Zekeriya Öz, Güney’i mahkemeden kaçırdı

Düz savcı Zekeriya Öz’ün Ergenekon davası devam ederken Tuncay Güney’in dosyasını ‘resmi’ bahanelerle mahkemeden kaçırdığı ortaya çıktı. Mahkeme Başkanı Şengün’ün de talimat vererek dosyayı istediği belirtildi

Zekeriya Öz, Güney’i mahkemeden kaçırdı

Düz savcıZekeriya Öz’ün Ergenekon davası devam ederken Tuncay Güney’in dosyasını ‘resmi’ bahanelerle mahkemeden kaçırdığı ortaya çıktı. Mahkeme Başkanı Şengün’ün de talimat vererek dosyayı istediği belirtildi

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen Ergenekon kumpası soruşturması kapsamında Tuncay Güney hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Kumpası araştıran savcılar ilk adım olarak Güney’e yakalama kararı çıkarırken eski Ergenekon savcısı Zekeriya Öz ise Güney’le ilgili evrakları çeşitli bahanelerle mahkemeye göndermemişti.

İstanbul Emniyeti Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde 2001 yılında verdiği mülakatla Ergenekon soruşturmasının başlamasına neden olan Tuncay Güney hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Güney’in asılsız iddialarını “delil” olarak değerlendiren Ergenekon savcıları, dava başladıktan sonra da Güney’i resmi yazışmalarda da açığa çıkacak şekilde korumaya almışlardı. Eski Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz, mahkemeye Güney’le ilgili evrakları göndermemiş, dosyadaki gizlilik kararı ve soruşturmanın devam ettiği gerekçelerini öne sürmüştü. Eski Ergenekon Mahkemesi Başkanı Köksal Şengün bunun üzerine çok sert bir yazıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na “Dosyayı gönderin” emri vermişti.

DEŞİFRE ETMEYELİM İTİRAFI

Zekeriya Öz, 27 Kasım 2008’de mahkemeye yazdığı yazıda “Cumhuriyet Başsavcılığımızca yürütülen soruşturmanın gizli olması, suçun örgüt suçu olması, delil karartma şüphesi sebebiyle hakkında soruşturma yapılan kişilerin isminin deşifre olma ihtimaline binaen göndermediğini” söyledi.

Ergenekon Mahkemesi, 15 Aralık 2008’de Tuncay Güney’le ilgili soruşturma dosyasını istedi. Öz, yine devreye girerek bu sefer “gizlilik kararı” olduğunu öne sürerek dosyayı mahkemeye göndermedi. Öz, “Dosya şüphelisi Tuncay Güney’in yurtdışı ifadesinin alınmasına yönelik çalışmalar yapılmakta ve soruşturma dosyasının gizlilik kararının bulunması ve adı geçenin soruşturma işlemlerine halen devam edilmekte olduğundan dosya gönderilememiştir” dedi.

KÖKSAL ŞENGÜN’DEN MANİFESTO

Zekeriya Öz’ün Güney’in dosyasını bahaneler öne sürerek göndermemesi üzerine dönemin Ergenekon Mahkemesi Başkanı Köksal Şengün, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na bir yazı gönderdi. Şengün, dosyanın gönderilmemesi halinde Öz hakkında kanuni işlem başlatılacağını söyledi. Şengün, manifesto niteliğindeki yazısında şunları dile getirdi: “Öncelikle her ne kadar Tuncay Güney yargılaması devam etmekte olan dosyamızda sanık değilse de, bu kişi ile 2001 yılında yapılan mülakatın tam çözümünün dosyamızın ek klasörlerinde bulunması, bu kişinin dosyamız sanıkları hakkında ve iddianameye konu terör örgütü hakkında birçok beyanının mevcut olması dikkate alındığında, Tuncay Güney ile ilgili soruşturma dosyasının yargılanması devam eden dava ile ilgisinin olduğu ve kovuşturmaya katkısının bulunacağı açıktır.”

