Kılıçdaroğlu: Her türlü desteği vermeye hazırız
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Suriye'nin sorunu çözülürse son derece mutlu oluruz. Türkiye'nin komşularıyla barış içinde yaşamasını isteriz ve bunun için her türlü desteği vermeye hazırız." dedi.
CHP Genel BaşkanıKemal Kılıçdaroğlu, Ambarlı Limanı'nı ziyaret ederek, taşımacılık sektörü temsilcileriyle bir araya geldi. Basına kapalı gerçekleşen ziyaretin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin ihracatı açısından çok önemli bir bölgeyi gezdiğini, çalışanların, üretenlerin burada olduğunu söyledi.
Bir gazetecinin Soçi zirvesinden çıkan karara ilişkin görüşünü sorması üzerine Kılıçdaroğlu, Suriye'deki sorunların çözülmesini, öteden beri istediklerini dile getirerek, "Biz 2013 yılında, Türkiye'de Uluslararası Suriye Konferansı düzenlenmesini istedik. Rusya'yı çağırın, Amerika'yı çağırın, Avrupa Birliği'ni çağırın, Arap ligini çağırın ve Suriye'nin taraflarını çağırın ve Türkiye bu soruna çözüm bulsun dedik ama ellerinin tersiyle ittiler. Şimdi bizim istediğimiz noktaya geldiler. Suriye'nin sorununu çözmek istiyorlar. Çözülürse son derece mutlu oluruz. Suriye'nin bütünlüğünden, Irak'ın bütünlüğünden yanayız. Türkiye'nin bütün komşularıyla barış içinde yaşamasını isteriz ve bunun için bizim üstümüze ne düşüyorsa her türlü desteği vermeye hazırız." diye konuştu.
"Milli mesele haline getirmek doğru değil"
"Dün Başbakan Binali Yıldırım, Sarraf davasını ve Amerika'daki gelişmelere işaret ederek, 'Bu Türkiye'nin ilişkilerini küresel ölçekte etkiliyor' dedi. Bir de ekonomi hakkında bankaların üzerinden kriz söylentileri yaratanların sukutu hayale uğrayacağını söyledi. Sizin değerlendirmelerinizi alabilir miyiz?" şeklindeki soru üzerine Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:
"Ne olursa olsun, o dava görüşülmeden, davanın ayrıntıları ortaya çıkmadan bugünden yorum yapmak asla doğru değildir. Sayın Binali Yıldırım'ın da yorum yapması doğru değildir. Orada bir yargılama var. Yani rüşvet veren, yolsuzluk yapan, vergi ödememek için her türlü yola başvuran bir adam yargılanıyor. Dolayısıyla bunu bir Türkiye meselesi haline getirmek, bir milli mesele haline getirmek doğru değil. Yolsuzluk, hırsızlık, dünyanın hiçbir tarafında, hiçbir ülkesinde milli mesele olarak görülemez."