Kimyasal silah meselesi ve Aydınlık gazetesi

Şam Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Dr. Bessam Ebu Abdullah, Şam'ın Ğuta kırsalında kullanıldığı iddia edilen "Kimyasal Silah" ile ilgili yaptığı yayınlar nedeniyle Aydınlık Gazetesine ve çalışanlarına teşekkür etti.

Kimyasal silah meselesi ve Aydınlık gazetesi

Şam Stratejik Araştırma Merkezi Başkanı Dr. Bessam Ebu Abdullah'ın Aydınlık Gazetesine yazdığı yazı;

Şam Ğuta kırsalında kullanıldığı iddia edilen “Kimyasal Silah” hadisesi, ABD, Batı medyası ama özellikle Erdoğan-Davutoğlu rejimi tarafından, Suriye devletinin itham edilmesi ve Suriye’ye karşı askeri müdahale için çok yoğun bir şekilde istismar edildi ve maalesef kimi kesimler tarafından halen edilmektedir. Ağustos 2013 tarihinden itibaren, Aydınlık gazetesi örnek gazetecilik örneği göstererek bu büyük yalanı deşifre eden ilk basın kuruluşu olmuştur. 26 Ağustos tarihinde Ulusal Kanal televizyonu benimle bu husus ile alakalı bir mülakat yaptı. Hemen ardından Aydınlık gazetesi ile icra ettiğim röportajlarım oldu. Bugün itibari ile bu büyük yalan çok daha net ortaya çıkmıştır. Kanada merkezli “Global Research” dergisinde, Juli Livisk ve Profesör Mişel Hodosovisky tarafından kaleme alınan ve “Ğutada Kimyasal silah saldırısı, ABD yalanı ve Çocukların ölümü üzerinden insani-askeri müdahale” başlığını taşıyan kapsamlı bir çalışma yayınlandı. Bu çalışmaya binaen “dış müdahale” için çocukların “Suriye silahlı muhalefeti” tarafından katledildiği, vücutlarına “zehirli gaz” enjekte edildiği ve video çekimleri ile oynandığı ve sahte fotoğrafların servis edildiği kat-i bir şekilde BM heyetinin raporunda tescil olduğunu ifade etmişlerdir.

Ölen çocukların istismarı

Ölen çocuklar üzerinden Dünya kamuoyunun Suriye Devleti’ne karşı organize edilmeye çalışıldığı ve kamuoyu tepkisi istismar edilerek “haklı” bir müdahalenin alt yapısı için her türlü yalanın piyasaya sürüldüğünü yazmışlardır. Çalışmayı kaleme alan araştırmacılar, ABD ve müttefiklerinin BM Kimyasal Silahları araştırma komisyonunun, Suriye’de bu olayı araştırmasına onay vermesinin arkasındaki gerekçeyi, daha önceleri Irak, Libya ve İsrail’e “Sarin Gazı” ve teknolojisi temin eden, ABD ve müttefiklerinin “hukuki yaptırımdan sıyrılmak” için kabul etmek zorunda kaldığını, ifade etmişlerdir. BM heyetinin raporunu ilan edeceği bir gün öncesinde, rahibe Agnis Meryem ElSalib ve Suriye’de “Ulusal Diyalog İçin Uluslararası Heyet” adlı kuruluş bir ortak deklarasyonla Dünya Medyası ve BM’ye sunulan fotoğraf ve videoların sahte olduğunu ilan etmişlerdir.

Fotoğraflarda zuhur eden çocukların aileleri evlatlarını teşhis ettiklerini, çocuklarının bir müddet önce silahlı terör grupları tarafından kaçırılıp rehin tutulduklarını ifade etmişlerdir. Çocukların isim listesini ve evlatları olduklarını belgeleyen evrakları sunmaya hazır olduklarını, çocuklarının öldürüldüklerini ve “”Kimyasal” oyununda kobay olarak kullanıldıklarını dillendirmişlerdir. Kanada Sosyal Dünyası adlı kuruluşun başında olan Mehdi Daryus Nazım “Kimyasal silah uzmanı bağımsız kurumların yaptıkları ayrıntılı analizler sonucunda elde edilen veriler ABD istihbaratının elinde iddia ettiği raporları yalanlamaktadır” demiştir.

Amerikan Associate Press temsilcisi Bayan Dale Gaflak silahlı grupların kimyasal silahı “Suud İstihbarat Şefi Bender Bin Sultan’dan teslim aldıklarını ve kullandıklarını itiraf ettiklerini” haberleştirmiştir. Ğuta’da konuştuğu silahlı muhalefet temsilcileri ve aileleri ile yaptığı özel görüşmelerde bunu bizzat kendisine söylediklerini yazmıştır. Bu çalışmayı yaptığını haber alan Bender Bin Sultan’ın kendisini “ölümle tehdit” ettiğini, haberi “imha etmediği” ve “yalanlamadığı” takdirde “başına büyük felaketlerin” hasıl olacağını, ama “işbirliği” yapmasının kendisi için daha hayırlı olacağını” söylediklerini iddia etmiştir. Adının saklı olmak kaydıyla bir BM yetkilisi Associate Press’i arayarak AP temsilcisi Dale Gaflak’ın yapmış olduğu çalışmanın BM heyeti temsilcileri tarafından tasdik edildiğini ama bunu alenen dillendiremediklerini söylemiştir. Daha önce Mayıs 2013 tarihinde Suriye Devleti’nin resmi davetlisi olarak Han Asel bölgesinde Mart 2013 tarihinde, terör grupları tarafından kullanılan “sarin gazının” araştırılması için Suriye’ye davet edilen BM temsilcisi Carla Del Ponti, bu Kimyasal silahın “muhalefet tarafından istihdam edilip kullanıldığını belgeleyen güçlü emareler var” demiştir. Bu husus ile alakalı en son açıklama BM Kimyasal Silahlardan Arındırma Komisyonu yüksek yetkilisi Angila Keyn tarafından yapılmıştır. Keyn, 21 Ağustos 2013 tarihinde Ğuta bölgesinde kullanıldığı iddia edilen Kimyasal silah ile ilgili “çelişkilere” dikkat çekmiştir. Keyn devamla: “Çocuklardan alınan doku ve kan numunelerinde bulunan “zehirli gazın” çocukların ölü bulunduğu çevrede mevcut değil. Çünkü herhangi bir Kimyasal saldırıda, insanlar da, hayvanlarda tabiatta buna maruz kalır ve büyük bir zarar görür. Ama yapılan incelemede bu zararın sadece çocuklarda hâsıl olduğu tespit edilmiştir. Bu çocuklar ya başka bir bölgede Sarin gazına maruz kaldılar ve daha sonra bu bölgeye getirildiler veyahut BM uzmanları bu işin acemisidirler” diye alaycı bir üslup kullanmıştır.

Aydınlık gazetesine selam

Bütün bu gelişmeler, Aydınlık gazetesi yöneticilerinin, çalışanların ve özellikle dış haberler servisinin ciddiyetine, dakik tetkiklerine ve objektif haberciliğine şapka çıkartmak için yeterlidir. Çağımızın deccallarına, onların tehdit ve zulmüne, şişkin cüzdanlarına karşı milleti, vatanı, namusu ve bölge halklarının kardeşliğini temsil eden hür ve bağımsız Aydınlık gazetesine selam olsun.

Arapçadan Tercüme: Prof. Dr. Mehmet Yuva