‘GEREKÇENİZ MAHKEMEMİZİ BAĞLAMAZ’

Savcıların, Anayasa gereği mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğunun altını çizen Şengün, “Mahkememizde görülmekte olan dava ile fiili ve hukuki irtibatı kuvvetle muhtemel olan soruşturma dosyasının gizliliği gerekçe gösterilmesinin mahkememizi bağlamayacağı, kaldı ki hiçbir bağ bulunmayan bir soruşturma dosyası hakkında bile, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması temel görevi olan mahkemelere karşı soruşturmanın gizliliği ilkesinin ileri sürülemeyeceği açıktır. CMK 153/2 maddesi gereği soruşturmanın gizliliği kararını veren makam savcılık değil mahkemedir. Doğal olarak bu konudaki takdir hakkı da mahkemeye aittir. Soruşturmanın gizliliği ilkesi konusundaki duyarlılığın birçok konuda savcılık kararlarını onama konumunda bulunan mahkeme tarafından bihakkın gösterileceğinin her türlü izahtan vareste olduğu mahkeme tarafından yazılı olarak istenilen bilgilere cevap verilmesinin bir zorunluluk olduğu aksi durumun kanuni sorumluluk doğuracağı göz önünde bulundurulduğunda 22 Aralık 2008 tarihli yazınız iade edilmiştir. Mahkememiz tarafından 15 Aralık 2008 tarihinde gönderilen yazımıza yanıt verilerek soruşturma kapsamı hakkındaki işlemler yürütülen Tuncay Güney ile ilgili kısmın gönderilmesinin temini rica olunur” açıklamasını yaptı.

ETKİN PİŞMANLIKTAN YARARLANSIN!

Ergenekon davasının 27 Ağustos 2010 tarihli duruşmasında Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, taleplere ilişkin mütalaasını açıkladı. Savcı Pekgüzel, Tuncay

Güney’in soruşturmanın başlangıcında bilinmediğini ve şüpheli olarak yer verilmediğini kaydetti. Pekgüzel,

“Yapılan soruşturmada Tuncay Güney’in 2001 yılından sonra da örgüt ile ilişkisini devam ettirdiğine dair delil bulunamamış, ayrıca 2001 yılındaki anlatımlarından dolayı örgüt hakkında bilgi verdiği, bu şekli ile hakkında pişmanlık ya da kanuni indirimlerinin uygulanma ihtimali bulunduğu değerlendirildiğinden hakkında yakalama kararı istenilmesi düşünülmemiştir” diye konuştu.

SAVCILARIN GÜNEY İÇİN OLAĞANÜSTÜ GAYRETİ

Davada yargılanan yurtseverler Tuncay Güney’in yakalanmasını ve mahkeme huzurunda ifade vermesini devamlı dile getirmişti.

O dönem tutuklu yargılanan Avukat Kemal Kerinçsiz, 2010 yılındaki talep konuşmasında şunları söylemişti:

“Tuncay Güney meselesi gerek mahkemenin gerekse savcıların tutumu nedeniyle tam bir hukuk skandalı haline gelmiştir ve bu davanın da nasıl yürütüldüğünün bir fotoğrafı konumundadır. Tuncay Güney meselesi bu dava nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın hangi süreç içerisinde devam ederse etsin gerek iddia makamı tarafından gerekse sizler bakımından ağır sorumluluklar getirecek bir süreç içerisinde devam ettiğinin farkında mısınız diye size sormadan alamıyorum kendimi. Tuncay Güney hakkında gerek mahkeme gerekse iddia makamı soruşturmayı dondurarak hiçbir işlem yapmaması ‘suç delillerini gizleme’, ‘suçluyu kayırma’, ‘görevi kötüye kullanma’ suçlarını işledikleri gibi bu kişi hakkında yakalama kararı talep etmeyerek ve almayarak kamu davasının açılmaması ve ifadesinin alınmaması nedeniyle yargılanmakta bulunan sanıklar üzerinde suç şüphesinin kasıtlı olarak sürdürülmesi suretiyle sanıkların tutuk hallerinin devam ettirilmesi ağır bir insan hakkı ihlali olarak ortaya çıkmaktadır. Tuncay Güney’in savcılar tarafından mahkeme huzuruna çıkarılmaması için olağanüstü bir gayret gösterilmiş.”

KORSAN BİLDİRİYE TUNCAY GÜNEY GEREKÇESİ

Kapatılan Ergenekon Mahkemesi de 5 Ağustos 2013’te yetkisizce yurtseverlere ağır hapis cezaları yağdırdığı kararına gerekçe olarak gösterdiği imzasız “korsan bildiride” Tuncay Güney’i de ihmal etmemişti. Mahkeme, korsan bildirinin önsözünde, yurtseverleri suçlamak için Güney’e sığınmış ve “Davada yargılananların ortak stratejiyle savunma yaptığını” belirterek buna dayanak olarak da “Tuncay Güney gibi güvenilmez kişinin beyanları dosyadan çıkarıldığında aleyhte hiçbir şey kalmıyor beyanını sıklıkla işlediler” demişti.

Sezim Özadalı

Aydınlık

ergenekon İstanbul Emniyeti sezim özadalı Zekeriya Öz tuncay güney koksal sengul