Hagi: 'Galatasaray UEFA'dan ceza gelse de etkilenmez'
Galatasaray'ın efsane isimlerinden Gheorghe Hagi, "UEFA'dan Galatasaray'a ceza gelirse uzun vadede kulübü etkileyeceğini kesinlikle düşünmüyorum. Galatasaray'ın ismi o kadar büyük ki böyle bir olaydan asla yaralanmaz ve etkilenmez" dedi.
Galatasaray'da UEFA ve Süper Kupa şampiyonluğu yaşayan ve bir dönem teknik direktörlük yapan Hagi, Habertürk Gazetesi'nden Ahmet Selim Kul'a açıklamalarda bulundu. Şimdilerde Romanya 1. Ligi takımı Viitorul’u çalıştıran 50 yaşındaki teknik adam, sarı-kırmızılı takımın UEFA'dan ceza alması ihtimalini değerlendirerek, "Galatasaray’ın ismi o kadar büyük ki böyle bir olaydan asla yaralanmaz ve etkilenmez" ifadesini kullandı.
İşte Hagi ile yapılan o röportaj:
- G.Saray’ı takip ediyor musun ve ligdeki durumu hakkında ne düşünüyorsun?
"Bütün dünyadaki futbolu ve özellikle Galatasaray’ı takip ediyorum. Her kulübün G.Saray’ın şu anda yaşadığı gibi kötü dönemleri olmuştur. Neden bu duruma geldiklerini bilmiyorum ama takımlar bazen zor dönemler yaşar. Ama önemli
olan Avrupa’da hedefinin olması. G.Saray bir Avrupa takımı olduğuna göre Avrupa’da başarı sağlayabilecek bir projeyi hayata geçirmeli. Hedefi Türkiye’de şampiyonluktan öteye taşımalı."
ÖNEMLİ OLAN STRATEJİ
- G.Saray’ın UEFA’dan ceza alması gündemde? Bu durum bir efsane olarak seni yaralıyor mu?
"Benzer durumu Barcelona da yaşadı. Bana göre bu sıkıntı geçici. Çünkü G.Saray çok büyük bir kulüptür. Sadece Türkiye’de değil Avrupa’da da bu şekildedir. İsmi yeter. Uzun vadede kulübü etkileyeceğini kesinlikle düşünmüyorum. Önemli olan kulübün stratejisi, gücü, teknik projeleri ve hedefleridir. G.Saray’ın ismi o kadar büyük ki böyle bir olaydan asla yaralanmaz ve etkilenmez."
DEĞİŞTİM, YÜREĞİMLE HAREKET ETMİYORUM
“G.Saray ne zaman zorda olsa beni beni çağırıyor. İşler iyi iken çağırmıyor” sözünü kullanmıştın. Şu anda yine zor durumda. Çağırsalar yine gider misin?
"Bu durum artık eskide kaldı. Ben de daha gençtim. Şu anda ise çok daha büyük tecrübeye sahibim. Artık değiştim. Geçmişte o dönemlerde sadece gönlümden geçene göre hareket ediyordum. Sadece duygusal düşünüyordum. Şu anda ise durum öyle değil. Bir proje inşa ediyorum. Artık sadece yüreğimle hareket etmiyorum. Sadece duygusal düşünmüyorum. Ben de belli bir yaşa geldim ve belli bir tecrübeye sahip oldum. Kendimi iyi ve güçlü hissediyorum. Yapabileceklerimin farkındayım. Kim bilir önümüzdeki sezonlarda G.Saray ile Avrupa kupalarında karşılaşabiliriz."
BELKİ İLERİDE BİR GÜN TÜRKİYE’Yİ ÇALIŞTIRIRIM
- Şu an için düşünmesen de G.Saray’da teknik adam olarak şampiyonluk yaşama hayalin var mı?
"Bu hayal sadece bende değil başkalarında da olmalı. Yine mi burada gönlümüzü dinleyip mi konuşacağız? (gülüyor) Son 5 yılda kendimi çok geliştirdim. Artık kulübün nasıl yönetileceğini, maçların nasıl kazanılacağını daha iyi biliyorum. Kazanmayı artık çok iyi biliyorum. Benim de rüyalarım, hayallerim var ama tabi ki şampiyon olacaksın. Eğer böyle bir hedef olmazsa bu işe hiç başlama. Belki gün gelir Türk Milli Takımı’nın başına geçerim. Belli olmaz. Neden olmasın. Ben teknik direktör olarak iyi olursam, başarılı olursam beni de arayabilirler belki. Ama
ben kapılara çalmam. Başkaları gelip benim kapımı çalsın."
FATİH HOCA HEP OLAĞANÜSTÜ
- Sizin döneminizdeki Fatih Terim ile şimdiki Fatih Hoca’yı kıyaslar mısın? Ne gibi farklar var?
"Fatih Hoca, hep olağanüstü işler yaptı. Belki benim dönemime göre insan olarak değişti ama bana göre Türkiye’nin en iyisi. 2000’deki performansın başlangıcında bulunan, adımı atan isim Fatih Hoca’dır. Tarih yazdı. Bize olağanüstü davrandı. Yabancıları yakınlaştırdı kendine. İçimizdeki olan en iyiyi ortaya çıkardı. Futbolcuyu görür ve onu en verimli hale getirir. Mantalitesi hep kazanmaktır."
HEYKELE GEREK YOK
- Romanya’da heykelin var. Türkiye’de de olmasını ister miydin?
