Bingöl: Birleştirici olacak, AKP/MHP seçmenini kazanmaya çalışacağız

CHP – KÖLN- NRW Birliği, Köln Mülheim’daki Kultur Bunker salonunda, "Vicdanının Sesini Dinle! Ülkemizin ve Çocuklarımızın Geleceği için HAYIR!" çağrısıyla bir konferans düzenledi. Konferansa konuk konuşmacı olarak, CHP Ankara Milletvekili Tekin Bingöl ve NRW Eyalet Meclisi Üyesi Arif Ünal (Yeşiller Partisi) konuşmacı olarak katıldı.

Bingöl: Birleştirici olacak, AKP/MHP seçmenini kazanmaya çalışacağız

CHP – KÖLN- NRW Birliği, Köln Mülheim’daki Kultur Bunker salonunda, "Vicdanının Sesini Dinle! Ülkemizin ve Çocuklarımızın Geleceği için HAYIR!" çağrısıyla bir konferans düzenledi. Konferansa konuk konuşmacı olarak, CHP Ankara Milletvekili Tekin Bingöl ve NRW Eyalet Meclisi Üyesi Arif Ünal (Yeşiller Partisi) konuşmacı olarak katıldı.

Yoğun bir katılımın gözlendiği toplantıda ilk söz alan CHP- NRW Köln Birliği’nden Mimar Metin Keskin şu ifadeleri kullandı:

“İktidarın Hayır’cılara yönelik şantajları, Başbakan’ın söylemindeki ‘PKK, FETÖ, HDP, hayır dediği için Evet’ diyoruz sözünün savunulabilecek, mantıksal bir değeri yoktur. Bu süreçte, muhalefetin dili ve konumu belirleyicidir. Bütün gücümüzle mücadele edeceğiz. Gerçekleri anlatmak, korku ve ümitsizliğe kapılmadan, ülkemizde ve yurtdışında ulaşabileceğimiz tüm insanlara ulaşıp, ‘Hayır’ diyenlerin sayısını arttırmak istiyoruz. Bu, köprüden önce son çıkıştır”diyerek sözlerini tamamladı."

Yeşiller Partisi Kuzey Ren Westfalya Milletvekili Arif Ünal, konuşmasına şu sözlerle başladı:

“İnsanların inançlarına, politik görüşleri ve etnik kökenlerine göre ayrıştırılması, Avrupa’da verilmesi gereken eşit hak mücadelesini de olumsuz etkiliyor. Avrupa’nın bize bakış açısı, Türkiye’ye bakış açısı ile eşdeğer. Eğer Türkiye’de insan haklarına saygılı, demokratik, hukuk devleti olsaydı, burada yaşayan insanlara, Avrupalıların bakış açısı aynı düzeyde olurdu. ABD ve Avrupa’da ırkçılık yükselişte. Anayasa değişikliği teklifi, Erdoğan veya başka politikacıları aşan bir sorunsaldır. Sorun, demokratik, hukuk devleti mi, yoksa diktatörlük mü? Hayır diyecek ve tavır koymak zorundayız.”

Konuşmasında birleştirici olmanın önemine vurgu yapan CHP Ankara Milletvekili Tekin Bingöl, Millete güvendiklerini söyledi:

“Anayasa paketinini bütün boyutlarıyla, ayrıntılı inceledik. Biatçı bir anlayışla, Lider sultasının hüküm sürdüğü AKP’li vekiller okumadan imza attıklarını itiraf ettiler. Antidemokratik Anayasa paketi Türkiye’de bir rejim değişikliğine yol açacaktır. Yetkiler tek kişide toplanıyor. O tek kişi Başkan, Başbakanlığı ortadan kaldırdığı için, Başbakan, o tek kişi, Bakan’ları dışarıdan belirliyor. O tek kişi, tek başına kanun çıkartıyor. İstediği zaman Meclisi fesh ediyor. Bütçeyi tek başına belirliyor, Anayasa Mahkemesi üyelerini, HSYK üyelerini, Danıştay üyelerini belirliyor. Bu kadar yetkiyi tek kişide toplamak hangi rejimde var? Teklif, Cumhuriyetin içini boşaltıp, Parlamenter sistemi işlevsiz hale getiren bir değişiklik öngörüyor. ‘Koalisyon hükümetleri’ ortadan kalkacak’ diyorlar. 15 yıldır bu ülkeyi koalisyonlar mı yönetiyor? Çağdaş bir Türkiye bölge ülkeleri için de örnek olur. Oysa AKP, Türkiye’yi Ortdaoğu ülkelerine benzetti. Beklediler ki, CHP Anayasa Mahkemesi’ne gitsin. Biz Anayasa Mahkemesine değil, Yüce Divan’a değil, Halk’ın Divanı’na gideceğiz’ dedik! Bu Millet, emperyalizme karşı hep birlikte, inançları, kimlikleri ne olursa olsun birlikte, Ulusal Kurtuluş Mücadelesi verip, bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuştur. 16 Nisan’da Milletimizin ‘Hayır’ diyeceğine güvenimiz tamdır.”

