Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü: Avrupa'nın içinde bulunduğu tablo üzücü

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın Menbiç’ten bir tehdit gelmesi durumunda Türkiye’nin her türlü tedbiri alma gücüne sahip olduğunu vurguladı. PKK devletçiğinin kurulmasına izin vermeyeceklerini söyleyen Kalın, Türkiye, Rusya ve Amerika Genelkurmay Başkanlarının katıldığı Antalya’daki zirveyi de değerlendirdi, “Kaza yaşanmaması için detaylar ele alındı” dedi.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü: Avrupa'nın içinde bulunduğu tablo üzücü

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, anayasa değişikliği referandumuna ilişkin olarak "Anayasa değişikliğiyle bir cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi kuruluyor ve kararların hızlı bir şekilde alınması sağlanıyor. Devlet otoritesi bu sayede tek elde toplanıyor" dedi.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

"Suriye'de ateşkesin gözetilmesi amacıyla Rusya ve İrana arasında üçlü mekanizma kurduk. İşletilmesi noktasında iki ülkede de yakın koordinasyon içindeyiz. Cumhurbaşkanımız, Pakistan'da Ruhani ile yaptığı görüşmede bu konuyu tekrar gündeme getirdi. Cenevre'de de 5. tur toplantı 23 Mart'ta yapılacak. Sürecin devam etmesi açısından önemli.

"Devlet otoritesi tek elde toplanıyor"

"Bildiğiniz gibi özellikle iç gündemimizde şu an 16 Nisan'da yapacağımız halk oylaması büyük nem arz edyor. Cumhurbaşkanımız da bu konuyla ilgili dün katıldığı bir televizyon programında doyurucu açıklamalar yaptı. Anayasa değişikliğiyle bir cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi kuruluyor ve kararların hızlı bir şekilde alınması sağlanıyor. Devlet otoritesi bu sayede tek elde toplanıyor.

"Milletvekili sayısının artmasındaki neden temsilde adaleti sağlamak. Türkiye'nin nüfus dağılımına ve oyların sayımına baktığınız zaman bazı illerde 15 bin oy ile milletvekili seçilirken, bazı illerde 80-90 bin oyla milletvekili seçilemiyor. Adalet noktasında Meclis çalışmalarını da güçlendirecek. Yürütme yetkisinin tek elde toplanmasıyla yasama ve yürütme birbirinden kesinkes ayrılıyor. Burada da yasama organı, yani Meclis sadece yasama çalışmalarına yoğunlaşmak suretiyle bu kuvvetler ayrılığını net bir şekilde ortaya koyacak.

"Tek adamlığa dair argümanlar ileri sürülüyor. Bazı maddeleri, bazı siyasilerin okumadığını görüyoruz. Maddeleri dikkatle okuduğunuz zaman çok güçlü bir denetim mekanizmasının kurulduğunu görüyoruz. Cumhurbaşkanlığı kararnameleri, Meclis'in çıkaracağı kanunlarla çelişemez. Meclis'in çıkardığı kanunlar esastır. Bu fesih meselesi de çok sık gündeme getiriliyor. Böyle bir şey söz konusu değil. Burada Meclis'i feshetme söz konusu olduğunda cumhurbaşkanı da seçime gitmek zorunda. Bir sorun olduğunda çözmek için yine millete gidiliyor. Burada millete güven dayalı bir sistem var. Bütün başlıklarda aslında bu sistem yasama ve yürütmeye uzlaşın mesajı veriyor. Uzlaşamadığınız zaman millete gidin, millet gerekli kararı verecektir deniyor. Çift başlılık veya vesayet arayışlarının önünün kesildiği bir sistemin hayata geçirme imkanımız var. Cumhurbaşkanımız da bu konuyla ilgili olarak vatandaşlarımızla buluşmaya, televizyon programlarına katılmaya devam edecek.

"Avrupa'daki bazı ülkelerin bakanlarımızın vatandaşlarımızla buluşmalarını önlemeye yönelik aldığı tedbirleri görüyoruz"

"16 Nisan halk oylaması çerçevesinde Avrupa'daki bazı ülkelerin bakanlarımızın vatandaşlarımızla buluşmalarını önlemeye yönelik aldığı tedbirleri görüyoruz. Avrupa'da bazı ülkeler, bazı siyasiler Türkiye'de referandumdan 'Evet' çıkmasın diye hummalı bir çalışma içerisine girdikleri görüyoruz. Bizim mesajımız net, boşuna uğraşmayın. Kararı siz değil, millet verecek. Vatandaşlarımızın demokratik haklarını kullanmaktan mahrum edemeyeceksiniz.

"'Kendi iç sorunlarınızı bizim ülkelerimize taşımayın' diyorsanız FETÖ'nün PKK'nın faaliyetlerine izin vermeyin"

"Burada Avrupa'nın genel gidişatıya ilgili endişe içerisinde olduğumuzu belirtmek zorundayız. Kınanması gereken ırkçı, sağcı kesimlerin ana akım siyaseti derinden etkilemeye başladığını görüyoruz. Bu Avrupa'nın temel değerleri konusunda endişe vericidir. Demokrasi, katılımcılık iddialarının altını oyan bir tablodur. 'Kendi iç sorunlarınızı bizim ülkelerimize taşımayın' açıklamaları olduğunu görüyoruz. Bu açıklamalar düşündürücü. Eğer Türkiye'deki tartışmaları, farklılıkları ülkemize taşımayın deme iddianız varsa, kendi ülkelerinizdeki Türkiye karşıtı örgütlerin faaliyetlerini durdurursunuz. AB, gerçekten terörle mücadele konusunda samimiyse Avrupa'daki FETÖ, PKK gibi terör örgütlerinin faaliyetlerine izin vermezler. Tablonun böyle olmadığını görüyoruz.

"ALMANYA İLE GÖRÜŞ AYRILIKLARIMIZ VAR"

Avrupa'nın içinde bulunduğu tablo üzücü. Almanya bizim için önemli bir ülkedir ama Sayın Merkel haklı. Bazı konularda derin görüş ayrılıklarımız var.

PKK VE PYD

Türkiye'nin Kürtlerle bir sorunu yoktur. Terör örgütleriyle sorunu vardır. Bu PKK için de YPG içinde böyledir. ABD, 'PKK ve YPG arasında bir bağlantı görmüyoruz" açıklması yaptı. Bunun doğru olmadığını onlar da biliyor.

pkk İbrahim Kalın cumhurbaşkanlığı sözcüsü deaş almanya avrupa referandum