Baykal’ın Erdoğan’ı kurtarma mecburiyeti
Tayyip Erdoğan ile Deniz Baykal’ın önceki gün yaptığı 2,5 saatlik görüşme “büyük uzlaşma” denilerek parlatılmaya çalışılan AKP-CHP koalisyonu için bir girişim miydi?
Büyük oranda böyle okundu. Üstelik Baykal’ın TBMM Başkanlığı da konuşuluyorken...
Kategorik olarak bu değerlendirmeye bir itirazım yok; HDP destekli AKP azınlık hükümetini ya da AKP-HDP açık koalisyonu ihtimalini, AKP-CHP koalisyon ihtimalinden daha yüksek gören biri olarak hem de...
Ama şu soruları da sormalıyım:
Hedef AKP-CHP koalisyonu ise neden Ahmet Davutoğlu ile Kemal Kılıçdaroğlu değil de, Erdoğan ile Baykal görüştü?
Ya da en azından iki partinin genel başkan yardımcıları değil de neden “eski” liderleri görüştü?
Bu soruya yanıt verebilmek öncelikle bazı olağanüstü önemdeki gelişmeleri anımsamaktan geçiyor.
ÇENGELKÖY BULUŞMASI
Erdoğan ile Baykal’ın 3 Kasım 2002’den sonra Çengelköy’de yediği yemek hâlâ özel sırlar içermektedir. Tamamı henüz aydınlanmamıştır.
Aydınlananlar mı?
Siyasi yasağı nedeniyle “muhtar bile olamayacak” durumda olan Tayyip Erdoğan nasıl başbakan oldu? Erdoğan’a bu yolu açan kimdi? Deniz Baykal!
Birkaç kez yazdık, özetleyelim: Dönemin AB Komiseri Günter Verheugen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’la, 3 Kasım seçimlerinden hemen sonra, 15 Kasım 2002’de Varşova’da görüştü.
Verheugen bu görüşmeden sonra gelip Tayyip Erdoğan’a “Baykal seni Başbakan yapacak” müjdesi verdi!
AB Komiseri’nin temaslarının özeti şöyleydi: “Verheugen, Baykal’a ‘Başbakan kim olacak’ diye sorduğunu ve ‘Tabii ki seçimin galibi başbakan olacak’ yanıtını aldığını anlattı. Verheugen Baykal’ın yaptığı sohbetten aldığı izlenimi Erdoğan’a, ‘Deniz Bey galiba sizin başbakan olabilmeniz için önünüzün açılmasına yardımcı olacak’ sözleriyle aktardı.” (Hürriyet, 22 Kasım 2002)
Sonra ne mi oldu? Erdoğan ile Baykal Çengelköy’de bir lokantada buluşturuldu. O gün yemekte Türkiye’nin gidişatını değiştirecek anlaşmalar yapıldı; sadece 2002’yi değil, 2007’yi ve 2015’i!
Sırasıyla anlatalım:
BAYKAL ERDOĞAN’I BAŞBAKAN YAPTI
Baykal o yemekten hemen sonra işe koyuldu: Önce Anayasa değiştirildi, sonra Siirt seçimleri iptal ettirildi. Anayasa değişikliğinden faydalanan Erdoğan’ın siyasi yasağı kalktı ve yenilenen Siirt seçimlerinde milletvekili olabildi. Ve elbette Başbakan! (Erdoğan’ı Baykal’ın başbakan yapmasından sonra Kılıçdaroğlu’nun da cumhurbaşkanı yaptığını ayrıca not düşelim!)
O tarihlerde Çengelköy’deki yemeğin Erdoğan’a başbakanlık, Baykal’a cumhurbaşkanlığı anlaşması olduğu düşünüldü. Ancak sonraki gelişmeler, Baykal’a hiçbir kazanımın olmadığını gösterdi. Tersine Baykal o yemeğin sürekli kaybedeniydi. 2007’de Baykal değil, Abdullah Gül cumhurbaşkanı oldu. Ve Baykal 2010’da bir kasetle CHP Genel Başkanlığı’nı da kaybetti.
O nedenle şunu sormalıyız: 2010 kaseti aslında Çengelköy’deki yemeğin de konusu muydu? Erdoğan’ı başbakanlığa götüren yol o kasetle mi açılmıştı? Hatta Baykal’ın 2007’de Cumhuriyet mitingleriyle iktidarı reddetmesi ve “sistem içinde” kalması o kasetle mi sağlanmıştı?
KOALİSYON ERDOĞAN’I KURTARIR, CHP’Yİ BİTİRİR
Ve gelelim bugüne...
AKP-CHP koalisyonu hazırlığı için Erdoğan ile Baykal’ı yeniden buluşturan o kaset mi?
En başta sormuştuk: Neden Davutoğlu ile Kılıçdaroğlu değil de Erdoğan ile Baykal görüştü?
Yoksa aslında CHP, AKP’yle koalisyona pek sıcak bakmıyor mu? Zira CHP’nin tabanı çok açık bir şekilde AKP’yle koalisyona karşı. Ve bu nedenle daha iki gün önce Kemal Kılıdaroğlu, belki de istemeye istemeye, ekranlardan “AKP’yle koalisyon yok” dedi!
Bu nedenle Baykal meseleyi ısıtması için mi devreye sokuluyor? Karşılığında TBMM Başkanlığı mı ikram ediliyor?
Dün de belirttik: AKP’yle koalisyon, fiilen Erdoğan’ı kurtarmak sonucunu doğurur! CHP de bu suçun altında kalır! 2013’ten beri sallanan ama düşmeyen Erdoğan’ın kurtarıcısı olmak, CHP’yi bitirir!
Mehmet Ali Güller
Aydınlık