"Ben genel anlamda böyle bir şeyin olmasını istemem. Ben futbol oynamak, antrenör olmak istiyorum. Geçtiğim yerlerden izimi bırakmak istiyorum ve bu ana kadar bunu başardığımı düşünüyorum. Hedefim budur. Arkadaşlarım olsun, bana kapılar açık olsun, ben sadece bunu istiyorum. Şu anda da oğlumu bırakıyorum iz olarak. Şimdi
onun zamanı geldi."
BEŞİKTAŞ-F.BAHÇE ÇEKİŞMESİ OLUR
- Süper Lig’i takip ediyor musun? Sence bu sezon Türkiye’de şampiyon kim olur?
"Şampiyonluk hakkında çok fazla yorum yapamıyorum. Çünkü daha uzun haftalar var. Beşiktaş’ın kadrosunu gördüm, çok iyi bir kadroya sahipler. F.Bahçe her zaman şampiyonluk mücadelesi veren bir takım. G.Saray biraz uzak kaldı. Sezon sonuna kadar F.Bahçe ile Beşiktaş arasında bir yarış olur gibi görünüyor.”
BEN CEVABI HEP SAHADA VERDİM
- Türkiye’den ayrıldıktan sonra bir çok isimle kıyaslandın. Sendan sonra 10 numaranın hakkını veren oldu mu?
"Benim en önemli özelliğim hırsımdı. En güçlü tarafım buydu. Çünkü futbolda her zaman sahada konuşursun. Ben hiçbir zaman saha dışında konuşmadım. Türk halkı bunu çok iyi biliyor. Hep sahadaki işlerimi gördüler. Dünyada her
zaman 10 numaralar olacaktır. Benim takımımda 3 tane var. Ama 9 numaram yok. Ve en fazla gol atan takım olduk bu şekilde."
OĞLUM YÜZDE YÜZ 10 NUMARA
- Oğlun İanis için neler söylersin? Büyük futbolcunun oğlu büyük futbolcu olamıyor klişesini yıkar mı?
"1 senedir A takımla çalışıyor. Takımın 2. kaptanı. İanis, benim onun yaşındayken yaptıklarımdan fazlasını yaptı. 17 yaşında Romanya Milli Takımı’nda kaptanlık yapıyor. Şu anda Romanya Süper Lig’inde oynuyor. Onun oynadığı takım en iyi futbolu oynuyor. O da iyi oynuyor. Bakacağız. yetenekli, akıllı bir çocuk ve iki ayağını da kullanıyor. Yüzde yüz 10 numara, 99 değil, 100!"
BU BENİM PROJEM
- Takımının Romanya’daki durumu nedir? Nasıl bir proje?
"Kulübüm çok önemli bir akademinin devamı. 6 yıldır faaliyet gösteriyoruz. Romanya’nın en iyi futbol akademisiyiz. Bu projeyi tamamen ben oluşturdum. Kafamdaki fikirleri uyguladım. Zevkle bu projeyi devam ettiriyorum. Gençlerle çalışmayı çok severim. Onlara şans vermeyi çok severim. Takımın temeli alt yapı oyuncularıyla oluşmalı. Kulübü de
bu şekilde inşa ettim. Barcelona da Hollanda takımları da aynı şekilde hareket ediyor."
KISA...KISA...
- Türkiye’de alt yapıya daha fazla yatırım yapılıyor ama Romanya’da bu imkan söz konusu değil. Bu yüzden takımın ismini Viitorul koydum. Romence ‘gelecek’ anlamına geliyor.
- Romanya da Türkiye de EURO 2016’da başarılı olabilir. İkisinin başında da tecrübeli isimler var. Eğer kendine güvenerek yola çıkarsan orada iyi şeyler başarabilirsin.
- Çimleri koklamayı her zaman severim o yüzden futbolun yöneticilik kısmını düşünmüyorum. Sahada olmak da kulübede olmak da zor. Ama severek yaparsan üstesinden gelirsin.
- Kendi takımımda hedefleri tamamlayana kadar kalacağım.
- Rusya’dan iyi bir teklif aldım ama reddettim. Buradaki işler yerine oturduktan sonra duruma bakacağım. Çünkü kendime ait bu projeyi çok seviyorum.
ARDA’YLA ÇOK ACILAR ÇEKTİK
Gheorghe Hagi, G.Saray’da tarih yazdığı dönemde Arda Turan, alt yapıda gözlerini kırpmadan O’nu izliyordu. Zaman iki ismi, yeniden bir araya getirmiş, Rumen efsane bu kez 2010-11’de teknik adam olarak Sarı-Kırmızılı kulübe gelmişti.
Ancak o sezon hem Arda Turan hem de Hagi için işler pek yolunda gitmemişti. O dönemki yıldızı Arda’nın şimdi Barcelona’da oynadığı için çok mutlu olduğunu ifade eden Rumen hoca, şunları söyledi:
KİŞİLİĞİ ÇOK BÜYÜK
"Arda için o kadar mutluyum ki inanılmaz. Futbolu seven bir oyuncu. İyi çalışan, hem saygılı hem saygı duyulan bir çocuk. Ben onu ilk 17-18 yaşında gördüğümde futbol vizyonu çok iyiydi. Çok akıllıydı ve antrenman yapmayı çok severdi. Kişiliği gerçekten çok büyüktü. Çalışmayı çok sevdiği için bu noktaya geldi. Zaten akıllı ve yetenekli bir oyuncuydu. Sahaya girdiğinde her zaman kendini belli eder. Onun için kendini yurt dışında bu kadar gösterebildi. Gerçekten çok seviniyorum onun için, o dönemde birlikte çok acılar çektik!" İHA