Gazze'deki kanser hastası çocukların yeni umut ışığı

Gazze'deki Sağlık Bakanlığı ve Filistinli Çocuklara Yardım Fonu'nun (PCRF) iş birliğiyle hastanenin ikinci katında açılan Çocuk Onkoloji Bölümü'nün kanser hastalığıyla mücadele eden çocuklara "umut ışığı" olması bekleniyor.

Kanser hastası çocuklar için hazırlanan bölümde 15 yataklı kemoterapi ve kan nakli odası, 3 muayene odası, gerekli ekipmanların bulunduğu 16 hasta odası, oyun odası, eczane ve diş polikliniği bulunuyor.

2015 yılından bu yana PCRF tarafından yürütülen ve 3,5 milyon dolara mal olan proje sayesinde bu hastalıkla mücadele eden çocuklar artık muayene ve kemoterapi için İsrail'in genellikle "güvenlik" gerekçesiyle engellediği yurt dışı ziyaretlerine muhtaç olmayacak.

El-Mizan İnsan Hakları Merkezine göre, Gazze'de 608'i çocuk olmak üzere 8 bin 515 kanser hastası bulunuyor.

İSRAİL ÇOĞU HASTANIN YURT DIŞINA ÇIKIŞINI ENGELLİYOR

Çocuk Onkoloji Bölümü'nü ilk kez ziyaret eden lösemi hastası 7 yaşındaki Muhammed Ebu Hattab'ın annesi Şifa, oğlunun tedavi için Kudüs'teki El-Mekasıd Hastanesi'ne nakledileceğini ancak İsrail'in güvenlik taraması altında bulundukları gerekçesiyle buna izin vermediğini söyledi.

Filistinli anne, oğlunun daha önce kan nakli sırasında kan ünitesine bakarak kendini yorduğunu ancak burada ekrandaki çizgi filmi izleyerek meşgul olduğunu belirtti.

Doğduğundan bu yana kanserle mücadele eden oğlu için bu bölümün yeni bir umut olduğunu aktaran anne Şifa, bölümün hasta çocuklara iyileşme yolunda ilk adım olarak psikolojik destek sağlamasını ümit ettiğini dile getirdi.

'KANSERLE MÜCADELE EDEN ÇOCUKLAR İÇİN UMUT IŞIĞI'

Abdulaziz er-Rantisi Hastanesi Çocuk Onkoloji Bölümü Başkanı Naime Aşur, yaklaşık 3 yıl süren çalışmaların ardından dünyanın birçok bölgesinden binlerce gönüllünün desteğiyle bu servisin açıldığını belirterek, "Bu bölüm Gazze'de kanserle mücadele eden çocuklar için bir umut ışığı oldu." dedi.

Kanser hastası çocukların, kemoterapi ve testler için Gazze Şeridi dışında uzun tedavi süreçleri geçirmek zorunda kaldığına işaret eden Aşur, 13 yıldır devam eden İsrail ablukasının hastaların sıkıntılarını artırdığını, İsrail'in genellikle ebeveynlerin hasta çocuklarına eşlik etmesine izin vermemesi nedeniyle çocukların psikolojik sorunlar yaşadığını belirtti.

Testler için numunelerin Gazze Şeridi'nden çıkarılması konusunda Ürdün'deki El-Hüseyin Tıp Merkezi'yle koordinasyon sağlanacağını, böylelikle hastaların yurt dışına çıkmasına gerek kalmayacağını söyleyen Aşur, "Gazze Şeridi'nde çocukların yurt dışına çıkmak zorunda kalmaması için kemoterapi ilaçları temin etmeyi hedefliyoruz." diye konuştu.

İlaç stoku için acil durum planı oluşturabilmeyi ümit ettiğini kaydeden Aşur, "Böylece ilaçların tükenmesi halinde tedaviyi tamamlamak için çocukları yurt dışına göndermek zorunda kalmayız." ifadelerini kullandı.

EĞİTİM VE PSİKOLOJİK DESTEK VERİLECEK

Servisin sadece kanser tedavisinde değil eğitim, psikoloji alanlarında da çocuklara destek verdiğine dikkati çeken Aşur, şunları söyledi:

"Kanser hastaları genellikle eğitimden kopar. Çünkü belirli aralıklarla tedavi görürler ve bağışıklıklarının zayıflaması nedeniyle okulu bırakmak zorunda kalabilirler. İşte bu bölüm çocukları eğitim açısından da izlemeye çalışacak. Derslerinde geri kalmamaları için eğitim desteği verilecek."

Uzmanların anne ve çocuklara psikolojik destek de sağlayacağını vurgulayan Aşur, bölümün çocuklar ve aileleri için palyaço gösterileri, çeşitli müzikal programlar gibi eğlence etkinlikleri düzenleyeceğini söyledi.

El-Mizan İnsan Hakları Merkezi'nin şubat ayında yayımladığı raporda abluka altındaki Gazze'de 8 bin 500'den fazla kişinin kanser olduğu ve tedavilerinin önündeki engellerin gün geçtikçe arttığı belirtilmişti.

Yıllardır İsrail ablukası altında yaşam mücadelesi verilen Gazze Şeridi'nde sağlık sektöründeki kısıtlı imkanlar, tıbbi ekipman, tanı cihazı ve ilaçların yetersizliğine dikkat çekilen raporda, bu durumun kanser hastalarının psikolojik ve fiziksel sıkıntılarını da katlayarak artırdığı vurgulanmıştı.

Gazze'deki kanser hastalarının yüzde 38'inin bölge dışında gerekli olan tedaviden mahrum bırakıldığı belirtilirken, 2018 yılı boyunca bu hastaların yüzde 5'inin de gözaltına alındığı aktarılmıştı.

Raporda ayrıca, İsrail'in Beyt Hanun Sınır Kapısı başta olmak üzere geçişlerde uyguladığı kısıtlamalar nedeniyle 2016-2018 yıllarında 45 kanser hastasının yaşamını yitirdiği kaydedilmişti.

İsrail, yaklaşık 2 milyon Filistinlinin yaşadığı Gazze Şeridi'ni 2006'dan bu yana kara, hava ve denizden abluka altında tutuyor.