi verilecek. Bu öğrencilerin her birinin ailesinden izin alındı ve aynı öğretmenleri de onların gittiği okula sevk edildi. Öğrencilerimiz bir dakika bile diğer yaşıtlarının gerisinde kalmayacak. 15 bin öğrenci ilk etapta telafi eğitimi almaya başladılar ve bu sayı artmaya devam ediyor. Öncelikle velilere ve değerli öğretmenlerimize çok teşekkür ediyorum.
"İNSANLIKTAN ÇIKMIŞ BU ZİHNİYET MUTLAKA KAYBEDECEKTİR"
Terörün bu ülkede asla başarılı olamayacağını gördük. Terör en acımasız yüzüyle insanlık karşısında kaybedecektir. Terör odakları karne günü ortaokuluna bomba attılar. İşte bir insanlık suçu olan terörün kaybettiği yer burasıdır. Küçücük öğrenciler için bir ölümü düşünmektedir. Okul bahçesine bomba atacak kadar insaftan, merhametten yoksundurlar ve nefret diliyle konuşmaktadırlar. İşte bunun adı PKK'dır. İnsanlıktan çıkmış bu zihniyet mutlaka kaybedecektir.
Devleti, hükümeti, güvenlik güçlerimizi suçlayanlar küçücük çocuklardan ne istediklerini açıklasınlar. Yüzlerini yeniden teröre çevirenler bu yaptıklarının hesabını veremeyeceklerdir ama biz bunun hesabını soracağız. Bu ihanet şebekesiyle sonuna kadar mücadele edeceğiz.
"SİLOPİ'DE HAYAT NORMALE DÖNMEYE BAŞLADI"
Silopi'de hayat normale dönmeye başladı. Bu bahar terörsüz, şiddetsiz bir bahar olacaktır. Biz güvenlik güçlerimizin yanındayız. Huzuru ve kardeşliği tahkim edeceğiz.
"KÜRESEL KRİZ MALİ DİSİPLİNİMİZİ BOZMADI"
2015 yılında bütçe gelirleri yüzde 13,6 oranında arttı. Hedeflediğimiz değerin 31,4 milyar lira üzerinde gelir elde ettik. Giderlerimiz ise yüzde 12,6 oranında arttı. Bütçe açığı 22 milyar lira oldu. Bu milli hasılanın sadece yüzde 1'ine tekabül ediyor. Denk bütçeye ulaşıyoruz. Türkiye içinde bulunduğu dezavatajlara rağmen mucizevi performans gösterdi.
2015 yılında ne küresel kriz, ne seçimler, ne komşu ülkelerdeki problemler mali disiplinimizi bozmadı. AK Parti bütçelerinin her biri mali disiplini öngören bütçeler olmuştur.