CHP Ankara Milletvekili Tekin Bingöl, konferans sonrası Ulusal Kanal’ın sorularını yanıtladı.

MHP ve AKP seçmeninin HAYIR oyu kullanması için neler yapacaksınız?

Geçmişte hangi siyasi partiye oy vermişse versin, MHP’li, AKP’li kardeşlerimiz dahil, herkesi kucaklayacağız. Bu meseleyi birbirimize anlatmayacağız. Güzel bir dille, kırıp dökmeden anlatmaya çalışacağız. Bu ayrışmayı bir tarafa bırakıp bütünleşeceğiz. Vekilinden vatandaşına, seçmen olarak, en acil işimiz, 18-26 Şubat tarihlerinde seçmen kütüklerini kontrol etmektir. Yakınlarımızın, akrabalarımızın, komşularımızın adlarının yazılı olup olmadığını kontrol edeceğiz. Her oy 24 ayar altın gibi kıymetlidir. Herkesin oy vermesi için, sandığa yönlendireceğiz. 14 gün boyunca oy sandıkların güvenliğini koruyup kollayacağız. En önemlisi bıkmadan, usanmadan anlatacağız. CHP olarak Parti bayrağımızı, parti amblemimizi bir kenara bıraktık. Sadece ve sadece Türk bayrağı taşıyoruz. Çalışmalarımızı halk oylaması sürecinde böyle götüreceğiz. Bizim, hiçbir siyasi partiyle ve başka bir STK ile ortak çalışmamız yok. Halk oylamasının bir siyasi partiye havale edilmeyeceği kadar önemli olduğunun farkındayız. Bu, bir Türkiye meselesidir. Herkesin sorumluluk üstlenmesi gerekiyor. 79 milyon vatandaşımızın bu konuda, son derece dikkatli olmalı, sorumluluk almalıdır. Başka siyasi partiler, sendikalar, STK’lar, meslek odaları da bu konuda tavırlarını belirliyor olabilirler, ama bu hiçbir şekilde bir başka siyasi partiyle ortak hareket edeceğimizi, birlikte ortak bir temelde buluşacağız anlamına gelmiyor. Buna Almanya da dahil, Türkiye de dahildir.

Erdoğan, ‘15 Temmuz’un rövanşı oylanacak’ dedi. Ne demek istedi?

Bu talihsiz bir açıklama. 15 Temmuz darbe girişimi nasıl hazırlandı? Nasıl o gece o darbeye kalkışıldı, herkes tarafından bilinen bir gerçek. O sürece kim yol açtı, herkes tarafından biliniyor. Türkiye’de böyle bir ayrıştırıcı anlayışın, böyle bir kutuplaştırıcı bir anlayışın dile getirilmesi talihsizlik. Herkes özgürce Evet de, HAYIR da diyebilmelidir. Ancak yapılmak istenein bir rejim değişikliği olduğunun giderek yaygın bir şekilde kabullenmesi ile HAYIR’a yönelinmesi, bu tür açıklamaları yapma noktasına getiriyordur. Bu doğru bir söylem değil.

Bazı AKP yöneticileri, ‘Evet çıkmazsa iç savaş çıkar’ tehditlerinde bulundu.

Böyle bir oylama sonucunda iç savaş kışkırtıcılığı yapmak, bunu dile getirmek, Türkiye’ye yapılacak en büyük kötülüktür. Türkiye’nin birliğini, kardeşliğini, savunmamız gerekirken, demokrasiyi savunup içselleştirmemiz gerekirken, bütün demokratik kanalları açmamız gerekirken, çıkıp iç savaştan bahsetmek, talihsiz bir açıklamadır. Türkiye’ye büyük zarar veriyorlar. Bu açıklamanın kabul edilebilecek hiçbir yanı yoktur. Biz şiddetten, gerginlikten uzak, bu süreci tamamlayacağız. Asla şiddete, gerginliğe yol açmadan, bizi o kulvara çekmek isteyenlere asla müsaade etmeden, bu süreci tamamlayacağız.

ulusalkanal.com.tr