Atletler sınırı vizesiz geçti
Edirne'de düzenlenen Sınırsız Dostluk Yarı Maratonu'na katılan atletlere, Yunanistan'a geçişlerinde vize ve pasaport kontrolü yapılmadı .
Türk, Yunan, Bulgar Dostluk Grubu Derneğince (TUYUB) düzenlenen Sınırsız Dostluk Yarı Maratonu'nda atletler, Türkiye-Yunanistan sınırını vizesiz geçti.
Yarı maratona katılan 507 sporcu start öncesi Edirne Belediye Bandosu eşliğinde dans etti. Daha sonra Selimiye Camisi önünden koşuya başlayan sporcular, Karaağaç Mahallesi'ni takip ederek Yunanistan'a açılan Pazarkule Sınır Kapısı'na geldi.
Buradan Kastanies Sınır Kapısı'nı geçen sporcular, Kastanies kasabasından dönerek yeniden Pazarkule Sınır Kapısı'ndan Türkiye'ye giriş yaptı.
Sporculara geçişler sırasında vize ve pasaport kontrolü yapılmadı. Yarı maraton, Selimiye Camisi önünde sona erdi.
Yarı maratonda erkeklerde birinciliği 1 saat 6 dakika 12 saniyelik derecesiyle Etiyopya'dan Sulti Gure Timbre, ikinciliği 1.07.43'lik derecesiyle aynı ülkeden Geteye Gelaw, üçüncülüğü ise 1.07.56 ile Nuri Kömür elde etti.
Kadınlarda ise 1.34.59'luk derecesiyle Tuğba Bozkurt Batur birinci, 1.39.09'luk zamanıyla Seda Kurtoğlu ikinci, 1.45.32'lik derecesiyle Akşegül Gökçe üçüncü oldu.
''Dostluğu pekiştirmek adına önemli bir adım''
Gençlik ve Spor Bakanlığı Spor Hizmetleri Dairesi Başkanı Rasim Arı, organizasyonu dünyanın tamamına duyurmayı hedeflediklerini söyledi.
Sporun dostluk ve kardeşlik olduğunu belirten Arı, "Biz de komşularımız Yunanistan ve Bulgaristan ile böyle bir yarı maratonu gerçekleştirerek dostluğu pekiştirmek adına önemli bir adım attığımızı düşünüyoruz. Katılan bütün sporculara başarılar dilerim." diye konuştu.
Arı, önümüzdeki yıllarda maratonun festival havasında düzenlenebileceğini ifade etti.
TUYUB Başkanı Haluk Kaya ise tarihi mekanlardan oluşan parkurda 507 sporcunun mücadele ettiğini bildirdi.
Takım elbiseyle koşuya katıldılar
Sporcular Hüseyin Burgaz ve Bilal Gün, taktıkları kırmızı beyaz ay-yıldızlı kravat ve takım elbiseyle yarı maratona katıldı.
Burgaz, gazetecilere yaptığı açıklamada, sporu gençlere sevdirmek amacıyla farkındalık yaratmaya çalıştıklarını söyledi. Spor için kıyafetin önemi olmadığını anlatmaya çalıştıklarını ifade eden Burgaz, "Sporun her zaman her yerde yapılabileceğini göstermek istedik. Daha önce takım elbiseyle çok koştuk. İdmanlarımızı da bu şekilde yapıyoruz." dedi.
Sporcu Gün ise koşmanın, yapılabilecek en ucuz spor olduğunu göstermek için takım elbiseyle koştuklarını anlattı.
Hareket edebilmenin her an önemli olduğuna dikkati çektiklerini dile getiren Gün, "Bazı şehirlerde öğrenci arkadaşlarımız var, bunlara yardım kampanyalarımızı sürdürebilmek için bu farkındalığı yaptık. 100 kilometreyi dahi takım elbiseyle koşuyoruz. Ekim ayındaki Çöl Maratonu'na hazırlanıyoruz." diye konuştu.